Gazi katliamı davası yeniden açılsın talebi: "İnsanlığa karşı suçlarda zamanaşımı olmaz"

İstanbul'da Gazi Mahallesi'nde 12 -15 Mart 1995 tarihlerinde yaşanan silahlı saldırı sonucu 22 kişi yaşamını yitirdi, yüzlerce kişi ise yaralandı. 26 yıl geçmesine rağmen sorumlular tespit edilemedi. Gazi Davası'nın avukatlarından Remzi Kazmaz, faillerin yargı önüne çıkarılması için duruşma salonlarından, meydanlarda gereken her şeyin yapıldığını, fakat 'faili meçhuller listesinde' yerini koruduğunu söyledi. Kazmaz, katliamın 26'ncı yıldönümünde ANKA Haber Ajansı'na konuştu. 

Gazi Mahallesi'nde genellikle Alevi yurttaşların gittiği üç kahvehaneye düzenlenen silahlı saldırı sonucu 22 kişinin yaşamını yitirmesinin üzerinden 26 yıl geçti. Yaklaşık 5 gün süren olaylarda yüzlerce yurttaş yaralandı. 

Gazi Davası'nın müdahil avukatlarından Remzi Kazmaz, yapılan her şeye rağmen istenilen sonucun alınamadığını ifade etti. Katliamın yıl dönümünde ANKA'ya konuşan Kazmaz, "Gazi Mahallesi’nde meydana gelen ve beş gün süren olaylarda 23 kişi (resmi rakamlara göre 22) hayatını kaybetmiş, 635 kişi yaralanmıştı. O günden bu yana Gazi Katliamı Davası'nın faillerinin bir an önce yargı önüne çıkarılması için gereken her şey yapıldı. Gerek duruşma salonlarında gerek meydanlarda, alanlarda. Gerek yurt içinde ve yurt dışında, ama Gazi Katliamı Davası hâlâ faili meçhuller listesinde yerini korumaktadır" dedi.

"İnsanlık suçlarında zaman aşımı olmaz"

Davanın baştan sona hukuka aykırılıklarla dolu olduğunu söyleyen Kazmaz, iç hukuk yollarının tüketilmesinin ardından katliamda yaşamını yitiren yurttaşların aileleriyle birlikte Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne gittiklerini anımsatarak, "Maalesef burada AİHM, 'makul süre' yönünde Türkiye aleyhine maddi ve manevi para cezasına hükmetti. Ama ailelerin istemiş olduğu tazminat değildi. Sadece ama sadece gerçeklerin ortaya çıkartılması, asıl faillerin bağımsız bir mahkemede yargılanmasıydı. Ama olmadı. Bugüne kadar da bunu yapamadık. Halbuki bunun şartları vardı. Anayasa’nın 90'ncı maddesine göre bu dava açılabilirdi. İnsanlık suçlarında zaman aşımı olmaz. O nedenle bu dava her zaman açılabilir" diye konuştu. 

"Hanefi Avcı tanıklığa gelmedi"

Avukat Kazmaz, Gazi Davası'nın yeniden açılabileceğinin altını çizerek şöyle konuştu:  

"Bu davanın açılması için yeni delillerin ortaya çıkmasını istiyorsanız, bu davanın kara kutusu olan o dönemin Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı Hanefi Avcı’yı biz defalarca tanık olarak çağırmamıza rağmen bir kez olsun mahkemeye gelmedi. Hakikatler Komisyonu’nda geçen dönem göndermiş olduğum davanın dosyası, bu davayla hazırlayıp sunduğum 'Gereği Düşünüldü' kitabı, baştan sona kadar her şey bu kitapta mevcuttur."

Avukatlık dışında yönetmenlik de yapan Kazmaz, Gazi Davası ile ilgili çektiğin filmi, delillerle birlikte TBMM'ye gönderdiklerini, Hakikatler Komisyonu'na bu davanın artık avukatlığını yapmayacağını dair avukatlık cübbesini çıkarıp gönderdiğini anlatan Kazmaz, "Ama ne davadan haber var maalesef ne de cübbem geri geldi. Benim cübbem de maalesef faili meçhuller listesine karıştı" dedi. 

"Gerçek failler yargı önüne çıkacak"

Katliamda yaşamını yitiren yurttaşların ailelerine seslenen Kazmaz, "Bu türlü faili meçhuller bizim gibi hukuk devletine yaraşır bir durum değildir. O nedenle Gazi Davası’nın bir an önce açılması, asıl faillerin, gerçek faillerin mutlaka, ama mutlaka yargı önüne çıkarılıp bağımsız bir mahkemede yargılanması gerekir. Kamuoyunun vicdanı bunu istiyor. Şu anda Türkiye’de saklanması imkansız olan Gazi Katliam Davası’nın bir gün, ama bir gün mutlaka gerçek faillerinin yargı önüne çıkartılacağına adım gibi eminim. Bunu geciktirmeye gerek yok. Hemen şimdi şu an yapmalıyız" çağrısında bulundu. 

Gazi Davası, 1999 Marmara Depremi sonrası açılan Deprem ve Sorumluları Davası, Çamlıhemşin-Fırtına Vadisi Davası gibi davaların yanı sıra çok sayıda hidroelektrik santral (HES), çevre davalarında avukatlık yapan Kazmaz, 24 yıl süre avukatlığını yaptığı Gazi Davası'nı kaleme aldığı 'Gereği Düşünüldü' kitabında anlattı. Kazmaz kitabında, tüm duruşmalara, davanın Trabzon'a nakledilme sürecine, İnsan Hakları Derneği'nin (İHD) katliama ilişkin raporuna, AİHM'ye başvuru sürecine, katliamda yaşamını yitiren yurttaşların hikayeleri ve yakınlarının anlatılarına da yer veriyor. 

Berkay VAROL / ANKA