Ahmet Şık Meclis'te sordu: Hizbullahçı müdür ve öğretmen neden hala görevde?

Türkiye İşçi Partisi (TİP) İstanbul Milletvekili Ahmet Şık, Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’in yanıtlaması istemiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) soru önergesi sundu.

Ahmet Şık soru önergesinde, Diyarbakır’da bir okul müdürü ile öğretmenin Hizbullah terör örgütüne üye olmaktan ceza aldıkları halde görevlerine devam etmesinden bahsetti. Şık, Milli Eğitim Bakanı Özer’e “Binlerce öğretmen atama beklerken Hizbullah kadrolarının öğretmen olarak atanmasının gerekçesi nedir?” sorusunu yöneltti.

Önergesinde, basına yansıyan müfettiş raporunun ayrıntılarını da paylaşan Şık şunları kaydetti:

“Mehmet Akif Ersoy Anadolu İmam Hatip Lisesi kantinini işleten M.K.’nin geçmişte örgüte yardım ve yataklıktan 3 yıl 9 ay kesinleşmiş hapis cezası aldığı, hapis cezasının yanı sıra kamu yasağı almasına rağmen M.K.’nin kantin ihalesine başvururken sunduğu belgelerde sicilinde ‘adli sicil kaydı yoktur’ ibaresinin yer aldığı, bu nedenle M.K. ile Kayapınar Mehmet Akif Ersoy Anadolu İmam Hatip Lisesi Okul Aile Birliği arasında imzalanan kantin kira sözleşmesinin iptal edilmesi gerektiği belirtilmiştir.

Raporda ayrıca öğretmenler ve müdürlerle ilgili yapılan inceleme sonucunda 25 müdürden ikisinin Hizbullah üyeliğinden hapis cezası aldığı ifade edilmiştir. Müfettiş raporlarına göre; Silvan Çardak Ortaokulu Müdürü ve Silvan Eğitim Bir Sen Şube temsilcisi olan H.B. 1986’dan 1997’ye kadar sınıf öğretmeni olarak görev yapmış ve 1997’de İstanbul’da görev yaparken istifa edip sonrasında Hizbullah’la bağlantısı nedeniyle 6 yıl 3 ay hapis cezası alarak tutuklanmıştır. 22 Ağustos 2005’te cezası kesinleşen H.B 18 Ekim 2010’da açıktan atanmak için Diyarbakır İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne başvurmuş ve ardından Atatürk İlkokulu’na ataması yapılmıştır. 2011 yılında ise Silvan İlköğretim Okulu’nda müdür yardımcısı olarak görev yapan H.B ardından 5 yıl boyunca muhtelif okullarda çalıştıktan sonra 2016 yılında Silvan Çardak Okulu’na müdür olarak atanmıştır.

Ayrıca; Kayapınar Şehit Halit Gülser Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi’nde Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni olarak görev yapan M.T.D.’nin 1999 yılında yargılama sonucunda ‘silahlı terör örgütü üyeliği’nden 2013 yılında 13 yıl 4 ay hapis cezası aldığı ve cezasının kesinleşmesine rağmen aynı yıl öğretmen olarak atandığı basında yer alan raporun ayrıntıları arasındadır.”

Şık’ın, Özer’in yanıtlaması istemiyle yönelttiği sorular ise şöyle:

1. Mehmet Akif Ersoy Anadolu İmam Hatip Lisesi kantinini işleten M.K.’nın geçmişte örgüte yardım ve yataklıktan 3 yıl 9 ay kesinleşmiş hapis cezası yanı sıra kamu yasağı almasına rağmen kantin ihalesine başvururken sunduğu belgelerde yer alan “adli sicil kaydı yoktur” ibaresini sağlayan kişiler kimdir? Bu hususta herhangi bir soruşturma başlatılmış mıdır?

2. 1997’de Hizbullah’la bağlantısı nedeniyle 6 yıl 3 ay hapis cezası alan H.B’nin 2010 yılında Atatürk İlkokulu ataması, 2011 yılında Silvan İlköğretim Okulu’nda müdür yardımcılığı görevi ve 5 yıl boyunca çalıştığı muhtelif okullardan sonra 2016 yılında Silvan Çardak Okulu’na müdür olarak atanması nasıl mümkün olmuştur? Tüm bu atama süreçleri boyunca ilgili merciler ve aracı kişiler kimlerdir? Bu konuda bir soruşturma başlatılmış mıdır?

3. Yıllar öncesinden basına yansıyan, Diyarbakır’da İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nde Hizbullahçıların kantinler üzerinden örgüte gelir kazandırdığı, Hizbullahçıların Eğitim Bir Sen üzerinden okul idarelerine girdiği iddialarına ilişkin bugüne dek ne tür bir inceleme yapılmıştır?

4. Müfettiş raporunda yer alan değerlendirmeye göre Silvan Çardak Okulu’da müdür olarak görev yapan H.B.’nin ve öğretmen olarak görev yapan M.T.D.’nin memuriyetinin sona ermesi gerekmektedir. Bu konuda Bakanlığınız herhangi bir girişimde bulunmuş mudur?

5. Diyarbakır Millî Eğitim Müdürlüğü’ndeki Hizbullah kadrolaşmasına ilişkin iddialar 2020 yılında ayrıntılı bir şekilde basında yer almıştır. Diyarbakır’da en az 20 imam hatip lisesi ve ortaokulunun müdürü ve yardımcısının Hizbullah ile bağlantılı olduğu, bazılarının geçmişte Hizbullah’tan tutuklandığı, Diyarbakır’daki okul aile birliklerinin Hizbullah’ın gelir kaynağı olarak kullanıldığı, kantin ihalelerine müdahale edildiği ve ihalelerden hile yoluyla onda biri oranında Hizbullah’a kira ödendiğine ilişkin iddialar 2020 yılından itibaren ayrıntılı bir şekilde basında yer almaktadır. Bu iddialarla ilgili bugüne dek Bakanlığınız ne yapmıştır? Hizbullahçı diğer Milli Eğitim görevlilerinin isimleri tespit edilmiş midir? Herhangi bir soruşturma başlatılmış mıdır?

6. Diyarbakır dışındaki illerde Milli Eğitim içerisinde kadrolaşan Hizbullahçılara ilişkin herhangi bir inceleme, soruşturma yapılmış mıdır?

7. Müfettiş incelemesinin pandemi gerekçe gösterilerek bütün okulları kapsamaması ve örneklem seçilerek incelemelerin gerçekleştirilmesi uygulaması ne zaman sonlanacaktır? Tüm okulların incelenmesi ne zaman sağlanacaktır?
8.Binlerce öğretmen atama beklerken Hizbullah kadrolarının öğretmen olarak atanmasının gerekçesi nedir? (Kısa Dalga)