Amasra'da görevli mühendisten çarpıcı iddia: Delil karartıyorlar

Amasra'da görevli mühendisten çarpıcı iddia: Delil karartıyorlar
Amasra maden faciasının yaşandığı madende çalışan mühendis, davada yargılanan iki iş güvenliği uzmanının aynı madende işine devam ettiğini belirterek, delil kararttıklarını iddia etti.

Bartın’ın Amasra ilçesinde Türkiye Taşkömürü Kurumu’na (TTK) ait maden ocağında 43 madencinin yaşamını yitirmesiyle sonuçlanan grizu patlamasının ardından, madendeki ihmaller gün yüzüne çıktı.

Madencilerin ölümüne ilişkin Bartın 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan dava devam ediyor. Davada TTK Amasra Müessese Müdürü Cihat Özdemir, Müessese Müdür Yardımcısı Salih Atmaca, İşletme Müdürü Selçuk Ekmekci’nin de aralarında bulunduğu yedisi tutuklu 23 sanık yargılanıyor.

Facianın yaşandığı Amasra müessesesinde çalışan mühendis, madendeki ihmalleri anlattı. ANKA'dan Tamer Arda Erşin ve Gürkan Demirtaş'a konuşan mühendis, şu anda madende delillerin karartıldığını ileri sürdü.

"Problem pervanede değil, tali havalandırmada"

İsmini verilmeyen mühendisin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

“Eskiden ocakta cahilane davranışlar yoktu. Yapısal sorunlar yoktu. İşi bilen müdürler vardı en azından. Cengiz Bey vardı, müessese müdür yardımcısı mesela. Bülent Bey vardı, işletme müdürü. Onlar kural dışı şeylere izin vermiyorlardı. Yapısal problemler, yanlış ve eksik talimatlar yoktu.

Pervane ile ilgili çok bilgi kirliliği var. Ana pervane ile ilgili bir problem yok. Sayıştay demiş ki ‘Pervane çift yöne dönebilmeli.’ Bu gerçekçi bir tespit değil. Buradaki pervanenin iki yöne dönebilmesi için ocağın bütün havalandırma sisteminin yeni baştan düzenlenmesi lazım. Çok zor. Ana pervanede problem yok. Problem, tali havalandırmada.

"Dört çalışma noktası oluşturulmuş, hava yetmemiş"

Ana galeriden çalıştıkları noktalara, dışarı ile bağlantısı olmayan noktalara bunlar, pervane yani vantüp kuruyorlar. O ana yola kaç tane vantüp kurulabilir, eğer 3 tane vantüp kurulabilir de siz 4 çalışma noktası oluşturup, 4 pervane kurmuşsanız, yanlış yapmışsınız demektir. O zaman hiçbir yeri tam olarak havalandıramazsınız. Çalışma noktasının ilerisi, bağlantısı yok. Orayı havalandırmak zorundasınız. Hava olan bir yerden hava taşıyacaksınız. Bu da tali pervanenin ucuna bağlanan vantüplerlerle oluyor. Eğer siz üç pervane kurulması gereken ana galeriye, 4 tane pervane kuruyorsanız, hiçbir yeri havalandıramazsınız. Çalıştığınız bütün bölgelerde hava sıcaklığı oluşur ve havalanmaz. Anladığım kadarıyla bunların yaptığı da bu. 4 çalışma noktası oluşturmuş, pervanelerin havası oraya yetmemiş. Zaten bir tanesinde de arıza varmış pervanelerin. Arıza varsa o noktada çalışma yapmayacaksın.

"İnmemesi gereken 390'lara inmişler"

İşçilerin söyleminden duyuyorum, bunlar proje dışı bir çalışmanın içindeler. 350 kotundan aşağıya inmemesi lazım ama daha aşağılara inmişler. 370- 390’lara inmişler. Ama bu söylenti, bu ocak açılınca belli olacak.

"Bağlantı olmaması lazım, o yüzden iki ocakta çalışanlar da öldü"

Mesela 2 ayak çalışıyor, bu 2 ayağın birbirine bağlı olmaması lazım. Havasının birbirine bağlı olmaması lazım, bağımsız olması lazım. Bunlar bağlamışlar. Yani ocağın birinde patlama olduysa, öbür ocakta çalışanların zarar görmemesi lazım. Burada 43 kişi öldü, 2 ayakta çalışanlar da öldü. Birbirine bağlantısı varmış.

"Önce grizu, sonra kömür tozu"

Kaza büyük ihtimal önce grizu patlaması şeklinde oldu. Peşinden kömür tozu patlaması oldu. 2, belki 3-4. Kömür tozu patlamaları devam eder. Seri halde devam eder.

"Hep eleman eksikliğinden"

Kömür tozunu ortamdan uzaklaştırırsın, toplanamayacak durumdaysa taş tozu ile nötralize edersin. Bizim taş tozumuz var ama onu serpecek elemanımız yok. En kolayı da bu. Vazgeçmek. Kömür çıkartacak adamları, taş tozuna vermek yük geliyor. Hep eleman eksikliğinden. Taş tozu var ama onu serpecek elaman yok.

