AGİT raporuna göre Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde medya sınıfta kaldı: Erdoğan'a açık destek tespiti

AGİT raporuna göre Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde medya sınıfta kaldı: Erdoğan'a açık destek tespiti
Uluslararası Seçim Gözlem Heyeti'nin Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turuna yönelik hazırlanan raporunda "Yayın kuruluşlarının çoğu, cumhurbaşkanının resmi ve adaylık faaliyetlerini birbirinden ayırmadan Sayın Erdoğan'a açık bir destek göstermiştir" tespiti yapıldı.

KISA DALGA


Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Demokratik Kurumlar ve İnsan Hakları Bürosu’nun (DKİHB) 28 Mayıs seçimleri kapsamında görevlendirdiği Uluslararası Seçim Gözlem Heyeti, Cumhurbaşkanlğı seçimlerinin ikinci turuna yönelik hazırladığı raporu yayımladı. Raporda "İlk turda da olduğu gibi medyanın taraflılığı ve şartların eşit olmaması, görevdeki Cumhurbaşkanına haksız bir avantaj sağlamıştır" tespiti yapıldı ve idari kaynakların da pek çok kez seçim kampanyası amacıyla kullanılmasının kampanyanın ilk turunda da olduğu gibi yine görevdeki Cumhurbaşkanı için haksız bir avantaj sağladığı kaydedildi.

'YSP ve HDP'nin temsilcileri ve destekçilerinin de gözdağı ve tacizlere maruz kalmaya devam etti'

Öte yandan söz konusu raporda İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun Oy ve Ötesi'ne yönelik sözlü saldırılarına da değinildi ve "Devletin üst düzey yetkilileri de önde gelen bir sivil toplum kuruluşuna sözlü saldırılarda bulunmuştur" denildi. Ayrıca raporda YSP ve HDP'nin temsilcileri ve destekçilerinin de gözdağı ve tacizlere maruz kalmaya devam ettiği vurgulandı.

'Erdoğan'a açık destek' tespiti

Raporda Erdoğan'ın Kılıçdaroğlu'nun açık oturum talebini kabul etmemesi de seçmenlerin bilinçli bir seçim yapma fırsatına sınırlama getirmesine neden olduğu tespiti yapıldı ve raporda "Yayın kuruluşlarının çoğu, cumhurbaşkanının resmi ve adaylık faaliyetlerini birbirinden ayırmadan Sayın Erdoğan'a açık bir destek göstermiştir" ifadeleri kullanıldı.

'Seçmenlerin bilinçli bir seçim yapma imkanına gölge düşürdü'

Raporda öne çıkan tespitler şöyle:

"Seçimler etkin bir şekilde yönetilmiş, ancak seçim idaresinin çalışmaları şeffaflıktan yoksun olmaya devam etmiştir."

"Her iki adayın kullandığı sert söylemler, kışkırtıcı ve ayrımcı dil ile bazı muhalefet partilerinin destekçilerine yönelik gözdağı ve tacizler bu süreci baltalamıştır. İfade özgürlüklerine kısıtlamaların getirildiği ortamda hem özel medya kuruluşları hem de resmi yayın kuruluşu, kampanyayı haber yaparken tarafsız olmayıp editoryal bağımsızlığı sağlamamış, seçmenlerin bilinçli bir seçim yapma imkanına gölge düşürmüştür. Seçim günü genel olarak sakin geçmiş ve iyi yönetilmiştir."

YSK şeffaflığı azalttı

"İkinci tur bazı muhalif siyasetçiler ile partilerin, sivil toplum ve bağımsız medyanın seçim sürecine dahil olmasına engel teşkil eden temel özgürlüklerden toplanma, örgütlenme ve ifade özgürlüklerinin kısıtlanmaya devam ettiği bir ortamda gerçekleşmiştir."

"YSK'nın oturumlarının kapalı gerçekleşmesi ve kanunun gereklerine aykırı düşerek Kurulun kararlarının çoğunu yayınlamaması şeffaflığı daha da azaltmıştır."

YSP ve HDP'ye yönelik baskı

"Yeşil Sol Parti (YSP) ve Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP) temsilcileri ve destekçileri gözdağı ve tacizlere maruz kalmaya devam etmiştir. Bazı durumlarda, kampanyalara Suriyeli mültecilere yönelik suçlayıcı söylemlerin de yer aldığı kışkırtıcı ve ayrımcı bir dil hakim olmuş ve her iki adayın temsilcileri ısrarlı bir şekilde diğeri hakkında terörle ilişkili olma iddialarında bulunmuştur."

RTÜK herhangi bir sistematik medya izlemesi yapmadı

"DKİHB SGH tarafından yürütülen medya izlemesi, görevdeki Cumhurbaşkanının önemli ölçüde kayırıldığını tespit etmiştir. Böylesi bir taraflılık, çok sayıda özel medya kuruluşunda da görülmekte olup, diğer bazı medya organları ise daha çok muhalefet tarafına kaymıştır. Düzenleyici kurum Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), herhangi bir sistematik medya izlemesi yapmamış ve ikinci tura yönelik özel yönergeler sunarak bu konuda medyaya resmi olarak yardımcı olmamıştır. Kamu görevlilerine hakaret edildiği gerekçesiyle açılan davalar da dahil olmak üzere devam etmekte olan ceza davaları ile gazetecilere ve blog yazarlarına yönelik yeni tutuklamalar ifade özgürlüğünü daha da kısıtlamıştır."

