Ahmet Ercan 'dünyanın en tehlikeli yeri' diyerek açıkladı: 250 km çevresi...

Ahmet Ercan 'dünyanın en tehlikeli yeri' diyerek açıkladı: 250 km çevresi...
Deprem Uzmanı Prof. Dr. Ercan, 'Şu anda yaklaşık 300 atom bombası gücünde bir gerginlik boşaldı diyebilirim' ifadesini kullandı.

Deprem Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Ercan, Kahramanmaraş depremlerine ilişkin "İki kırıkta da deprem yaratmak üzere bir gerginlik birikimi varmış. Birinci kırıktaki deprem gerginliğinin boşalmasıyla gerilimin bir kısmı ikinci kırığa kaydı. Onun etkisiyle ikinci kırık da harekete geçti. Buna irkitilmiş deprem denir. Bu tabiri Türkiye’de ilk defa kullanıyorum, çünkü daha önce böyle bir deprem işleyişi oluşmadı" dedi.

Deprem Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Ercan, Kahramanmaraş depreminin ardından sarsıcı değerlendirmelerde bulundu. Ahmet Ercan, Sözcü'den Gökmen Ulu'ya yaptığı açıklamada, “Böyle bir irkitilmiş deprem işleyişi ilk defa oluyor” dedi.

'Gözlem evlerimiz bizi yine utandırdı'

Sözlerine yetkilileri eleştirerek başlayan Ercan, “Her zamanki gibi bizim gözlemevleri depremin büyüklüğünü 7.4 diyerek yanlış verdi. Oysa Amerika Birleşik Devletleri 7.8 olarak ilan etmişti. Sonra, bizi yine utandıran gözlemevlerimiz 7.7 olarak düzeltme yapmak zorunda kaldı. İkisi arasındaki normlarda acayip fark var” dedi.

'300 atom bombası gücünde gerginlik boşaldı'

İlk verilere dayanarak 130 atom bombası gücünde gerginlik boşaldığını söyleyen Ercan, “Şu anda yaklaşık 300 atom bombası gücünde bir gerginlik boşaldı diyebilirim” ifadesini kullandı. “Sadece Türkoğlu Fayı'nın kırıldığı” açıklamasına da tepki gösteren Ercan, “Oysa ki kırığın boyu Suriye sınırından başlıyor, Hatay, Osmaniye, Elazığ'a kadar gidiyor. Deprem kuşağının boyu yaklaşık 400 kilometre” diye konuştu.

'Böyle irkitilmiş deprem işleyişi görülmedi'

Ahmet Ercan, “7.7'nin arkasından daha büyük bir deprem bekler misiniz’ diye sorulsaydı ‘Hayır olmaz. En çok 7.1 veya 7.2 olabilir’ derdim. Fakat saatler sonra 7.6 büyüklüğünde oldu. Olağanüstü bir durum bu” değerlendirmesini yaptı.

Ercan, “Demek ki, iki kırıkta da deprem yaratmak üzere bir gerginlik birikimi varmış. Birinci kırıktaki deprem gerginliğinin boşalmasıyla gerilimin bir kısmı ikinci kırığa kaydı. Onun etkisiyle ikinci kırık da harekete geçti. Buna irkitilmiş deprem denir. Bu tabiri Türkiye'de ilk defa kullanıyorum, çünkü daha önce böyle bir deprem işleyişi oluşmadı. İrkitilmiş depremin benzer bir örneğini Gölcük depreminde görmüştük ama böylesine yan yana, arka arkasına değildi, arada aylar vardı” dedi.

'Yıkım gücü en üst seviyeye dayandı'

Yıkımın boyutunun da olağanüstü büyüklükte olduğunu vurgulayan Ercan, “Kahramanmaraş Depremi'nin yıkım gücü 11 oldu. Mercalli Cannani skalasına göre, en üst yıkım gücü 12'dir. Ne yazık ki ölüm sayısının resmi rakamların söylediği seviyede duracağını zannetmiyorum” diye konuştu.

'Kahramanmaraş ve 250 km çevresi dünyanın en tehlikeli yeri'

Son dönemdeki deprem hareketleri ve bundan sonrası için de açıklamalar yapan Ercan, “Bütün dünya yerin çekirdeğinden kabuğuna kadar serbest salınıma geçti. Bir denizanası gibi büzülüyor, şişiyor, büzülüyor, şişiyor. Bütün dünyadaki kırıklar gıcırdıyor şu anda. En çok gıcırdayanlar da Türkiye'de. Taşma noktasına kadar gerginlik biriktirmiş olanlar varsa bunlar yeni depremler yaratabilir” ifadelerini dile getirdi. Şu anda dünyanın en tehlikeli yerinin Kahramanmaraş ve çevresi olduğunu belirten Ercan, “Pergelin ucunu Kahramanmaraş'a koyduğunuzda, 250 kilometre yarıçapındaki alandaki her yer dünyanın en büyük deprem çekincesi olan bölgesidir” dedi.

'Deprem takdiri ilahi değildir, takdiri siyasidir'

Bilim dışı hurafelere de değinen Ercan, “Depremi dış güçler üretti diyenler de var. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz” sorusuna, “Deprem yapay üretilemez. İnsanoğlunun böyle bir gücü ve imkanı yoktur” yanıtını verdi.

Türkiye'de depremlerin genellikle dine bağlandığına dikkat çeken Ercan, “Örneğin, Gölcük depreminde sonra bir imam kalkıp kitap yazmış, ‘7.4'lük deprem sizi terbiye etmeye yetmedi mi' diye. Bu bir pervasızlıktır. Tanrı elinde sopası olan bir put değildir ancak putlaştırdılar. Endonezya, Bangladeş, Kuzey Hindistan, Pakistan, Afganistan ve maalesef Türkiye'nin dahil olduğu yazgıcı ülkelerde en çok deprem yıkımı olmaktadır. Yazgıcılıkla teselli yaratılıyor, hesap sorulması zihinlerden uzaklaştırılıyor. Sorgulanmayan bir yönetim biçimi varsa onun adı demokrasi değildir. Deprem takdiri ilahi değildir, deprem takdiri siyasidir” dedi.

'Yoksulsan deprem felaketi daha yakındır'

Demokrasisi ve ekonomisi gelişmemiş ülkelerde deprem yıkımının daha etkili olduğunu belirten Ercan, “Atatürk, ‘Cumhuriyet kimsesizlerin kimsesidir' diyor. Ama bugün o Cumhuriyet'i göremiyoruz. Ne kadar yoksulsan deprem felaketi sana o kadar yakındır. Yoksulluk giderilmedikçe deprem sorunları giderilemez. Kaldı ki, bu ülkede deprem fonunda biriken paralar duble yol için harcandıysa eğer bunu harcayan kişilerin televizyonlara çıkmaya yüzünün olmaması gerekiyor ama çıkıyor” diye konuştu.

'Bu deprem ekonomiye 50 milyar dolar yük bindirecek'

Ahmet Ercan, 7,7 ve 7,6 büyüklüklerindeki Kahramanmaraş depremlerinin ülke ekonomisini nasıl etkileyeceğine de işaret etti.

Ercan, “Bu deprem Türkiye'ye yaklaşık 50 milyar dolar ekonomik yük bindirecektir. Paranın olmadığı bir zamanda çöküntü içindeki ekonomi daha da çökecektir” dedi. (Kısa Dalga)

Abone Ol

İyi gazetecilik posta kutunda!
Güncel haberler, haftalık ekonomi bülteni ve Pazar derginiz Plus’ı email olarak almak için abone olun.

Gündem