AYM Kobane davasında, 'haksız tutuklama' başvurusunu 3 yıl sonra karara bağladı

AYM Kobane davasında, 'haksız tutuklama' başvurusunu 3 yıl sonra karara bağladı
AYM, Kobane davasında Süreyya Önder’in “kişi hürriyeti ve güvenliği ile ifade hürriyeti ihlali” gerekçesiyle yaptığı başvuruları üç yıl sonra karara bağladı: Tutuklamayı 'ölçülü' başvuruyu 'kabul edilemez' buldu.

Anayasa Mahkemesi, 18’i tutuklu 108 kişi hakkında açılan Kobani Davası kapsamında 2020 yılından beri tutuklu yargılanan eski Halkların Demokratik Partisi (HDP) Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyeleri Alp Altınörs, Bülent Parmaksız ve Zeynep Ölbeci ile aynı dava kapsamında tutuksuz yargılanan TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder’in “kişi hürriyeti ve güvenliği ile ifade hürriyeti ihlali” gerekçesiyle yaptığı başvuruları üç yıl sonra karara bağladı.

T24'ten Sibel Yükler'in haberine göre, AYM’nin, Kobane Davası ile ilgili bağlayıcı yorumlar yapması eleştirilere yol açtı. AYM, “HDP ve PKK çağrıları ile şiddet olayları arasında illiyet bağı kurmasının hukuki temelleri olduğunu” belirterek, haksız tutukluluk başvurusunu geri çevirdi, tutuklama kararlarının “ölçülü olduğuna” hükmetti.

Yüksek Mahkeme, haksız tutukluluk ve gözaltı iddiasıyla 2020 yılında yapılan dört ayrı başvuruyu 13 Aralık 2023’te aynı gün karara bağladı. Anayasa Mahkemesi 1. Bölümü’ne ait dört kararda, dava konusu olan 6-8 Ekim 2014'te gerçekleşen Kobane olayları ayrı bir başlık altında değerlendirilerek, o dönemde yaşananlara ayrıntılı olarak yer verildi.

'Kobane olayları 4 bin 291 gözaltına alındı'

Aynı bölümde 6-8 Ekim olaylarının bilançosunu aktaran AYM, olaylarda 2’si güvenlik görevlisi 45 kişinin hayatını kaybettiği, 331’i güvenlik görevlisi 769 kişinin yaralandığı, eylemlere 121 bin 899 kişinin katıldığı, 737’si güvenlik güçlerine ait olmak üzere bin 881 arasın zarar gördüğü, 2 bin 588 binanın saldırıya uğradığı bilgisini verdi. AYM, olaylara ilişkin 4 bin 291 kişinin gözaltına alındığını, bin 105 kişi hakkında da tutuklama tedbiri uygulandığını kaydetti.

AYM, 6-8 Ekim olaylarının başlangıcı olarak da PKK’nın üst düzey yöneticilerinden Murat Karayılan‘a ait olduğu öne sürülen sosyal medya hesabından atılan tweet gösterdi. Söz konusu hesaptan 5 Ekim 2014 tarihinde, “Gençleri kadınları 7 den 70 e herkesi Kobane’ye sahip çıkmaya onurumuzu, namusumuzu korumaya metropolleri işgal etmeye çağırıyoruz” yazıldığını kaydeden AYM, HDP MYK hesaplarından da 6 Ekim’de yapılan dayanışma çağrısına yer verdi.

'PKK ve HDP çağrıları arasında illiyet bağı'

HDP MYK adına yapılan çağrının, “Suriye'de yaşanan iç savaşın Türkiye'nin ulusal güvenliği üzerinde tehdit oluşturacak boyuta geldiği bir dönemde Kobani'de çıkan çatışmalar üzerine yapıldığını” ifade eden AYM, “soruşturma makamlarının HDP MYK adına yapılan çağrı ile PKK tarafından yapılan çağrılar arasında, yine bu çağrılar ile söz konusu şiddet olayları arasında illiyet bağı kurmasının hukuki temellerinin olduğu söylenebilir” yorumu yaptı.

'Tutuklama kararları temelsiz ve keyfi değil'

Yaşananlar değerlendirildiğinde tutuklama kararlarının temelsiz ve keyfi olmadığı yorumunu yapan AYM’nin kararında şöyle denildi:

“Nitekim şiddet eylemleri bu çağrıların yapıldığı gün başlamış ve giderek yaygınlaşmış, çok sayıda kişinin hayatını kaybetmesi ve yaralanmasıyla sonuçlanacak şekilde ağırlaşmış, sonuçta kamu düzeni bozulmuştur. Dolayısıyla soruşturma makamlarının HDP MYK adına yapılan çağrı ile PKK tarafından yapılan çağrılar arasında, yine bu çağrılar ile söz konusu şiddet olayları arasında illiyet bağı kurmasının olgusal ve hukuki temellerinin olduğu söylenebilir. Sonuç olarak belirtilen tüm bu hususların tutuklama tedbirinin uygulanmasında suçun işlendiğine dair kuvvetli belirti olarak kabul edilmesinin temelsiz ve keyfî olduğu söylenemeyecektir.”

Dört başvuru da kabul edilemez bulundu

Başvuruları karara bağlayan AYM, Sırrı Süreyya Önder’in yakalama ve gözaltı kararı ile ilgili başvurusunu geri çevirdi, adli kontrol kararıyla ilgili başvuruyu da kabul edilemez buldu. Dava kapsamında hâlâ tutuklu yargılanan eski HDP MYK üyeler, Alp Altınörs, Zeynep Ölbeci ve Bülent Parmaksız’ın haksız başvurularını da dayanaktan yoksun bulan AYM, tutuklamanın ölçülü olduğuna hükmetti.

AYM kararında, “Suçlamaların gerçekleştiği tarih ile tutuklama tedbirinin uygulandığı tarih arasında uzun bir süre geçmiş olmasına rağmen belirtilen tüm bu hususlar, somut olayın özellikleri, isnat edilen suçlar için öngörülen yaptırımın ağırlığı ve işin niteliği gözetildiğinde uygulanan tutuklama tedbirinin ölçülü olduğu” kaydedildi. (Kısa Dalga)

Gündem