İfade özgürlüğünün kısıtlanması devam etti

"İkinci tur bazı muhalif siyasetçiler ile partilerin, sivil toplum ve bağımsız medyanın seçim sürecine dahil olmasına engel teşkil eden temel özgürlüklerden toplanma, örgütlenme ve ifade özgürlüklerinin kısıtlanmaya devam ettiği bir ortamda gerçekleşmiştir"

'İkinci tur tamamen kutuplaşmış bir ortamda gerçekleşmiştir'

İkinci tur, ilk turdaki dinamikleri yansıtan, tamamen kutuplaşmış bir ortamda gerçekleşmiştir. Hem iktidar partisi hem de muhalefet adayları, seçimleri ülkenin geleceği konusunda belirleyici bir referandum olarak tasvir etmişlerdir.

Oy ve Ötesi'ne yönelik sözlü saldırıya yer verildi

Genel seçimlerin ardından, medyada ve sosyal ağlarda, Şubat depremlerinden etkilenen ve ezici bir çoğunlukla görevdeki siyasi partilere oy veren vatandaşlara yönelik şiddetli bir eleştiri ve sözlü saldırı dalgası söz konusu olmuştur. Devletin üst düzey yetkilileri de önde gelen bir sivil toplum kuruluşuna (Oy ve Ötesi) sözlü saldırılarda bulunmuştur.

'YSK, halkın seçim idaresine olan güvenini azaltmıştır'

"Kanuna aykırı olmamakla birlikte, YSK, DKİHB’nin daha önce paylaştığı tavsiyesine rağmen, kesin sonuçları açıklamadan önce sandıklara göre ayrıştırılmış ön sonuçları yayınlamamıştır.11 YSK birleştirme tutanaklarındaki tutarsızlık iddiaları hakkında kamuoyunun endişelerini giderme fırsatını kaçırmış, şeffaflığı daha da sekteye uğratmış ve halkın seçim idaresine olan güvenini azaltmıştır."

'Görevdeki Cumhurbaşkanı LGBTİ topluluğuyla ilgili tahrik edici ifadeler kullandı'

"Kampanyalarda Türkiye'deki göçmen ve mültecilere yönelik, çoğunlukla muhalefet tarafından sert, suçlayıcı söylemlere yer verilmiştir. 21 Görevdeki Cumhurbaşkanı da dahil olmak üzere üst düzey hükümet yetkilileri LGBTİ topluluğuyla ilgili tahrik edici ifadeler kullanmıştır."

'YSP ve HDP'nin temsilcileri ve destekçileri gözdağı ve tacizlere maruz kalmaya devam etti'

YSP ve HDP'nin temsilcileri ve destekçileri gözdağı ve tacizlere maruz kalmaya devam etmiştir. Bazı örneklerde, görevdeki Cumhurbaşkanı ve görevdeki muhalefetten belediye başkanları, resmi görevlerini yerine getirirken seçim kampanyası yürütmüşlerdir. Ayrıca, propaganda döneminde açılış etkinliklerinin düzenlenmesine getirilen yasağın ihlal edildiğine ve hükümetin yaptığı işlerin tanıtıldığına dair vakalar kaydedilmiştir. İdari kaynakların kullanıldığı birçok durumla birlikte bu örnekler, ilk turda da belirtildiği gibi, görevdekilere haksız bir avantaj sağlamıştır."

'Seçmenlerin bilinçli bir seçim yapma fırsatına sınırlama getirmiştir'

"Medyada seçim kampanyası 15 Mayıs'ta Sayın Erdoğan'ın ücretli siyasi reklamlarıyla yeniden başlamıştır. İlk tura benzer bir kampanya yürüten Sayın Erdoğan, açık oturum davetini kabul etmemiş, bu da seçmenlerin bilinçli bir seçim yapma fırsatına sınırlama getirmiştir. İkinci turda, kamu görevlilerine hakaret gerekçesiyle açılan davalar da dahil olmak üzere, gazetecilere ve blog yazarlarına yönelik kovuşturma devam ederek ifade özgürlüğü daha da kısıtlanmıştır."

'Yayın kuruluşlarının çoğu Erdoğan'a açık bir destek gösterdi'

"DKİHB SGH’nin yürütmüş olduğu medya izleme çalışması medya yayıncı kuruluşlarının kampanyayı tarafsız bir şekilde yayınlama ve iki cumhurbaşkanı adayı için eşit fırsatlar sağlama konusundaki yasal yükümlülüğünü yerine getirmediğini göstermektedir. İzlenen yayın kuruluşlarının çoğu, cumhurbaşkanının resmi ve adaylık faaliyetlerini birbirinden ayırmadan Sayın Erdoğan'a açık bir destek göstermiştir. Ayrıca, bu yayın kuruluşlarının çoğu, haberlerinde gerçekler ile görüşler arasındaki ayrımı sık sık bulanıklaştırmış ve haberleri, destekledikleri adayın lehine olacak şekilde seçici bir şekilde sunmuştur."

'T24 her iki adaya dengeli şekilde yer verdi'

"Hürriyet, Sabah ve internet üzerinden yayınlanan Haber Türk gazeteleri Erdoğan'ı açık bir şekilde kayırırken, Cumhuriyet ve Sözcü gazeteleri Kılıçdaroğlu'na büyük ölçüde destek vererek Erdoğan'ı sert bir şekilde eleştirmiş, T24 portalı ise her iki adaya dengeli bir şekilde yer vermiştir."

Raporun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.

Abone Ol

İyi gazetecilik posta kutunda!
Güncel haberler, haftalık ekonomi bülteni ve Pazar derginiz Plus’ı email olarak almak için abone olun.