Akşener onları işaret etti: 10 binlerce insan dışarıda heyecan içinde ama öğrendim ki masadakilerin anlaşmadan haberi yokmuş

Akşener onları işaret etti: 10 binlerce insan dışarıda heyecan içinde ama öğrendim ki masadakilerin anlaşmadan haberi yokmuş
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener Altılı Masa'nın aday belirleme sürecine ilişkin çok konuşulacak açıklamalarda bulundu. Akşener ayrıca Kılıçdaroğlu'nun, Özdağ'la yaptığı iki kişilik protokole ilişkin de konuştu.

Gazeteci Fatih Altaylı'nın YouTube programına katılan İYİ Parti Genel Başkanı Akşener seçim dönemine ilişkin kritik açıklamalarda bulundu.

İttifak masasında neler oldu? Kim, neyi, ne kadar biliyordu sorularını yanıtlayan Akşener cumhurbaşkanlığı yardımcılığı teklifinin CHP'den geldiğini açıkladı.

İşte söyleşinin bir bölümü:

Fatih Altaylı’nın 6’lı masada aday belirlenme sürecinin neden bu kadar geciktiğine ve Akşener’in masadan kalkma sürecine ilişkin sorusunu yanıtlayan Akşener şu ifadeleri kullandı:

“Ben 2 yıl evvel, daha ortada masa yokken, o zaman yeni kurulan Sayın Fatih Erbakan’ın da partisi dahil bütün siyasi partileri dolaştım. 4 kişi gittik. Sayın Cihan Paçacı, Sayın Koray Aydın, Sayın Uğur Poyraz ve ben vardım. Bu görüşmelerde ben Sayın Davutoğlu’na, Sayın Gültekin Uysal’a, Sayın Ali Babacan’a, Sayın Temel Karamollaoğlu’na bir soru sordum: “Sayın Kılıçdaroğlu adayım derse siz ne yapacaksınız?” diye oradan cevaplar aldım. Sonra bu turum bittikten sonra da yanımıza Sayın Salim Ensarioğlu’nu da alıp CHP’ye gittik. Orada da sayın Kılıçdaroğlu’yla beraber teşkilat başkanı, Sayın Kuşoğlu, Sayın Oğuz Kağan Salıcı ve Sayın Selin Sayek Böke gibi arkadaşlar vardı. Karşılıklı oturduk ve ben şunu söyledim. Dedim ki; bu iki belediye başkanımız ita amiri sizsiniz. CHP’nin adayı, biz sadece destekledik. Size bir şey soracağım dedim. Bu iki arkadaşımız gerçekten morali bozuk seçmenin yanında yer aldığı ve taraftar hâline geldiği bir pozisyona doğru gidiyor. Dolayısıyla bu iki arkadaşımızdan birini aday gösterecekseniz biz varız. Ama diğerini geri çekin. İkisini birden aday göstermeyecekseniz ikisini de geri çekin Kemal Bey, onların ita amiri sizsiniz.” dedim. 5 biz, 5 onlar şahitli. Ben zannettim ki böyle olacak. Ama sonra sayın İmamoğlu Türkiye’yi gezdi. Sayın Mansur Yavaş’a müthiş bir sevgi ve sempati oldu.” dedi.

20 Ocak 2020’de yapmaya başladığı il ve ilçe ziyaretlerinde gittikleri her yerde Sayın Ekrem İmamoğlu’nun ve Sayın Mansur Yavaş’ın ismini duyduklarını dile getiren Akşener; “Aksaray’da da, Niğde’de de, Trabzonda’da da söylüyorlar. Bu yavaş yavaş daha da arttı. Hakkâri’de Mansur Yavaş söylendi.” şeklinde konuştu.

“Bizim önerimiz; her bir partinin güvendiği bir anket şirketi gösterip onlara araştırma yaptırması ve sonuçta kim çıkıyorsa onu kabul etmemizdi.”

2 Mart 2023’te gerçekleşecek olan 6’lı Masa toplantısından önce yaşananları anlatan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener;

“Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu bize geldi ve ben adayla ilgili ne düşündüklerini sordum. Deva Partisi’ne de kendim gidip ne düşündüklerini sordum.” dedi.

Fatih Altaylı’nın “onlar ne söyledi?” sorusuna; ”Ben sadece kendi eylemlerimi anlatabilirim.” şeklinde cevap veren Meral Akşener sözlerine şu şekilde devam etti:

Saadet Partisi’nin ev sahipliğindeki toplantıda adayın nasıl bir yöntemle seçileceğine ilişkin toplanılacağı kararı çıkınca ben de bizim Genel İdare Kurulu’muzdan ona yönelik bir yetki aldım. Bana verilen yetki; benim 2 arkadaşımız çok önde olduğu onların isimlerini söylemem ve diğerlerinin de söyleyeceği isimler doğrultusunda bizim önerimizin; her bir partinin güvendiği bir anket şirketi gösterip onlara araştırma yaptırması ve sonuçta kim çıkıyorsa onu kabul etmemizdi.

