Ahmet Davutoğlu: İlk kez Türkiye’de bir siyasetçi seçimleri darbe olarak görüyor

Ahmet Davutoğlu: İlk kez Türkiye’de bir siyasetçi seçimleri darbe olarak görüyor
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, iktidar kanadından son dönemde gelen açıklamalara tepki gösterdi, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a çağrıda bulundu.

Seçim tarihi yaklaştıkça iktidar kanadından tepki toplayan açıklamalar gelmişti. Adalet Bakanı Bekir Bozda 14 Mayıs’ın akşamı Türkiye’de iki fotoğraftan biriyle karşılaşılır. Ya şampanya patlatıp bunu sabaha kadar kutlayanlar olacak ya da temiz alnını şükür için secdeye koyup Rabb’ine hamdedenler olacak" demişti, çişleri Bakanı Süleyman Soylu, seçim için ‘darbe’ ifadesini kullanmıştı.

Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu, “Tarihi bir uyarı ve çağrıda bulunuyorum” notuyla bir video yayınladı. Davutoğlu şöyle dedi:

*Demokrasi tarihimizde ilk kez, milleti birleştirmesi gereken cumhurbaşkanlığı makamında bulunan Sayın Erdoğan, bir cami avlusundan toplumun neredeyse yarısını açık bir şekilde, ağır ithamlarla suçladı. Hiçbir şekilde doğru olmayan bir beyanla, “Bunlar iktidara geldiğinde diyanet işleri başkanlığını kaldıracak” diyerek toplumun dindar ve mütedeyyin kesimini; diğer kesimi aleyhine açık bir şekilde tahrik etti.

*Toplumu şampanya patlatanlarla, şükür secdesi yapanlar diyerek ikiye ayırmak, açık bir şekilde toplumu ikiye bölmektir. Bölücülüktür.

*İlk kez Türkiye’de bir siyasetçi seçimleri darbe olarak görüyor. Demokratik bir siyasetçi için yeterince büyük bir ayıptır. Eğer bir İçişleri Bakanı bir seçimi bir siyasi darbe olarak görüyorsa, o seçimi engellemek için her türlü tedbiri alma yetkisini de kendinde görüyor demektir. Yani bir darbeyi engelliyorum iddiasıyla seçime dönük her türlü müdahaleyi meşrulaştırma çabasının bir parçasıdır bu.

*Bütün bu açıklamaları yapanlara sesleniyorum; Gittiğiniz yol yanlış.

*(Erdoğan’a) Bazı çevreler sizin hastalığınızı da bahane ederek bir boşluğu doldurmak adına milli iradeye müdahale etme çabası içinde olabilir. Sizin öncelikli göreviniz cumhurbaşkanı olarak, meseleye doğrudan müdahil olarak 14 Mayıs’ta gerçekleştirilecek olan seçimlerin demokratik ortamda yapılacağına dair güvence vermenizdir. Bu sizin siyasi kariyeriniz itibariyle de en kritik andır. Ya milli iradeye saygı gösterecek ya da milli iradeye sekte vurmaya çalışan bir siyasi akıbet ile karşı karşıya kalacaksınız." (Kısa Dalga)

Gündem