AYM Başkanı Arslan: AYM'nin verdiği kararların dikkate alınması gerekiyor

AYM Başkanı Arslan: AYM'nin verdiği kararların dikkate alınması gerekiyor
AYM Başkanı Zühtü Arslan, "Bireysel başvuruyu etkili şekilde uygulamak sadece AYM'nin görevi değil. AYM ile tüm anayasal kurum ve kuruluşların görevidir. AYM, bu görevi yerine getirmek için gece-gündüz, canla-başla çalışıyor" dedi.

Türk Anayasa Mahkemesinin Temel Haklar Alanındaki Kararlarının Etkili Şekilde Uygulanmasının Desteklenmesi Avrupa Birliği Avrupa Konseyi Ortak Projesi kapsamında düzenlenen "Adli Yargıda Bireysel Başvuru İhlal Kararları ve İhlalin Sonuçlarının Ortadan Kaldırılması Bölge Toplantısı'nın 6'ncısı İzmir'de yapıldı.

Toplantıya Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan'ın yanı sıra Avrupa Konseyi Ankara Program Ofis Başkanı William Massolin, İzmir Valisi Süleyman Elban, İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Fahri Mutlu Tosun, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Başkanı İdris Kizir ile yargı teşkilatının mensupları katıldı.

Konuşmasına Cumhuriyet'in yeni yüzyılını kutlayarak başlayan Zühtü Arslan, Anayasa'nın temelinde "hukuk devleti" olduğunu belirterek, "Hukuk devleti, cumhuriyetin temelidir. Hukuk devleti; cumhuriyetin diğer nitelikleri olan insan hakları, demokrasi, sosyal devlet, laiklik gibi niteliklerin de temel niteliğidir" dedi.

"Hukuk devletini dikkate almak zorunluluktur"

Arslan, şöyle devam etti: "O nedenle AYM gerek norm denetiminde gerek bireysel başvuruda ölçü, norm olarak en fazla Anayasa'nın 2'nci maddesinde, bu maddede de en fazla hukuk devletini kullanmaktadır. Sadece somut davalarda başvurularda bunu kullanmakla kalmayıp, somut bir tespit daha yapıyor. Diyor ki; Anayasa'nın diğer hükümlerinin yorumlaması ve uygulanmasında hukuk devletini dikkate almak zorunluluktur. Anayasal sistemin temelinde hukuk devleti yer almaktadır."

Yargının kimsesizlerin kimsesi olduğunu savunan Arslan, "Mustafa Kemal Atatürk, cumhuriyetle ilgili çok farklı tanımlar yapmıştır. Bunlardan bireysel başvuruyu en yakından ilgilendiren sözü, "Cumhuriyet bilhassa kimsesizlerin kimsesidir" sözüdür. Bu bize şunu söylüyor; kimsesizlerin kimsesi olma sorumluluğu en başta yargıya aittir. Bireysel başvurunun kabul edildiği 2010 ve uygulamaya geçtiği 2012 yılından itibaren AYM, Atatürk'ün gösterdiği gibi kimsesizlerin kimsesi olma gibi çok önemli görevler icra etmektedir. İşçisinden iş adamına, çiftçisinden ihracatçısına, öğrencisinden öğretmenine, gazetecisinden siyasetçisine kadar toplumun hemen her kesiminden kişi ve kuruluşlar maruz kaldıklarını düşündükleri ihlallerin giderilmesi için Anayasa Mahkemesi'ne başvurmaktadır. Anayasa Mahkemesi bireysel başvuruda kararları verirken temel anayasal meseleleri ele almakta, konuya ilişkin ilke ve standartları belirlemekte. Dolayısıyla sadece başvurucunun kişisel zararını gidermekle yetinmemelidir. Aslında bu Anayasa koyucunun bireysel başvuruyu getirmek amacıyla da uyumludur" dedi.

"Hukuk devletinde yorum kakofonisine yer yoktur"

Bireysel başvurunun hukuk sisteminde devrim yaşattığını kaydeden Arslan, "Bireysel başvurunun beraberinde getirdiği en büyük dönüşümlerden biri, hukukun anayasallaşması olmuştur. İdare hukukundan iş hukukuna, ceza hukukundan aile hukukuna kadar tüm alanlarda anayasa artık çok daha fazla kullanılan bir üst norm haline gelmiştir. Bu da beraberinde anayasa hükümlerinin yeknesak bir şekilde yorumlanmasını getirmiştir. Her kurum, Anayasa'yı yorumlayabilir. Demokratik hukuk devletlerinde buna yer vardır. Ancak yorum kakofonisine yer yoktur. Bunu kontrol edecek ve anayasal hükümlerin yorumlanması ve uygulanmasındaki yeknesaklığı sağlayacak olan da kuşkusuz Anayasa Mahkemesi'dir."

"AYM kararlarının dikkate alınması gerekiyor"

Bireysel başvurunun amacının hukuk sistemini, yargının işleyişini hak ihlali ortaya çıkarmayacak bir noktaya getirmek olduğuna vurgu yapan Arslan, "Bu da objektif etkiyle mümkündür. Objektif etki konusunda AYM'nin verdiği kararların ilke ve esasların dikkate alınması konusunda çok daha hassas olmamız gerekiyor. Çünkü bu hepimizin ortak sorunu. Cumhuriyetin 2'nci yüzyılına adım attığımız şu günlerde bireysel başvuruyu etkili şekilde uygulamak sadece AYM'nin görevi değil. AYM ile tüm anayasal kurum ve kuruluşların görevidir. Aslında ülkede yaşayan herkesin görevidir. AYM, bu görevi yerine getirmek için gece-gündüz, canla-başla çalışıyor" diye konuştu. (DHA)

Gündem