“Ben yöntemi konuşmayı bekliyordum”

Gittiğimde yöntemi konuşmamız bekliyordum.. Ama birden konuşma “kim aday olsun?”sorusuna evrildi. İlk sözü Gültekin Bey’e verdiler. Gültekin Bey, Kemal Beyi söyledi. Sonra Ali Bey’e verildi o da “Kemal Bey” dedi. Temel bey, “Kemal Bey” dedi. Sayın Davutoğlu da; Sayın Akşener aday olmadığına göre Kemal Bey” dedi. Sıra bana gelince, ben böyle yetki almadığımı söyledim. Bunu doğru bulmuyorum dedim. Türkiye’yi 2 kere dolaştım, bu iki arkadaşımız benim babamın oğlu değil, bunları meşhur eden, aday eden, seçen ben değilim. İta amiri CHP ama gittiğim yerlerde böyle gördüm. Benim yetkim şu diyerek yöntemimizi önerdim. Ben bunu dile getirince bir gökyüzüne bakma hâli oldu. Sonra Sayın Kılıçdaroğlu dedi ki; “Meral Hanım imzalamıyorsa imzalamasın biz 5’imiz imzalayalım, çıkalım.” Ben de aldım dosyamı; “peki o zaman size başarılar diliyorum” dedim.

Sonra durdurdular beni ve denildi ki; “madem öyle bir yetki aldınız o zaman partinize Kemal Bey’i götürün.” Şimdi bu öyle bir duygu ki çok dürüstçe söylüyorum. Bir tarafta içi titreyerek bize bakan sizin kızınız yaşındaki çocuklar, bir tarafta benim oğlum 82 doğumlu, o yaş grubundan bıkmış gençler… Bir taraftan içinizden geçen bambaşka bir şey yani göz göre göre bir şey gidiyor orta yerden yani doğru yönetilememiş bir sistem. Ve “peki” dedim. O meşhur kağıdı imzalayıp çıktım, geldim ve derhâl arkadaşlarımla görüştüm. Olanları anlattığımda bizim arkadaşlar çok sert bir tavır koydular. İki konuşma hazırladım, biri daha yumuşak huylu, birisi sert sizin görüşünüze göre yapacağım dedim. “Kesinlikle o masaya dönmeyeceksin” dendi o oylamada. Sadece bir arkadaşımız,”bunu bu kadar sertlikle yapmayalım” dedi. O da Bahadır Erdem.”

“Yandaş medya ile CHP’yi destekleyen kendine muhalif diyen medya aynıymış.”

3 Mart günü İYİ Parti üzerinden medyaya yansıyan haberlere ve iddialara ilişkin Meral Akşener;

“Aliya İzzetbegoviç’in bir sözü vardır: ‘Biz ne zaman ölürüz? Savaşı kaybedince değil. Düşmanımıza ya da rakibimize benzediğimiz zaman.’ Neyi gördüm biliyor musunuz? Yandaş medya ile CHP’yi destekleyen kendine muhalif diyen medya aynıymış. Ben aynı şeyi Sayın Ekrem İmamoğlu’nun Saraçhane meselesinde yanında olduğum zaman da yaşadım. Böyle bir çirkinlik görmedim. Ben 28 Şubat yaşadım, o dönemin medyasıyla ters düştük. Bir kişi benim namusuma, şerefime, aileme ima edilen söz söylememişti. Ama ben bu süreçte bunları gördüm. Tayyip Erdoğan ile anlaşmış diyebilirsiniz bu başka bir şey ama “yanladı” dediler. Seçilen kelimelerdeki pislikten bahsediyorum.” dedi.

Masaya dönme sürecini anlatan Meral Akşener; “Pazar günü akşamı iki belediye başkanı bana geldi ve seçenekler onlardan geldi. Bu iki belediye başkanımızın yardımcı olmasını öneren ben değilim, yanlış anlaşılmasın. Bunu kabul ettim ben ve tek şartım oldu: bundan Kemal Bey’in bilgisinin olduğunun ispatlanması. Ertesi gün arkadaşlarıma bu öneriyi anlattım. Rıdvan Uz, Tolga Akalın, Bilge Yılmaz ve Ümit Dikbayır hariç herkes bu fikre evet dediler.” şeklinde konuştu.

