Ali Babacan: Anayasa Mahkemesi, Bahçeli veya Beştepe’deki bir avuç danışmanın şahsi hırslarına heba edilemez

Ali Babacan: Anayasa Mahkemesi, Bahçeli veya Beştepe’deki bir avuç danışmanın şahsi hırslarına heba edilemez
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Anayasa Mahkemesi’nin ya kapatılması ya da yeniden yapılandırılmasını isteyen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’e “Devlet ciddiyetinin, millet sorumluluğunun en ufak kırıntısına sahip olan bir insan böyle laflar edemez. Sayın Bahçeli, bu ülkenin yaşadığı her krizin ortağı olmuştur. Nerede kriz, orada Bahçeli. Ülkemiz, onarılması güç bir hukuk krizinin ortasındayken, Bahçeli yine sahnede” dedi.

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, partisinin haftalık değerlendirme toplantısını TBMM’de gerçekleştirdi. Babacan’ın gündeminde Yargıtay’ın Anayasa Mahkemesi üyelerine suç duyurusu, KYK yurtlarındaki ihmaller, Cumartesi Anneleri, Kentsel Dönüşüm Kanunu ve Filistin-İsrail meselesi vardı.

Babacan, tutuklu TİP Hatay Milletvekili Can Atalay kararı üzerine başlaya yargıdaki krize dair şunları söyledi:

“Ülkemizde adaletsizliğin hızla arttığı son yıllarda, Anayasa Mahkemesi, hukuk namına bir nebze de olsa nefes almamızı sağlayan kurum şu anda. Buna rağmen, iktidarın küçük ortağı mahkemenin kapatılması için sabah akşam bağırıyor. Bu yetmezmiş gibi, Yargıtay, Anayasa Mahkemesi görevini yaptığı için mahkemenin yargıçları hakkında suç duyurusunda bulunuyor. İnanılır gibi değil. Bu, tarihimizde bir ilk. Yargıtay'dan gelen açıklamalar sadece bir ‘yargısal aktivizm’ veya Anayasa Mahkemesi’ne karşı yapılmış bir ‘saygısızlık’ olarak değerlendirilemez. Yapılan, yasama, yürütme ve yargı erklerinin tamamını hedef alan açık bir darbe girişimidir; Anayasal düzeni alt üst etme teşebbüsüdür.”

“Nerede kriz, orada Bahçeli”

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Anayasa Mahkemesi ile ilgili açıklamalarını eleştiren Babacan, “Geçtiğimiz gün ‘krizlerin ortağı’ bu sefer de Anayasa Mahkemesi’ne ‘adalet düzeninin safrası ve sancısı’ demiş, sonra da bir kez daha ‘Ya kapatılmalı ya yeniden yapılandırılmalıdır’ demiş. AYM Başkanı’na ‘Cesaretin varsa Kandil’e git’ demiş. Devlet ciddiyetinin, millet sorumluluğunun en ufak kırıntısına sahip olan bir insan böyle laflar edemez. Defalarca söyledim, tekrar ediyorum. Sayın Bahçeli, bu ülkenin yaşadığı her krizin ortağı olmuştur. Nerede kriz, orada Bahçeli. Ülkemiz, onarılması güç bir hukuk krizinin ortasındayken, Bahçeli yine ortada, yine sahnede” diye konuştu.

“Cumhurbaşkanına hakemlik görevi düşmez”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yargı krizinde “Biz taraf değil hakemiz” açıklamasına da yanıt veren Babacan, şu değerlendirmede bulundu:

“Şimdi buradan Sayın Erdoğan’a sormak istiyorum: Siz sporu takip edersiniz. Havadayken tuttuğu takımı ilan edip, ayakları karaya bastığında hakem olmaya heveslenen birisine, dünyanın neresinde hakemlik yaptırırlar? Siz bu milletle dalga mı geçiyorsunuz? Üstelik, Anayasaya göre, böyle bir konuda Cumhurbaşkanına hakemlik görevi falan da düşmez. Herkesin Anayasa’nın açık hükümlerine uyması gerekir. Bu kadar. Madde 153 ne diyor? ‘Anayasa Mahkemesi kararları Resmî Gazetede hemen yayımlanır ve yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar.’ Bu kadar açık ve net. Burada bir gri alan yok. Yani, Anayasa Mahkemesinin kararları, Yargıtay’ı da bağlar, Cumhurbaşkanı’nı da bağlar, diğer tüm yargı organlarını da bağlar. Siz, bu milletin kafasını karıştırıp, yargıyı tamamen ‘bağlı’ ve ‘taraflı’ yapmaya çalışıyorsunuz.”

