Av. Cangı: Akbelen Ormanı maden ocağı haline gelirse ağaç kesimi devam edecek

Av. Cangı: Akbelen Ormanı maden ocağı haline gelirse ağaç kesimi devam edecek
Akbelen'de açıklama yapan Av. Arif Ali Cangı, "Bu ağaçların kesilmesinin nedeni, YK Enerji'nin Yeniköy-Temelköy Termik Santralı için ihtiyacı olan kömürü sağlamak. Bununla da bitmeyecek, Akbelen Ormanı maden ocağı haline gelirse devam edecek" dedi.

Sivil toplum kuruluşları, siyasetçiler ve doğaseverler, maden sahasının genişletilmesi için Muğla Akbelen Ormanı'nda 10 gündür süren ağaç kesimini protesto etti. Açıklamaya, CHP Muğla milletvekilleri Cumhur Uzun ve Gizem Özcan ile Balıkesir Milletvekili Serkan Sarı da destek verdi.

STK'lar adına konuşan Tarım Orman-İş Genel Başkanı Şükrü Durmuş, "Akbelen bizim için çok önemli. Yıllardır burada direnen arkadaşların mücadelesi Türkiye'yi değil dünya ölçeğine ulaştı. İnsanın yaşam alanına sahip çıkıyorsunuz, geleceğimize sahip çıkıyorsunuz. Ben 45 yıllık orman emekçisiyim. Ormancı olmam nedeniyle başta Akbelen köylülerinden, doğaseverlerden, doğa dostlarından özür diliyorum çünkü yıllarca bizler ormanları suçlulardan koruduk ama ne yazık ki geldiğimiz dönemde halk, ormanları ormancılardan koruyor. İşte sorun buradadır. Bizimle mücadele edenler halkın ormancılarıdır ama ne yazık ki bu kurumu yönetenler hainlerdir, orman hainleridir, orman katliamcılarıdır ve katillerdir. Çünkü orman sadece ekonomik fayda yaratmaz, ormanın esas fonksiyonel görevi ekolojik faydadır. Yani insanın yaşamına dokunmaktır orman. Eğer insanlar hala temiz havayı soluyorsa ve hala temiz suyu içebiliyorsa burada ormanın ve ağacın sağladığı faydayı görmek gerekir" dedi.

"Dünyadaki kapitalist anlayışın özünde insan yok, insan hakları yok" diyen Durmuş, "Özellikle Türkiye'de son 20 yılı aşkın süredir ülkeyi yöneten AKP iktidarı ne yazık ki yaşam alanlarımızı sermayeye ve çetelere peşkeş çekiyor. İşte yaşadığımız vahşet budur. Buna karşı mücadele etmemiz ve direnmemiz gerekir" ifadelerini kullandı.

"Konya büyüklüğünde orman alanı şirketlere peşkeş çekildi"

Durmuş, son 5 yılda Konya büyüklüğündeki alanın çok uluslu maden şirketlerine ya da enerji şirketlerine peşkeş çekildiğini söyledi.

Kamusal fayda için zaman zaman orman alanlarının kullanıldığını belirten Durmuş, 2018'de Orman Kanunu'nda yapılan değişiklikle birçok alanın orman dışına çıkarılmasının önünün açıldığını ve bu konuda Cumhurbaşkanının yetkilendirildiğini hatırlattı. Durmuş, "Dilediği yeri, dilediğine peşkeş çekme hakkı. Oysa yasalar çok açık. 2-b diye bir olay var. Orman eğer orman dışına çıkacaksa bilim ve fen bakımından orman vasfını yitirmesi gerekir. Buna bilim kurulu, akademisyenler, üniversiteler, kurumun yetkili insanları ve bakanlık karar vermesi gerekirken tümünü yok sayıp, istediği yeri yandaşına, sermayeye peşkeş çekiyor" dedi.

Bölgede denetim yapılacak

Durmuş, aynı zamanda Orman Yönetimi Konseyi (FSC) denetçileri olduklarını belirterek, "Bu alanda denetim yapacağız bugünden itibaren. 3 ülkeden denetçi arkadaşlar gelecek. Burada bir ihanet yaşanırken bu alanın sertifikalı olmaması gerekir" dedi.

"Vali Tavlı, Çanakkale'de de Kazdağları'nda ağaç kesilmesine vasıta oldu"

Avukat İsmail Hakkı Atal ise Akbelen'de anayasal suç işlendiğini vurguladı.

Sorumlunun Muğla Valisi Orhan Tavlı olduğunu söyleyen Atal, "Muğla Valisi Orhan Tavlı 2016-2020 arasında Çanakkale'de görev yaparken de sömürgeci, işgalci Kanadalı Alamos Gold'un Kazdağları'nda 350 bin ağaç kesmesine vasıta olmuştur. Şimdi de burada Akbelen'e geldi, buradaki ağaçları kestiriyor. Dolayısıyla anayasal suçlu Orhan Tavlı'nın görevine son verilmesi biz yaşam savunucuları için son derece önemli" dedi. Atal, Vali Orhan Tavlı'yı İçişleri Bakanlığı'na ve CİMER'e şikayet ettiklerini aktardı.

Av. Cangı: Bununla da bitmeyecek

Avukat Arif Ali Cangı, Akbelen'deki direnişin devam etmesi gerektiğine dikkat çekerek, şunları söyledi:

"Bu görüntü çok kötü tabii ki ancak bunun devamı var. Şu anda yol gibi açılan yer, aslında açılan maden ocağının yolunu oluşturuyor. O yoldan sonrasına kimseyi sokmayacaklar. Bu ağaçların kesilmesinin nedeni, YK Enerji'nin Yeniköy-Temelköy Termik Santralı için ihtiyacı olan kömürü sağlamak. Bununla da bitmeyecek, Akbelen Ormanı maden ocağı haline gelirse devam edecek. 220 bin dönümlük araziden bahsediyoruz. Önce Çamköy ve bölge tamamıyla maden ocağı haline getirilecek. O yüzden bu aşamadan sonra yapılan bu katliamın, kıyımın hesabının sorulmasının yanı sıra Meclis'te bu konuşulacak. Hepimiz her yerde konuşuyoruz, itirazımızı dile getiriyoruz. Şimdi Akbelen Ormanı'nın maden ocağı haline getirilmesine engel olma zamanı. Şayet burada maden ocağını açtırtmaz isek 5-6 yıla kalmaz bu orman eski haline gelir.

"Bu işlemler ne yazık ki özelleştirme statüsü içinde verilen teşviklerle, verilen yasal prosedürlerdeki gevşemelerle Çevresel Etki Değerlendirmesi yapılmadan yapılıyor. Tarım ve Orman Bakanlığı 28 Kasım 2020 tarihinde izin verdi. Ardından maden ocağını açamadılar buradaki direniş sayesinde. Ama mahkeme kararı çıkmadan oldu bittiye getirmeye çalıştılar. Bundan sonraki aşama, Çevresel Etki Değerlendirme sürecini işletmeden maden ocağını açmak olacak. Bu yapılan zorbalıktır, zorbalığa karşı direnme hakkı vardır. İdare, devlet şayet hukuka uygun davranmıyorsa, zorbalık yapıyorsa insanlığın kazandığı en önemli kazanım, direnmek meşrudur." (ANKA)

Gündem