Ahmet Türk: Halkı, can kurtarmak isteyenleri tehdit eden bir devletle karşı karşıyayız

Ahmet Türk: Halkı, can kurtarmak isteyenleri tehdit eden bir devletle karşı karşıyayız
AKP Sözcüsü Ömer Çelik’in “not ediyoruz” açıklamasına tepki gösteren deneyimli siyasetçi Ahmet Türk, “Hala halkı tehdit eden, can kurtarmak isteyenleri tehdit eden bir devletle karşı karşıyayız” dedi.

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, DTK Eşbaşkanı Berdan Öztürk, Kürt siyasetçi Ahmet Türk ve HDP milletvekillerinden oluşan heyet, Urfa’daki kriz koordinasyon merkezinin çalışmalarına katıldı. Heyet, daha sonra Birecik’teki yardım merkezinde açıklama yaptı.

Ahmet Türk: Devletin engellemeleri olmasaydı birçok insanı sağ çıkarabilirdik

Ahmet Türk, yaptığı konuşmada, “Çok canımızı kaybettik. Kaybettiğimiz canlara Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyoruz. Ancak görebildiğimiz kadarıyla bu felaketin üstüne bir de iktidar ve devletin felaketi eklendi. Eğer devletin engellemeleri olmasaydı inanın ki halkımız büyük bir dayanışma içinde birbirini sahiplenerek yaralarını sarabilir, birçok insanı sağ çıkarabilirdi. Ancak iki gün devletin ortada olmaması ve sonrasında sivil toplum örgütlerine müdahale etmesi maalesef ölümlerin artmasına neden oldu” dedi.

Türk, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Duyarsız bir devletin halka gördüğü reva budur. İnanıyoruz ki, geleceği bütün acılara rağmen en doğru şekilde kurabilmek için hepimiz canla başla çalışacağız. Sivil toplum örgütlerinin, partimiz HDP’nin her yere birinci günde yetişmiş olması, bizler açısından çok önemlidir. Halkların birbiriyle kucaklaştığı bir süreci de yaşadık. Ama bugün bile sivil toplum örgütlerini, halkla diyalog kuranları tehdit eden bir mantıkla karşı karşıyayız.”

“Hala halkı tehdit ediyorlar”

AKP Sözcüsü Ömer Çelik’in “not ediyoruz” açıklamasına yanıt veren deneyimli siyasetçi Türk, “Hala halkı tehdit eden, can kurtarmak isteyenleri tehdit eden bir devletle karşı karşıyayız. Bugün Birecik’te hasarlar var. 19’a yakın insanımız yaşamını yitirdi, onlara Allah’tan rahmet diliyoruz. Diğer yerlere göre daha az bir ölümle karşı karşıyayız. Keşke hiçbiri olmasaydı. Ama sonuç olarak Adıyaman, Maraş, Hatay, Pazarcık, Elbistan’a ve diğer yerlere baktığımızda, bu tabloya şükürler edecek hale geldik. Eğer devlet bugün görevini yapmak istiyorsa; halkla ve sivil toplum örgütleriyle birlikte, gerçekten bu işin altından kalkabilecek yurttaşlarımızla birlikte geleceği inşa edecek bir çalışma içinde olmalıdır. Ama görüyoruz ki böyle bir anlayış yok” diye konuştu.

“İktidarın hala gitmediği köyler var”

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan ise Urfa’da 20’ye yakın binanın yıkıldığı, yaklaşık 300 kişinin yaşamını yitirdiği bilgisini aldıklarını belirtti. “Bunların resmi sayılar olduğunu, yıkımın ve can kaybının çok daha fazla olduğunu hepimiz biliyoruz” diyen Buldan, şöyle devam etti:

“Depremin yaşandığı bütün kentlerde yüz binlerce insanın yaşamını yitirdiği gerçeğinin farkındayız. Enkazların altında hala insanlar var. Depremin olduğu ilk günden itibaren bütün kurullarımızla birlikte depremzedelerle olmaya çalıştık. Onların yaralarını sarmaya çalıştık. Onların soğuktan ve açlıktan, en fazla da acıdan en az etkilenebileceği bir süreci yaratmaya çalıştık. Adıyaman’da, Pazarcık’ta, Maraş’ta, Elbistan’da, yine Antep’te, Hatay’da ve burada ilk iki gün AKP-MHP iktidarının olmadığını hepimiz biliyoruz. İnsanlar yaralarını dayanışarak sarmaya çalıştı, bir nebze de olsa hafifletmeye çalıştı. Ancak şunu ifade etmek isterim. Sadece ilk iki gün değil hala iktidarın gidemediği, giremediği köyler var. Oralarda hala enkazların altında insanlar. İlk günden beri şunu söyledik. Gönüllüler, HDP’liler, sivil toplum örgütleri, meslek örgütleri ve kendisine insanım diyen herkes depremzedelerle birlikte olmaya çalıştı. Ancak bizlerin yanında olmayan, depremzedelerin yanında olmayan iktidar 3 günden sonra ortaya çıktı ve bu sefer engellemelere başladı.”

“Dayanışmaya da kayyım atadılar”

Partisinin kriz koordinasyon merkezine kayyım atanmasını hatırlatan Buldan, “Belediyelere atanan kayyımlar, üniversitelere atanan kayyımlar yetmedi bu sefer dayanışma gösterilen, depremzedelerin ortak yaşam alanı olan yardım malzemelerinin boşaltıldığı yerlere kayyımlar atadılar. En üzücü olanı da bağış toplamak adıyla iki gün önce bütün kanallarda ortak yayın yapıldı. İnsanların acısı üzerinde tepinen bir iktidar gördük” dedi.

“Bağışların takipçisi olacağız”

HDP Eş Genel Başkanı, yapılan bağışların takipçisi olacaklarını bildirdi.

“AKP hükümeti ile halkımız arasında büyük bir fay hattı oluştu” diyen Buldan, halkta büyük bir öfke olduğunu dile getirdi. Buldan, ekledi: “Bu öfke AKP’nin seçimlerde gitmesine mutlaka sebep olacaktır.”

“Binlerce insan hayatını kaybetti, tek bir yetkili istifa etmedi”

HDP Eş Genel Başkanı, şöyle konuştu:

“Bu ülkeyi yönetemiyorsunuz, yönetemediğiniz için bu tablodan birebir sorumlusunuz. Binlerce insanın yaşamını yitirmesine rağmen tek yetkilinin bile istifa etmediği bir iktidar ile karşı karşıyayız. Herkesin sorumlu olduğu, bütün bakanların ve Cumhurbaşkanının kayıplardan sorumlu olduğu bir dönemde hiç kimse o koltuktan kalkma ve istifa etme cesaretini gösteremedi. Çünkü onların düşüncesi Türkiye halkları değil, Aleviler ve Kürtler değil. Sadece kendi iktidarlarını ve geleceklerini düşünen bir iktidarla karşı karşıyayız.

“Depremde yaşanan can kayıplarına ilişkin timsah gözyaşları dökmelerine gerek yok. Hiç kimse onlardan gözyaşı dökmelerini beklemiyor. Hiç kimse onlardan TV’lere çıkıp şov yapmalarını istemiyor. Herkesin bir tek isteği var; bir an önce hepsinin birlikte istifa etmesi. Bu kadar açık ve net konuşuyoruz. Neyi bekliyorsunuz? Enkazın altından binlerce insanın daha çıkmasını mı bekliyorsunuz istifa etmek için? İnsanda biraz vicdan olur, insanda biraz yüz olur! Siyaseten de vicdanen de ahlaken de yapılması gereken tek şey istifadır.” (Kısa Dalga)

Gündem