Yargıdaki kriz ve yabancı sermaye tartışması: Yabancı sermaye neye bakar?

Yargıdaki kriz ve yabancı sermaye tartışması: Yabancı sermaye neye bakar?
AYM'nin dezenformasyon yasasının iptalinin reddi kararı sonrası, Yargıtay'ın da benzer saatlerde AYM ve Can Atalay kararları, ekonomistler arasında yabancı sermaye tartışmasını beraberinde getirdi. Yabancı sermaye akışı için bu tip kararların önemsi olduğu görüşüyle, uluslararası sermayenin mülkiyet hakkına bakarak yatırım yaptığı ifade ediliyor.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel AYM'nin dezenformasyon yasası kararı öncesi yaptığı açıklamada "Burada verilecek karar son derece kritiktir. Basın özgürlüğünün olmadığı, gazetecilerin hapse tıkıldıkları bir ülkeye yabancı sermaye gelmez." dedi.

"Umurları olmaz"

Özgür Özel'in bu açıklamasından sonra gazeteciler, hukukçular ve iktisatçılar arasında "yabancı sermaye tartışması" başladı.

Gazeteci Çiğdem Toker, Özel'in açıklamasını işaret ederek "Yabancı sermaye ile hukuk ilişkisine dair bir ezber var. Son bulması dileğiyle: Yabancı sermayenin ilgilendiği hukuk; vergi hukuku, ticaret hukuku, milletlerarası tahkim, teşvik mevzuatı vb dir. Gazetecilerin hapse atılması, ifade özgürlüğü, yargı krizi değil. Umurları olmaz" görüşünü dile getirdi.

Akademisyen Fatih Yaşlı da Özgür Özel'e tepki göstererek "Üç dört gün önce kurultay konuşmasında o kadar solculuk yapıp, emek, sömürü, yoksulluk falan dedikten sonra AYM kararını "böyle yaparsanız ülkeye yabancı sermaye gelmez" diye değerlendirmek de iyiymiş yalnız." ifadeleriyle eleştirdi.

AYM'nin kararı sırasında Yargıtay'ın Yargıtay'ın AYM ve Can Atalay kararları sonrası yabancı sermaye tartışması da yeni boyut kazandı.

"Bugün başka bir eşik aşıldı"

Finans uzmanı İris Cebe, Yargıtay kararı sonrası sermaye akışı için "Bugün başka bir eşik aşıldı. Mülkiyet hakkı ve Anayasa eşiği. İşte yabancı yatırımcı buna bakar. (...) Vur kaça gelir yabancı. Siz vur kaç parası gelir diyorsanız haklısınız tabii. Tartmanız gereken biz vurkaç mı yoksa uzun vadeli yatırımcı mı istiyoruz.Hakkını hukukunu arayabileceğinden şüphe duyan bir yatırımcı, belirsiz bir ortamda ne fabrika kurar ne de 10 yıl vadeli tahvili HTM, 100 endeks hisseyi 10 yıl tutar" youmunda bulundu.

Yabancı sermaye bunlara bakar

Akademisyen Kansu Yıldırım da yabancı sermaye tartışmasına katılarak uluslararası sermayenin, hukuk ve demokrasiden önce ilgilendiği noktaları sıraladı.

Yıldırım "Son 20 yılda devlet tarafından el koyulan yabancı sermayeli şirket var mı, tahkim yasası yürürlükte mi, başkanlık sistemi bürokratik prosedürleri azalttı mı, Türkiye kapitalizminde ücretlerin genel seviyesi nedir, bunlara bakar" görüşünü dile getirdi.

"Anayasa yoksa, mülkiyet hakkı güvencesi yoktur"

Ekonomist Uğur Gürses ise yabancı sermayenin hukukla ilişkisi ile ilgili yaptığı değerlendirmede Anayasa'nın tanınmadığı yerde mülkiyet hakkının güvencesinin olmadığının altını çizdi. Gürses "En basit alacak-verecek ya da kamu idaresiyle olan ihtilafında karar verecek yargı merciinin 'kitaba' göre mi yoksa yargı dışı bir merkeze bakarak mı karar vereceği hem yabancı sermaye için, hem de biz yurttaşlar için çok önemlidir. Düzenleyici hukuka uymayan yargı en ürkütücü olanıdır... Anayasayı tanımayan bir mahkemenin olduğu yerde mülkiyet haklarının güvencesi yoktur" dedi.

"Yen bir döviz krizi"

Akademisyen Ümit Akçay yeni bir döviz kriziyle karşılacağımızı vurgularken "Şimşek programı (hayat pahalılığı krizinin faturasını çalışanların omuzlarına yükleyen bu reçete) başarılı olsa bile, ülkedeki ekonomik gelişmeler yabancı sermaye girişine bağlı olmayı sürdürecek ve yeni bir küresel çalkantıda yeni döviz krizleriyle karşılaşacağız." değerlendirmesini yaptı. (Kısa Dalga)

Gündem