Adalet Bakanı’ndan Can Atalay açıklaması: Yargıtay kararını bekleyeceğiz, 83. madde yeni icat edilmedi
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Anayasa Mahkemesi’nin ihlal kararına rağmen halen tahliye edilmeyen TİP Hatay milletvekili Can Atalay’ın durumu hakkında açıklamalarda bulundu.
Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bakan Tunç, “Yargı bağımsızdır” diyerek, yorum yapmadı. Ancak Anayasanın dokunulmazlıklara ilgili maddesinin bazı fıkralarının okunmayarak kamuoyunun yanlış yönlendirildiğini savunan Bakan Tunç, “Hep beraber yargı sürecini bekleyeceğiz” dedi.
Bakan Tunç’un konuyla ilgili açıklaması şöyle:
"Burada yargıyı ilgilendiren bir konu söz konusu. Anayasa Mahkemesi kararından sonra ilk derece mahkemesi Anayasa Mahkemesi'ne konu bireysel başvurunun Yargıtay sürecinde sonuçlandığı ve Yargıtay 3. Ceza Dairesi'nin verdiği karar neticesinde olduğu düşüncesiyle yerel mahkeme başkanı dosyayı Yargıtay 3. Ceza Dairesi'ne gönderdi. Yargının önündeki konuyla ilgili olarak Adalet Bakanı'nın yorum yapması tabii ki mümkün değil. Yargı bağımsız, tarafsız. En doğru kararı verecektir.
“Yargı kararına saygı duyacağız”
Ancak şunu ifade edelim; Türkiye Cumhuriyeti devleti bir hukuk devletidir. Hukuk devletinde herkes anayasayla ve kanunlarla bağlıdır. Dolayısıyla bağlı olduğumuz anayasadan almayan yetkiyi hiçbir kimse ya da hiçbir organ kullanamaz. Yorum farkıyla anayasanın bazı maddelerinin yok sayılması da anayasaya aykırıdır. Dolayısıyla hep beraber yargı sürecini bekleyeceğiz. Bu yargı süreci sonucunda verilecek karara da saygı duyacağız.
“Yargıtay kararları kesindir”
Anayasamızda yüksek mahkemeler vardır. Bu yüksek mahkemelerin yetkileri ve görevleri vardır. Yargıtay, 154. Maddede adliye mahkemelerinde verilen kararların son inceleme mercidir. Kararları bu anlamıyla kesindir. Dolayısıyla kesin hükmün nasıl kaldırılacağına yönelik hukuk sisteminde değişik yorumlar yapılmaktadır. Yine özellikle Anayasamızın dokunulmazlıkla ilgili 83. Maddesinin birçok fıkrası vardır. Bu fıkralardan sadece birin okuyup diğerlerini okumayarak kamuoyunu da yanlış yönlendirmemek lazım. Özellikle Anayasa’nın 14. Maddesinde belirlenen durumların kanunla düzenleneceği de Anayasanın kesin açık hükmüdür. Dolayısıyla o belirlenen durumların neler olduğunu, o durumlara aykırı yaptırımların nerede düzenlendiğini Anayasa Mahkememiz de biliyor, Yargıtayımız da biliyor, bütün hukukçularımız biliyor.
“Mahkemeler arasında çatışma doğru değil”
Yıllardır uygulanan bu maddeleri yorum farkıyla yok sayarak bir hukuk sisteminde yüksek mahkemeler arasında bir çatışma ortaya koymanın doğru olmadığı kanaatindeyim. Bu hukuk devletine zarar verir. Hukuk devletini korumak hepimizin vazifesidir. Hukuk devletini zedeleyecek herhangi bir yorumdan, Anayasanın maddelerini ilga edecek herhangi bir yorumdan kaçınmak gerekir. Bu Anayasa Mahkemesini de Yargıtay'ı da bağlar. Yargıtay'ın vereceği karara hep beraber bakacağız. Şu anda görülen davada lehte aleyhte kararlar var. Hep beraber hukuk devletini koruyalım, Anayasa maddelerini o tarafa bu tarafa çekmeyelim.
Bu Anayasa yeni uygulanmıyor. 83. madde yeni icat edilmedi. Bir fırkasını okuyup alttaki fıkraları yok saymak olmaz. Bekleyelim görelim, hukuk devletini koruyalım, Anayasa'ya uyalım. Bu hepimizin görevi.”
Ne olmuştu?
Gezi davasında tutuklu bulunan TİP Hatay Milletvekili Can Atalay’ın tahliye talebi Yargıtay 3. Ceza Dairesi tarafından reddedilmişti. Atalay’ın bireysel başvuruda bulunduğu Anayasa Mahkemesi ise "seçilme ve siyasi faaliyette bulunma" hakkı ile "kişi hürriyeti ve güvenliği" haklarının ihlal edildiğine hükmetmişti. AYM, kararı yerel mahkemeye gönderirken, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, bunun yerel mahkemece verilen karara ilişkin olmadığı gerekçesiyle dosyayı Yargıtay 3. Ceza Dairesine göndermişti. (Kısa Dalga)
