AYM’den Uğur Kurt davasında ‘ihlal’ kararı: Sanık polis yeniden yargılanacak

AYM’den Uğur Kurt davasında ‘ihlal’ kararı: Sanık polis yeniden yargılanacak
Anayasa Mahkemesi, polisin silahından çıkan kurşunla yaşamını yitiren Uğur Kurt davasında, hem yaşam hakkının hem de etkili soruşturma yükümlülüğünün ihlal edildiğine hükmetti.

Anayasa Mahkemesi, 2014’te, cenaze için gittiği cemevinin bahçesinde, polis kurşunuyla başından vurularak öldürülen Uğur Kurt dosyasında kararını açıkladı.

İstanbul Okmeydanı’nda, 2014’te, Gezi eylemleri sırasında Berkin Elvan’ın başından gaz fişeği ile vurularak öldürülmesini protesto etmek isteyen gruplara müdahale eden polis ile göstericiler arasında çatışma yaşandı. Olaylar sırasında bir grup polis silahlarını kullandı.

Olaylarla ilgisi olmayan, cemevi bahçesinde bir yakınının cenaze törenini bekleyen Uğur Kurt, polisin silahından çıkan kurşunla başından vurularak hayatını kaybetti.

Soruşturma uzun süre sürüncemede bırakılırken, bazı kanıtların saklandığı ortaya çıktı.

T24’den Gökçer Tahincioğlu’nun haberine göre, Kurt ailesinin avukatları Turgut Kazan, Aslı Kazan ve Serdar Laçin araştırmaları sonunda polislere ait ses kayıtlarını buldu. Ses kayıtları, olaydan sonra polisin Kurt için GBT araştırması yaptıklarını, suçlu izlenimi yaratmak için kanıt aradıklarını, ayrıca Kurt’un ölümüne neden olan polis S.K. ile polis babasının olay yeri incelemesine katıldığını ortaya koydu.

Tutuksuz yargılanan S.K, İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davada 1 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme, cezayı 10 taksitle ödenmek üzere 12 bin 100 TL para cezasına çevirdi. Karar, istinaf mahkemesi tarafından onandı.

Bunun üzerine Uğur Kurt’un eşi Narin Kurt, avukatları aracılığıyla Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu.

AYM’den “yaşam hakkı ihlal edildi” kararı

AYM, dosyayı karara bağladı ve Kurt’un yaşam hakkının ihlal edildiğine, etkili bir yargılama süreci yürütülmediğine hükmetti.

Kararda şu ifadeler kullanıldı:

“Bir kolluk görevlisinin bu tür silah kullanımı sonucu gerçekleştiği kabul edilen ölüme karşılık takdir edilen hapis cezası ile netice ceza olarak belirlenen adli para cezasının benzer hak ihlallerinin önlenebilmesi ve kişilerin yaşamının korunması bakımından uygun ve yeterli yaptırım olmadığı özellikle vurgulanmalıdır. Mahkemelerinin yaşam hakkını yasayla korumaya yönelik anayasal yükümlülüğe uygun olarak -devletin öldürmemeye ilişkin negatif yükümlülüğü kapsamındaki- bir kişiyi öldüren kişiler hakkında ceza hukukunu etkili biçimde uygulamaları, böylece hukuk sisteminin caydırıcı etkisini korumaları gerekir. Başvuruya konu olayda takdir edilen asgari orandaki hapis cezasının ve bu cezanın dahi para yaptırımına çevrilmesinin benzer ihlallerin önlenmesi bakımından caydırıcı bir etkiye sahip olduğunun söylenebilmesi mümkün değildir. Para yaptırımının taksitler hâlinde ödenmesi imkânının tanınmasının ise bu yönde bir değerlendirmeye dahi tabi tutulamayacağı izahtan varestedir.”

“Makam şoförlüğü yaptı”

AYM kararında, idarelerin savunmaları da yer aldı. Savunmalar, polis S.K.’nın deneyiminin ve eğitiminin yetersizliğini ortaya koydu. Zırhlı araçla bölgede görevlendirilen dört kişilik ekipte yer alan S.K.’nın beş yıllık polis olduğu, uzun süre sadece makam şoförlüğü yaptığı, bir süre telsiz sorumlusu olarak çalıştığı, görevlendirilmeden önce sadece plastik mermi atan bir silahla üç günlük eğitim programına alındığı açığa çıktı.

S.K.’ya, ceza davasında olduğu gibi disiplin soruşturmasında da çok düşük ceza verildiği anlaşıldı. İstanbul Valiliği İl Disiplin Kurulunun S.K.’nın “olumlu hizmetleri ve iyi sicillerini nazara alarak” 10 ay kıdem durdurma cezası verdiği ortaya çıktı.

Adalet Bakanlığı “yeterli” dedi

Adalet Bakanlığı da idare mahkemesinin aileye tazminat ödenmesini kararlaştırdığını anımsatarak, soruşturma ve kovuşturmanın etkili yürütüldüğünü savundu.

AYM ise bu savunmaları dikkate almadı ve “Yaşam hakkının gerektirdiği etkili soruşturma yürütme yükümlülüğünün ihlal edildiğine” hükmetti. Kararda, ihlalin aynı zamanda yetkili adli makamların işlem ve eylemlerinden de kaynaklandığı vurgulandı.

AYM, Kurt ailesine 90 bin TL manevi tazminat ödenmesini ve benzer olayların yaşanmaması adına caydırıcılığın sağlanması için polisin yeniden yargılanmasına karar verdi. Yeniden yargılama yapması için karar yerel mahkemeye gönderildi. (Kısa Dalga)

Gündem