Ahmet Ümit: Tutarlı aydın duruşu AKP’yi rahatsız etti

Ahmet Ümit: Tutarlı aydın duruşu AKP’yi rahatsız etti
“Tapınak Fahişeleri” kitabı sansürlenen Ahmet Ümit, “Sadece yazdıklarımızla değil, aynı zamanda politik duruşumuzla da iktidarın yanlış uygulamalarının karşısında yer aldık yazarlar olarak. Bunu çok çok kıymetli buluyorum” dedi.

Romanlarıyla milyonlarca okura ulaşan usta yazar Ahmet Ümit, AKP iktidarı döneminde farklı düşünenlerin ötekileştirildiğini belirterek, “Bir anlamda korkuyorlar seçimi kaybedecekleri için, o yüzden de daha bariz ve açık bir şekilde sindirme hareketlerine girişiyorlar” dedi.

“Tapınak Fahişeleri” kitabı sansürlenen Ümit, tüm bu baskıların işe yaramadığını kaydetti. AKP’nin kültür alanında hegemonya oluşturamadığını söyleyen usta yazar, “Kültür kalıcı olandır, politika geçicidir” dedi.

“Korkuyorlar ve sindirme hareketlerine girişiyorlar”

Birgün’den Emrah Kolukısa’ya konuşan Ahmet Ümit, “Tapınak Fahişeleri” kitabının sansürlenmesi kararını şöyle değerlendirdi: “Tek sesli oldukları için ve sadece kendi düşüncelerinin, kendi inançlarının, ideolojilerinin doğru olduğuna inandıkları için, kendileri gibi düşünmeyenler, kendilerinden farklı hareket edenler, onlara göre her zaman yanlış çizgide duran ötekilerdi. Ama 20 yılın ilk başlarında bir tür, onların deyimiyle, takiyye yaptılar ve kendi görüşlerini açıkça dile getirmediler. Hatta daha farklı görüşlere bir anlamda katlandılar, hatta katlanmanın kendilerini güçlendireceğini fark ettiler ki farklı görüşlerle bir takım koalisyonlara da girdiler, işbirliği yaptılar, Müslüman demokratlık diye bir kavram ortaya attılar ve kendilerini böyle olduğunu iddia ettiler ama artık yolun sonuna gelindi. Hikayeleri bitti, inandırıcılıkları kalmadı. Olmayan demokratlıkları totaliterliğe dönüştü. Dolayısıyla kendi yüzlerini açıkça dışa vurmaya başladılar. Evet, bir anlamda korkuyorlar seçimi kaybedecekleri için, o yüzden de daha bariz ve açık bir şekilde sindirme hareketlerine girişiyorlar, daha gözüpek davranıyorlar. Son sansürlemeleri bu bağlamda okumak lazım.”

“AKP kültür alanında hegemonya oluşturamadı, kültür kalıcı olandır, politika geçicidir”

Ancak bu yasakların işe yaramadığını belirten Ahmet Ümit, şöyle konuştu: “Türkiye tarihi boyunca da Osmanlı döneminde de yaramadı çünkü bizim böyle olumlu bir geleneğimiz var. Osmanlı’dan bu yana aydınlarımız, yazarlarımız hep muhalif olmayı seçtiler. Namık Kemal’den bu yana diyelim, hatta ondan öncesinden beri ve elbette devletin o baskıcı gücüyle tanıştılar, sürgünlere gittiler, hapislerde yattılar… Nâzım Hikmet 15 yıl kadar hapis yattı, Sabahattin Ali öldürüldü, daha pek çok yazarımız hapislerde çürütüldü, Sivas’ta yakılmak istendi… Sonuçta bunlar hiçbir işe yaramadı. AKP iktidarı kendilerinin de kabul ettiği gibi kültür alanında hegemonya oluşturamadı ve sonuçta kültür kalıcı olandır, politika geçici, güncel olandır. Sansürle, baskıyla, işkenceyle, yasaklamayla sanatsal kültürü ortadan kaldırmak bugüne kadar ülkemizde de dünyada da mümkün olmadı, bundan sonra da olmayacak.”