“Yeni anayasa laflarına itibar etmemiz mümkün değil”

Ali Babacan, yeni Anayasa tartışmalarına ilişkin ise “Mevcut Anayasa’yı tanımayanların, uymayanların, ‘yeni anayasa’ laflarına itibar etmemiz mümkün değildir. Anayasa sizin için önemsizse, zaten uymayabiliyorsanız, yeni anayasa deyip de bu milleti boşuna oyalamayın. Bizden destek falan da beklemeyin. Samimi iseniz, önce mevcut Anayasa’ya uyun, bir görelim” dedi.

"Asıl ‘gayrı milliler’, anayasal düzene kastedenlerin kendileridir"

Babacan, “Birilerinin, yargıyı, kendi siyasi görüşlerine ve çıkarlarına hizmet edecek kadrolarla doldurma gayretinde olduğunun da herkes farkında. Mevcut Anayasa’ya uygun davranan, hukuk normlarına sadakatle çalışan yargıçları ve Anayasa Mahkemesi’ni; Bahçeli’nin veya Beştepe’deki bir avuç danışmanın şahsi hırslarına heba edemeyiz. Bunların asıl istedikleri, açık söylüyorum, çetelerin, mafyaların cirit attığı bir düzende halkın iflahının kesilmesi. İstedikleri; haksızlığın hakka galebe çalması, bu ülkenin Ali kıran baş kesenlere kalması, yargının da buna alet edilmesi. Beştepe’deki hukukçu danışmanlar, ‘milli yargı’ – ‘gayrı milli yargı’ diye birilerini etiketleme yarışına gireceklerine önce oturup, ülkedeki hukukun nasıl yok edildiğine vesile olduklarını bir anlatsınlar. Anayasa Mahkemesi bu ülkenin iç mahkemesidir, anayasal bir kurumdur. Mahkeme hakkındaki ‘gayrı milli’ ithamları asla kabul edilemez” diye konuştu.

AKP içinde, bütün bu olanlardan rahatsız olan çok sayıda insan olduğunu bildiğini ifade eden Babacan, “Buradan AK Parti’deki makul insanlara sesleniyorum: Sizi dönüşü olmayan karanlık dehlizlere sokuyorlar. Sesinizi çıkarın. Gün bugündür” dedi.

“KYK yurtlarındaki ihmaller münferit değil”

Babacan, KYK yurtlarında yaşanan ihmaller konusunda “Bunlar münferit olaylar sayılamaz” diyerek, ciddi bir yönetim zafiyeti olduğunu söyledi. Babacan, “Derhal ama derhal iktidarı sorumluluk almaya davet ediyoruz” dedi.

“Önceki Bakan döneminde suç örgütlerinin nasıl serbestçe dolaştığı açıklığa kavuşturulmalıdır”

Çetelere, mafyalara, kara para aklayanlara karşı yapılan çalışmaları dikkatle takip ettiklerini söyleyen Babacan, “Ancak kendisinden evvel 6 yıl bu koltukta oturan ve Bahçeli’nin grup toplantılarında aldığı alkışlarla bilinen önceki Bakan döneminde bu örgütlerin nasıl olup da serbestçe cirit attığının açıklığına kavuşturulmasını bekliyoruz. Bunlara destek verenlerin, bunlara alan açanların kim olduğunun da ortaya çıkması gerekiyor. Bunu bilmek bizim hakkımız” dedi.

Babacan, geçtiğimiz hafta, uzun süre sonra Cumartesi Anneleri’nin eylemine bir müdahale yapılmadığını hatırlatarak, “Toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının iktidar tarafından keyfi bir şekilde engellenmesinin son bulmasını temenni ediyorum. Sadece Cumartesi Anneleri değil, anayasal hak olan toplantı ve yürüyüş hakkını kullanması bugüne kadar engellenen tüm grupların da tüm hak örgütlerinin de önlerinin açılmasını temenni ediyorum” diye konuştu.

“Gazze’de insanlık ölüyor”

İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına da değinen Babacan, “Netanyahu hükûmeti ve savaş kabinesi tam 40 gündür, her gün, Gazze’de insanlık suçu işliyor, savaş suçu işliyor. Yaklaşık 12.000 sivil hayatını kaybetti. Çocuk, kadın acımasızca katledildi. Gazze’de sadece insanlar ölmüyor. Gazze’de insaf ölüyor, vicdan ölüyor. Gazze’de insanlık ölüyor. Gazze’de uluslararası hukuka dayanan dünya düzeni ölüyor” dedi. (Kısa Dalga)

Gündem