"İş güvenliği tamamen ihmal edilmiş"

Üretim baskısı olması için ocaktan kömür çıkması lazım. Ocaktan kömür çıkmıyordu ki. 50, 100 ton ile çıkıyorlardı günlük. Onu da tonu fazla gözüksün diye lağımlara bile sokmuyorlardı. Zonguldak’tan kimsenin burayı arayıp da ‘Niye kömür çıkarmıyorsunuz?’ diye baskı yaptığını filan zannetmiyorum. Ama bir ocak var, 300 tane işçin var. Hiç kömür çıkmamış. İş güvenliğini sağlamak için adam tertip edilmesi gerekiyorsa, etmemişlerdir, kömür çıkarmaya tertip etmişlerdir. İş güvenliği ihmal edilmiş, tamamen.

"Torpil, TTK'nın bütün madenlerinde var"

Torpil şu anda TTK’nın her yerinde var. Hediye alıyordur, para veriyordur. Bir şekilde birkaç tanesi hafif işlere gönderiliyordur. Hiç gelmediğini sanmıyorum, yapamazlar da erken çıkar, lambası ocakta kalır.

"Bankamatik memuru Salih Atmaca kim?"

(‘Bankamatik memuru’ olduğu ortaya çıkan sanık Salih Atmaca) Bu patlama olmadan kendisine ‘Seni kim atadı buraya?’ diye sordum. ‘Genel müdürlük, yönetim kurulu.’ ‘Kim görevden aldı?’ dedim. ‘Müessese müdürü.’ ‘Seni müessese müdürünün görevden alma yetkisi yok, seni kim atadıysa o görevden alır. Sen dilekçe ver. Yarın bir gün bir şey olur, başın belaya girer. Adama sorarlar, sen niye itiraz etmedin derler’ dedim. ‘Yok, bana bir şey olmaz’. Bu patlama oldu, en azından 3-5 ay içeride yattı. Kendisi hiçbir şeye itiraz etmemiş. Müessese müdürü görevden almıyor onu. Ona bağlı olan birimleri kendine bağlıyor.

"Memur Sen'in büyük etkisi var"

Salih Atmaca biraz insan ilişkilerinde problemli birisiydi. Memur sendikasının büyük etki var Salih Atmaca’nın izole edilmesinden. Memur- Sen’in büyük etkisi var. Salih Atamca madencilik bilgisi olarak Cihat Özdemir’den kat kat üstündür. Cihat Özdemir’in iş ve ocakla alakası yoktur. Bilmez zaten. Hep kıyıda, kenarda çalışmıştır. Elini taşın altına koymamıştır. Salih Atmaca bu kadar eksikliğe izin vermezdi. Hedef olmasının nedeni, müessese müdür yardımcısı olarak sana bağlı birimler senden alınmış, iş güvenliği uzmanısın, iş güvenliği uzmanlığın devam ediyor. Niye ocağa gidip eksikleri tespit edip yazmadın? Yukarıda oturdun. Diyorsun ki ‘Bankamatik memuruydum ben’. Ocağa gitseydin, iş güvenliği uzmanı parası alıyorsun aynı zamanda.

"Delil karartıyorlar"

Selçuk Ekmekçi demiş ki ‘Biz Zonguldak’a atandık. Amasra’da görev yapamayacağız, delil karartma şansımız yok. Bizi tahliye edin’. Haklı ama şu anda sanık sandalyesinde olan 2 iş güvenliği uzmanı iş güvenliği servisinde devam ediyor. Delil karartıyorlar. Fazıl Karakök, Hidayet Gökdere... Bunların tutuklanması isteniyor, hakimin bileceği iş de. Tutuklanmasına gerek yok, sadece delil karartmasını engelleyin. İşyerini değiştirin. Adamı hapse atmanıza gerek yok ki niye burada görev yaptırıyorsunuz. Delil karartıyorlar.

"Acil eylem planı patlamadan sonra yapıldı"

Acil eylem planı diye bir plan yoktu. Patlamadan sonra yapıldı. Fazıl Karakök yaptı bu acil eylem planını, acele kıyamet. Delil karartma değil mi bu? Ben işletme planı olduğuna dahi inanmıyorum. Fazıl Karakök, prosedür eksiklerini gideriyor şimdi.

"İhmal, kural dışı çalışma"

İhmaller, kural dışı çalışma. Madencilik kurallarına aykırı çalışma. Mesele bu. Havalandırma, fazla iş noktası açma. Pervane arızalı, herkes biliyor ama kimse yapmak için elinden geleni yapmıyor.

Kazım Eroğlu, TTK Genel Müdürü olduğu için sorumludur. Birinci derece sorumlu Cihat Özdemir, Selçuk Ekmekçi, Volkan Soylu. Bunlar baş sorumlular. Kazım Eroğlu da sorumlu.

Fatih Dönmez gelmişti. Bakanlar geldiği zaman onlara güzergah çizilir, en sorunsuz güzergahta dolaştırılır, çıkarılır dışarıya. Ama Çalışma Bakanlığı müfettişleri ayaklara indilerse, o ayaklarda yeterli havalandırma olmadığını, birbirleriyle irtibatlandırılmaması gerektiğini görmüşlerdir." (Kısa Dalga)

Gündem