Ahmet Taşgetiren, muhafazakar camiada dolaşan WhatsApp mesajını yazdı

Ahmet Taşgetiren, muhafazakar camiada dolaşan WhatsApp mesajını yazdı
Karar gazetesi yazarı Ahmet Taşgetiren, AKP kulislerinde dolaşan “Ya AKP giderse” polemiğinin iktidara yakın muhafazakar camiada da dile getirilmeye başlandığını yazdı.

Karar gazetesi yazarı Ahmet Taşgetiren, Fehmi Koru’nun “Konu artık, bir ihtimal olarak da olsa dile getirilmeye başlandı.” diyerek yorumladığı tartışmanın iktidara yakın muhafazakar camiaya da yansıdığını yazdı.

Taşgetiren, "Evdeki bulgur" başlıklı köşesinde özetle şunları yazdı:

"Muhafazakar camiada içinde tanınmış hocaların değerlendirmesinin de yer aldığı bir WhatsApp mesajı dolaşıyor. “Dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olmayalım.”

(...) İçinde tanınmış hocalarımızın da bulunduğu, diyelim -aksakal- bir çevre, insanların iktidar konusunda daha sorgulayıcı hale geldiğini, yeni arayışlara girdiğini, bunun da iktidarı kaybetme riskini ortaya çıkardığını düşünüyor, seslerinin etkili olacağına inandıkları insanlara “işin içinde evdeki bulguru kaybetme riski var” ikazında bulunuyor. Yani kazanımları kaybetme riski.

Daha önce de yazdım, bu bir “Ya giderse” ve hemen peşinden gelen “Ya gelirse” kaygısıdır. “Ya giderse”den kasıt Ak Parti iktidarının gitmesi, “Ya gelirse”den kasıt ise CHP’li bir ittifakın gelmesidir.

Muhafazakar camianın bu kaygılarını yabana atma eğiliminde değilim. Ak Parti iktidarı ile en azından özgürlükler alanındaki kazanımlar hayati değerdedir, CHP’li bir iktidarın ise Kılıçdaroğlu ile gelişen bütün değişim görüntülerine rağmen en azından belirsizliklerinden doğan, en azından değişimin yeterince içselleştirilip içselleştirilmediği sorusundan doğan kaygıların dikkate alınması gerektiğini düşünürüm.

Ancak ben, bu “evdeki bulgur” meselesine yeniden bakılması gerektiğini de ifade etme gereği duyarım.

Bu mesajı benimle de paylaşan dostum, muhtemel ki iktidara yönelik eleştirel duruşumdan dolayı beni de uyarma gereğiyle hareket etmiştir.

Ne diyoruz:

Bu iktidar evet muhafazakar görünüyor ama bizzat muhafazakarlığa, samimi dindarlığa da bir bedel ödetiyor. Tüm yanlışları insanların İslam’la ilişkilerine aşındırıcı etki yapıyor. Özellikle genç nesillerin iktidarın yanlışlıklarına bakıp “İslam buysa” gibi çıkarımlarda bulunması ülkenin geleceği adına kaygı veriyor. Adaletsizlikler var, oysa muhafazakar düşüncenin olmazsa olmazı adaletsizlikten kaçınmaktır. Yolsuzluklar var, iktidar eliyle zenginleştirmeler var, bunun yanında yaygın bir yoksullaşma var, bürokraside yaygın adam kayırma var, toplumun belli kesimlerine yönelik dışlama var, siyasi çıkar için sürdürülen kamplaştırma politikası var, var, var… Bunlar çoğaldıkça, dindar – muhafazakar çizgi, taşınamayacak bir bagaj altına giriyor.

Bunlara “yanlış” demek, bunların düzelmesi lazım demek, bir noktada iktidarı yıpratır mı, yıpratır, insanlarda yeni arayış eğilimi geliştirir mi geliştirir.

Bu o kaygılı çevreye göre “Evdeki bulgur”u bırakıp “Dimyata pirince gitmek” demek, oysa uyarı “Dimyat’ta pirinç bulunmayabilir” demek istiyor. “Orada evdeki bulguru kaybettiğinize de yanabilirsiniz” ikazı da peşinden geliyor."

Gündem