“Değersizleştirme hakim kılındı”

AKP iktidarıyla geçen 20 yıllık dönemde Türkiye’nin en çok hangi alanda yara aldığını değerlendiren Ahmet Ümit, “AKP’nin ülkeye verdiği en büyük zarar bence değersizleştirmeyi maalesef hakim kılmasıdır. Bunu biz kendi aralarında liyakatsızlaştırma olarak da görebiliriz. Bayağılığın zerafete üstün gelmesidir, cehaletin bilgiye üstün gelmesidir, kaba gücün hakka üstün gelmesidir” dedi.

Ümit, son depremin de bunun çok acı bir örneği olduğunu ifade etti. Ümit, “İlk üç gün içinde oraya gidilememesi, insanlara ulaşılamaması, hala enkazların altında insanlarımızın cansız bedenlerinin duruyor olması, hala büyük bir karmaşanın sürüyor olması, ekonominin düştüğü durum, korkunç bir şekilde ahlaki çöküntünün bu kadar yaygınlık kazanması... Türkiye’nin hiçbir döneminde bu kadar büyük ahlaki çöküntü olduğunu zannetmiyorum; hırsızlık, yolsuzluk almış başını gidiyor, korkunç bir dönem. Burada önemli olan şu, tek parti iktidarı, başka görüşlere izin vermemek ve bunun özellikle de siyasal İslam temelli olması bütün bu büyük yıkımın gerçekleşmesine yol açtı” diye konuştu.

“AKP en çok adalet duygumuzu yaraladı”

AKP’nin yaraladığı en önemli duygulardan ya da olgulardan birinin de adalet olduğunu söyleyen usta yazar, “Elbette buradan geriye dönüş mümkün, tamir etmek mümkün, niye olmasın? Önemli olan sadece seçimi kazanmak değil, aynı zamanda uzunca bir dönem sürecek bir restorasyon dönemi olması gerekiyor. İşte burada da adaletin sağlanması en önemli başlıklardan biri olacak. Özgürlüğün sağlanması yine aynı şekilde… Yoksulluğun ortadan kaldırılması, yolsuzluğun ortadan kaldırılması… Bu ana başlıkların olduğu bir restorasyon dönemi bizi bekliyor, bu seçimi kazanmaktan daha zor bir dönem olabilir” dedi.

“Tutarlı aydın duruşu AKP’yi rahatsız etti”

Ümit, AKP’nin ele geçiremediği alanlardan birinin sanat olduğunu belirterek, şunları ifade etti:

“Özellikle de edebiyatta bir türlü başarı sağlayamadı ve ülkemiz edebiyatçıları bir yandan başarılı romanlar, öyküler, şiirler, denemeler yazarken bir yandan da haksızlığa karşı tutarlı aydın duruşunu sergilediler. Bu da tabii AKP’yi son derece rahatsız etti. Sadece yazdıklarımızla değil, aynı zamanda politik duruşumuzla da iktidarın yanlış uygulamalarının karşısında yer aldık yazarlar olarak. Bunu çok çok kıymetli buluyorum, belki bütün toplumu sarsacak düzeyde, toplumu etkileyecek bir güce ulaşmamış olabilir ama boyun eğmemek, teslim olmamak, hayır demek, buralarda direniyor olmak ve bu düşünceyi savunuyor olmak çok kıymetliydi. Bu aynı zamanda şunu söylüyordu: bugün güçsüz olabiliriz, o günlerden bahsediyorum, 10 yıl öncesinden, ama biz doğruyu dile getirmeyi sürdüreceğiz. Victor Hugo’nun söylediği gibi, zamanı gelen düşünceden daha güçlü hiçbir şey yoktur. Belki o zamanı gelen düşüncenin gerçekleşmesi biraz vakit alabilir ama eninde sonunda gerçekleşecektir. Biz de işte o gerçekleşme anına doğru ilerliyoruz.” (Kısa Dalga)

Kültür Sanat