Akşener, kurşunlanan parti binası önünde: Meral Akşener’i korkutacak adam anasından doğmadı, korkmuyorum Recep Bey!
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, sabah saatlerinde silahlı saldırı düzenlenen partisinin İstanbul İl Başkanlığı’na geldi. Akşener’e parti yöneticilerinin yanı sıra İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu da eşlik etti.
Akşener, parti binasının önünde yaptığı açıklamada, saldırıdan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı sorumlu tuttu.
Akşener’in açıklamasından öne çıkan satır başları şöyle:
“Seçime bir buçuk ay kala ve sayın Cumhurbaşkanı, demem lazım ama cumhurbaşkanları böyle konuşmazlar Recep Bey’in üçüncü tehdidi üzerine partimiz hem birinci hem üçün kattan teammüden ben bir eski içişleri bakanı olarak konuşuyorum, kurşunlanmıştır.
Bunun anlamı şu; daha önce dendi ki bana ‘bunlar iyi günlerin, daha neler görecesin.’ Lince uğradım. ‘Sen bu işleri yanlış yapıyorsun bayan’ dendi, evim basıldı. Bu defa da ‘beni kendinle uğraştırma’ denildi. Bugün de partimizin İstanbul il başkanlığı iki yerden kurşunlanmıştır.
Türkiye bir kabile devleti olamaz. Bu ucube sistem üzerinden yönetilemez. Ve siyasi partilerin seçime bir buçuk ay kala korkutulmaya çalışılması kabul edilemez.
Bizi korkmayız, bu başka bir şey ama bu seçmene yapılan büyük bir haksızlık, büyük bir hakarettir.
Aziz milletim; size sesleniyorum… Bu ucube sistemin devamı halinde bugün bize yarın size…
“Korkmuyorum Recep Bey”
Meral Akşener’i korkutacak adam anasından doğmadı.
Korkmuyorum Recep Bey! Ama sen cumhurbaşkanısın bu ülkenin, tüm kadınlarının, tüm erkeklerin, gençlerin, çocukların namusunu, şerefini, can güvenliğini, mal güvenliğinin korumakla mesulsün.
Evim basıldı beraat ettiler. Linçe uğradım beraat ettiler. Biliyorum ki polislerin bunları yakalamayacak, bu failleri yakalayamayacak. Torunuma iftira attılar, beraat ettiler.
“14 Mayıs’ta bu çirkin, pis, iğrenç sistemi değiştireceksiniz”
Şimdi aziz milletim; bu ucube sistemi, bu yargı sistemini bunu sürdüremezsiniz. Bugün bana yarın size. Evlatlarınız tehdit altında. Bir buçuk ay sonra 14 Mayıs’ta sandığa gireceksiniz, helal oylarınızla bu ucube, bu çirkin, bu pis, bu iğrenç sistemi değiştireceksiniz.
Yanımda Ekrem Başkan duruyor, seçimini iptal ettiler seçimini.
Ben milletime güveniyorum. Kadınlar size sesleniyorum; bir erkek siyasetçiye yapılamayan her türlü hakaret, pislik, iğrençlik, iftira bana yapıldı. Ne için? Kadın olduğum için.
Siyasette var olan bir kadına bunlar yapılabiliyorsa sizin çocuklarınıza, sizin kızlarınıza neler yapılmıyor hep birlikte görüyoruz. Eğer bu zulmün, bu pisliğin, bu iğrençliğin, bu hukuksuzluğun bitmesini istiyorsanız değerli kadınlar, 14 Mayıs’ta oylarınızı Millet İttifakı’nda yana kullanacaksınız.
Bu kadına İYİ Parti’ye oy vereceksiniz, Sayın Kılıçdaroğlu’na oy vereceksiniz. 13. Cumhurbaşkanını seçeceksiniz, partimizi de birinci parti yapacaksınız. Bu zulmün bitmesi için, bu zulme uğrayanların bu işi kazanması lazım.
Tecavüzün, tacizin, hakaretin, iftiranın, kadınlara zulmün serbest kaldığı bu ucube sistemi biz kadınlar değiştireceğiz.
“Yaşamadığım şey kalmadı”
Recep Bey sana sesleniyorum. Devri iktidarında yaşamadığım şey kalmadı ama bu günler geçecek, 15 Mayıs sabahı inşallah bir güneş doğacak. Ve bütün bu ucube sistemin getirdiği pislikler, hakaretler, haksızlıklar, iftiralar geçecek, gidecek. Ben buna inanıyorum.
“Papatya çayının yanına melisa çayı”
Sinirin çok bozulmuş, 1,5 ay kaldı, gideceğini yeni anladın, etrafındaki yalaka tayfasına bağırmak yerine bize bağırmayı tercih ediyorsun. Ama bundan kaçış yok. Benim tavsiyen samimiyetle söylüyorum papatya çayı içmendir, onun yanında bir şey daha tavsiye edeceğim; yanına bir de melisa çayı ekle, harika oluyor." (Kısa Dalga)
