Akademisyen, gazeteci Prof. Tılıç: Altılı Masa'nın diğer liderleri nerede şimdi? Sonuçta onların payı yok mu?

Akademisyen, gazeteci Prof. Tılıç: Altılı Masa'nın diğer liderleri nerede şimdi? Sonuçta onların payı yok mu?
akademisyen, gazeteci Prof. Dr. L.Doğan Tılıç, "Şunu da sormadan edemeyeceğim; Altılı Masa'nın diğer liderleri nerede şimdi? Sonuçta onların payı yok mu? Onlar başka hiçbir şekilde kazanamayacakları kadar vekillik kazandıkları için kazanan taraftalar mı?" dedi.

14-28 Mayıs Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili Genel Seçimi sonuçları tartışılmaya devam ediyor. Gazete Duvar'dan Namık Alkan'a konuşan akademisyen, gazeteci Prof. Dr. L.Doğan Tılıç, seçimlere dair özetle şu değerlendirmeleri yaptı:

Kılıçdaroğlu eleştirileri

"Şimdi Kılıçdaroğlu’nu beceriksiz, tekrar "kazanamayacak aday" hatta neredeyse hain ilan edenlere bakıyorum. Seçim kampanyası sürecinde, birkaç istisna dışında bu kesimdekilerin ezici çoğunluğu öve öve bitiremiyordu.

Altılı Masa'nın mimarıydı, bir araya gelmesi hayal bile edilemeyen kesimleri bir araya getirmişti, bir kalp işareti yapıyor kalpleri ısıtıyordu, herkesi kucakladı diye herkes onu kucaklıyordu… Ne oldu?

Şimdi, bir yenilginin bütün faturasını ona yıkmak, o değişince çok şey değişeceğini sanmak kadar büyük yanlış yok.

Şunu da sormadan edemeyeceğim; Altılı Masa'nın diğer liderleri nerede şimdi? Sonuçta onların payı yok mu? Onlar başka hiçbir şekilde kazanamayacakları kadar vekillik kazandıkları için kazanan taraftalar mı?

Daha temel meseleler vardı

Mesele Kılıçdaroğlu’nun aday olması değildi. Adaylığından önce gelen ve daha temel meseleler vardı. Genel olarak muhalefet açısından ve özel olarak da CHP açısından.

CHP açısından temel sorunun, eğer kendisini bir sol-sosyal demokrat parti sayıyorsa, "kendisi olmaktan” çıkarak başkalaşmak, on yıllardır “memleketin yüzde 70’i sağ ve muhafazakâr, iktidar olmak için biz de öyle olmalıyız” fikri ve zikriyle siyaset yapmak olduğunu düşünüyorum.

Milliyetçi ve muhafazakâr, özellikle de AKP’nin tabanını oluşturan yoksullarla görüşmekten, gündelik hayat içinde sıkı ilişkiler kurmaktan tabii ki imtina etmeyeceksiniz. Tersine daha çok görüşeceksiniz. Ama bunu biz de milliyetçiyiz, biz de dindarız diyerek yapmanız gerekmiyor. O insanların sorunlarını, toplumsal sorunları önceleyip, yerelde onlarla birlikte sorun çözücü ağlar, örgütlenmeler yaratarak yapacaksınız.

Sosyal medyada yankı odaları oluşmuş ...

Medyanın algı yaratmadaki rolü malum. Türkiye’de demokrasinin “d”sinin hüküm sürdüğü herhangi bir ülkede görülemeyecek bir medya ortamı var. Medyanın yüzde 90’ı 24 saat iktidar adına propaganda yapıyor, yalan söylüyor, muhaliflere ceza üzerine ceza yağdırılıyor. Bu ortamda, muhalefetin toplumun bir kesimine ulaşacak imkânı yok.

Sosyal medyada yankı odaları oluşmuş herkes yalnızca kendi sesini duyuyor ve dünyayı da öyle sanıyor.

İktidar medyasına dair çok şey söylendi. Ancak, muhalif medyanın da kendine bir çuvaldız batırması lazım. Bu seçim kesin kazanıldı havasını yaymakta onların da rolü büyük. AKP’ye oy veren milyonlarca insana gitmeyi, onlarla röportajlar yapmayı, onların mahallelerinde araştırmalar yapmayı, onları anlamayı ve anlatmayı hiç düşünmediler. Sonra, sürpriz! Nereden çıktı bu insanlar, nasıl oldu da bunca zamma ve yoksulluğa karşın böyle bir tavır aldılar… Gazetecilik bunları da sorgulamayı, anlamayı ve anlatmayı gerektiriyordu. Hala gerektiriyor.

Selahattin Demirtaş önemli bir değer

Selahattin Demirtaş Türkiye siyasetinin çok önemli değerlerinden. Onun siyaseti bırakması hem HDP için hem de Türkiye için büyük bir kayıp olur. Cezaevi süreci Demirtaş’ı çok daha olgunlaştırdı, bir siyaset bilgesine dönüştürdü. Şimdi, geriye dönük değerlendirmelerin kolaylığı içinde, CHP’de bile, HDP/YSP aday çıkarsaydı daha iyi olurdu diyenler var. Bunu tartışmanın artık bir anlamı yok. Demirtaş aday olmadan da oldukça etkili oldu. Dışarıdaki birçok politikacıdan daha fazla. Bundan böyle de her nerede ve nasıl konumlanırsa konumlansın, siyasette etkin olacaktır. Olmasını istemek de gerekir, çünkü onun varlığı siyasete ve memlekete iyi gelecektir." (Kısa Dalga)

Söyleşinin tamamı

Gündem