“10 binlerce insan dışarıda heyecan içinde ama öğrendim ki masadakilerin anlaşmadan haberi yokmuş”

Kılıçdaroğlu, İmamoğlu ve Yavaş ile otelde buluşup iki belediye başkanının icracı ve yetkili başkan yardımcılığını teyit ettiklerini söyleyen Meral Akşener sözlerine şu şekilde devam etti:

“Buradan ötesi çok vahim…Gittim, 10 binlerce insan dışarıda heyecan içinde ama öğrendim ki masadakilerin haberi yokmuş. Önce ben kağıdı imzalıyoruz deyince Temel Bey; “noluyoruz?” dedi. Sonra Ali bey “böyle bir şey olamaz” dedi ben de şaşırdım. Sonra durumu anlattım. Kemal Bey’in teklifini anlattım, otelde teyit ettiğimizi ve bu teklifin CHP’den geldiğini söyledikten sonra Ali Bey bana döndü, dedi ki tekrar; “Yani bu teklif size CHP’den mi geldi?” Evet dedim. Ben bir arkadaşlarımla görüşeyim” dedi. 1 saat gitti arkadaşlarıyla görüştü “kabul etmiyorlar” dedi.

Ben de dedim ki; “o zaman tamam, kalsın benim üzerime ben razıyım. Hadi bana eyvallah.” Sayın Davutoğlu devreye girdi ve orta yol bulundu. Bunları o gün nasıl anlatacaksınız? Kazanmak istiyorsunuz.

Ben bu iki arkadaşımız icracı ve yetkili başkan yardımcısı olacak biz danışma kurulu olacağız zannettim. Ama zaten Ali Bey’in böyle bir haberi yokmuş. Sonuçta çıktık oradan ben arkasında durdum bu kararın ve 45 ilde miting yaptık. Asla kabul etmeyeceğim bir şey var. Yazık, günahtır benim arkadaşlarıma. Gerçekten İYİ Partililer çalıştı. Yüzde 10 civarında oy alındı. Bütün hepsi toplanırsa Kemal Bey’in oyları çıkıyor. Bizimkiler oy vermiş. Eğer seçimlerin öncesinde oyumuz 17 ise 7 puan, 15 ise 5 puan bizim partimizden gitti. Bizi seçmenimiz cezalandırdı.

“Kemal bey 60 vekil verelim ortak girelim dedi. Ben de mümkün değil ayrı gireceğiz dedim.”

Fatih Altaylı’nın “pişman mısınız?” sorusuna Akşener şu sözlerle cevap verdi:

“Yaptığım her şeyin arkasındayım. İyilik yap denize at balık bilmezse halik bilir. Samimi olduğumu biliyorum. Kendime dair herhangi bir hesap kitap yapmadığımı biliyorum. Mesela Kemal Bey seçimden önce evime geldi; “60 vekil verelim sizle ortak girelim” dedi. Ben dedim ki; “mümkün değil yapamayız, biz ayrı gireceğiz.” Ben bunun için bu partiyi kurmadım ki, biz ne bedeller ödedik. Evim basıldı. Arkadaşlarımın çocukları işten atıldı. Biz bir iddia ile yola çıktık. “Önce şu sistemin değişmesi açısından biz bu ittifak işindeyiz ama mümkün değil yapamayız” dedim.”

“Kaybeden biziz, kazanan sayın Erdoğan değil”

14 Mayıs seçim sonuçlarına ilişkin İYİ Parti’ye yönelik değerlendirme yapan Meral Akşener;

“Biz başarılı mıyız? Hayır. Başarısız mıyız? Yüzde yüzde başarısız, yerle bir değiliz. Seçmen bizi gözden çıkarmadı. Yüzde 10’luk bir potansiyelimiz durdu. Biz de ona uymak zorundayız. Sonuçta kaybettik. Kaybeden biziz, kazanan sayın Erdoğan değil. Bu kayıptan elbette hepimiz sorumluyuz. Benim “diğer 5 parti suçludur ya da sayın Kılıçdaroğlu suçludur” gibi bir şeyim hiç olmadı. Hep beraber ortağız bu işin içinde, sonuçta başaramadık. Bundan bir ders çıkarmamız lazım.” dedi.

“Ben kimseye kefil değilim. O iki maddelik protokolden haberim yoktu”

Ümit Özdağ ile Kemal Kılıçdaroğlu arasında seçimlerden sonra ortaya çıkan 2 maddelik protokole dair bilgisi olmadığını söyleyen Meral Akşener;

Bir taraftan düşman Meral Akşener, bir taraftan güvenilmez Meral Akşener ama CHP’li milletvekilleri dahil Sayın Özdağ dahil benim sözlerimle aklanmaya çalışması da çok ilginç. Herkes o iki maddelik protokolü bildiğimi iddia edip temize çıkmaya çalışıyor. Ben kimseye kefil değilim. Çok net söyleyeyim benim o iki maddelik protokolden haberim yoktu. Ama şu oldu bizim açımızdan çok berbat bir şey; “başka nerelerde protokol yapıldı?” deniliyor.” dedi.

Gündem