Akşener, Kılıçdaroğlu'yla telefonda görüşmüş: Ekonomi için iki isim önerisi

Altı partinin bir araya gelerek oluşturduğu Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçaroğlu'nun seçilmesi halinde ekonomi programı da değişecek.

Partiler seçim öncesinde bir araya gelerek vaatlerini açıklarken, ekonomi alanında da çalışmayı sürdürüyor.

FOX TV canlı yayınına katılan Akşener, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'yla üç - dört gün önceki telefon görüşmesini anlattı.

İYİ Parti lideri, CHP liderinin "Siz iki kişi... Biz Selin Sayek Böke ile Faik Öztrak’ı görevlendiriyorum. Diğer siyasi partileri arayacağım, ikişer kişi onlar da versin. Bu arkadaşlar bir araya gelsin, son durumu kendi aralarında göz geçirsinler" dediğini ifade etti.

İYİ Parti'den Bilge Yılmaz ve Birol Aydemir’i görevlendirdiğini aktaran Akşener, sözlerini şöyle sürdürdü: "Onlar bir araya geleceklerdi, son durum hakkında gerçekten bir bilgim yok. Ama sayın Kılıçdaroğlu’nun Şampiyon Ligi’ndeki insanlar onlar. Onlarla ilgili bir durum var ama yarın çıkacaklar mı (mitinge) inanın bilmiyorum. Milletvekili olan hiçbir arkadaşımız bakan olmayacak, öyle de karar aldık. Dolayısıyla Birol bey ile Bilge beyi gönderiyorum. 12 kişi bir araya gelecek.”

15 Mayıs sabahı ne olacak?

Akşener'in konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

* Siyasetin denetleme aracı Meclis’tir. Benim davet edildiğim ama gidemeyeceğim her yere benim adıma milletvekillerin grup başkanı olan sayın Tatlıoğlu’nu gönderiyoruz. Bir küskünlük yok. Söylemek istediğim şey şu, buna ne kadar para harcandı, AR-GE’si ne oldu, hangi mühendisler çalıştı gibi soruları sorduğunuzda vatan hainisiniz! Şu sözü verebilirim ben size; 14 Mayıs akşamından itibaren 15 Mayıs sabahından itibaren denetleme dediğimiz sistem devreye girecek.

* Biliyorsunuz, bizim üç metnimiz var. Birincisi, bu güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçiş. Yani altı siyasi partinin beraber çalışıp, sonra kamuoyu ile paylaştığınız varsa bazı düzeltmelerin yapılabileceği güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçiş yol haritası. Bu en önemlisi. Çünkü, sayın Erdoğan’ın yanlışlıklarını söylüyoruz ama bunları bu hale getiren bu ucube sistem. Bu sistemi bırakmaya canları istemiyor. Sonra, altı siyasi partinin bir araya gelip yaptığı bu somut konularla ilgili öğretmen tayininden köy okullarının açılmasına kadar ortak politikalar mutabakat metnimiz var. İkincisi de bu, ciddi bir metin bu; 2800 maddelik falan bir şey.

Bakanlık dağılımı

* Koalisyon görüşmelerini bilen bir insanım. O masada da tek kişi benim. Ben iki koalisyonunun kuruluşunda arka kapı diplomasisini yürütenlerden birisiydim ve DYP - SHP, koalisyonun da içinde DYP’li bir vatandaş olarak, bir siyasetçi olarak gördüm orayı. Bütün bu ortak şeyler, yaptığımız her türlü çalışmaların altına imza attığımız andan itibaren o partinin sözüdür. O imzaların her biri kurullarımızda alınan kararlarla atılır. Dolayısıyla onlar hepimizin. 14 Mayıs akşamı, bizim haricimizde diğer 4 parti CHP listesinden girdi. CHP ile biz Millet İttifakı olarak kendi logosu ile giren iki siyasi partiyiz. Kaç milletvekili alındı, kaç milletvekili listelerde ben onu bilmem. Sormak ayıptır.

Oylara bağlı

* Biz, 16 17 ilde beraber giriyoruz. Seçim olacak, kaç milletvekili çıkarılacak, kaç oy alınacak bu bu iki parti arasında hesaplanır. Ondan sonra da oturursunuz, görevlendirmeleri çalışırsınız. Dolayısıyla, Hazine Bakanlığı birindeyse, Maliye öbüründe olur. Adalet Bakanlığı birindeyse, İçişleri birinde olur. Bunları hiç konuşmadık. Yıllarca yapılan usul bu. Dolayısıyla somut bir şey konuşulmadı ama bizim açımızdan ekonomiye dair Bilge bey yönetecek. (ANKA)