Aziz Çelik: TES kıdem tazminatının kaldırılmasında bir Truva atıdır

Aziz Çelik: TES kıdem tazminatının kaldırılmasında bir Truva atıdır
Prof. Dr. Aziz Çelik, “İktidar OVP ile kıdem tazminatına yeniden göz dikti. “İkinci emekli maaşı” aldatmacası adı altında kıdem tazminatının fona dönüştürülmesi hedefleniyor. Bu bir yandan kıdem tazminatının ortadan kalkması, öte yandan emeklilik sisteminin zayıflaması ve özelleştirilmesi demek” dedi.

Kocaeli Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Aziz Çelik, Orta Vadeli Program’da üstü kapalı şekilde yer alan, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın ise daha açık ifade ettiği kıdem tazminatının kaldırılması konusunda değerlendirmelerde bulundu.

Çelik, Birgün Gazetesi’ndeki yazısında, “AKP hükümetleri döneminde kıdem tazminatını ortadan kaldırmaya dönük sayısız girişim olsa da bunların hiç biri başarılı olamadı” dedi.

Çelik’in yazısından ilgili bölüm şöyle:

“2024-2026 dönemi OVP’de kıdem tazminatı ile ilgili açık bir ifade yer almıyor ancak “Otomatik Katılım Sisteminin (OKS) işverenlerin de katkısı ile ikinci basamak emeklilik sistemine dönüşeceği tamamlayıcı emeklilik sistemi kurulacaktır” ifadesine yer veriliyor. İkinci Basamak Emeklilik Sisteminin 2024 4. çeyrekte kanunla düzenleneceği belirtiliyor. OVP’de yer alan ikinci basamak emeklilik sistemine dönüşecek tamamlayıcı emeklilik sisteminin kaynağının kıdem tazminatı olduğu net olarak belli oldu.

Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi (TES) hedefinden ayrı olarak OVP’de yer alan esnek çalışma biçimlerinin yaygınlaştırılması (uzaktan, kısmi ve geçici süreli çalışma ile platform çalışması) hedefi de kıdem tazminatı için ciddi tehlikedir. Hükümet tarafından daha önce defalarca gündeme alınan belirli süreli sözleşmelerin yaygınlaştırılması yoluyla da kıdem tazminatı ortadan kalkmış olacak. Çünkü belirli süreli (geçici) çalışan işçilerin kıdem tazminatı hakkı yok. Dahası iş sözleşmesi belirli süreli olduğu için ihbar öneli (veya ihbar tazminatı) da söz konusu olmayacak. Bunlara ek olarak belirli süreli çalışanlar için iş güvencesi hükümleri de geçerli olmayacak. Dolayısıyla OVP’de satır aralarında kıdem tazminatına yönelik çok yönlü tehditler var.

47 yıldır devam eden saldırı

Anlaşılan çok tepki çekeceği için OVP’de açıkça yer verilmeyen kıdem tazminatının fona devri meselesi tamamlayıcı emeklilik sistemi (TES) adı altında kamuoyuna sunuluyor. Kıdem tazminatının fona devri konusu 1976 yılından bu yana 47 yıldır gündemde. Sayısız formül üretildi, sayısız başbakan ve çalışma bakanı geldi geçti. Hiçbiri kıdem tazminatını fona devredemedi. Sayın Yılmaz’ın bunu aklında tutmasında yarar var. Sayın Yılmaz ve hükümeti yeni bir şey söylemiyor. Kıdem tazminatının fona devredilerek kaldırılması girişimi AKP hükümetleri tarafından birçok kez hedeflendi, her defasında işçilerin ve sendikaların duvarına tosladı ve başarısız oldu.”

Geçmiş dönemlerde kıdem tazminatını kaldırma girişimlerini hatırlatan Aziz Çelik, “AKP hükümetleri döneminde kıdem tazminatını ortadan kaldırmaya dönük sayısız girişim olsa da bunların hiç biri başarılı olamadı” dedi.

TES Truva atıdır

Aziz Çelik, şöyle devam etti: “

OVP'de yer alan ikinci basamak emeklilik sistemine dönüşecek tamamlayıcı emeklilik sistemi (TES) hedefi sosyal güvenlik sistemi ve kıdem tazminatı için ciddi bir tehlikedir. Böylece giderek düşen kıdem tazminatına tümüyle ortadan kalkabilir. Bu sistem kıdem tazminatının ortadan kaldırılması ve bireysel sigorta primine dönüşmesine yol açar.

Çünkü tamamlayıcı emeklilik sistemi için öngörülen sigorta primlerinin kıdem tazminatı ile takas edilmesi planlanıyor. Şöyle ki kıdem tazminatı yerine işverenlerin her ay TES için belirli bir prim ödemesi söz konusu olacak. Böyle olunca emeklilikte ve işten çıkarmada kıdem tazminatı ödemesi yapılmayacak. Bunun yerine emeklilikte cüzi bir aylık ödeme söz konusu olacak. Halen toplam yüzde 20 olan yaşlılık aylığı (uzun vadeli sigorta kolları) sigorta prim oranıyla emeklilere ödenen aylıklar Hazine katkısıyla 7 bin 500 TL. Bu katkı düşüldüğünde 4 bin 500 TL civarındadır. Yüzde 20 prim ödeyenlere bu düzeyde aylık bağlandığı düşünüldüğünde kıdem tazminatı yerine geçecek yüzde 3-5 gibi tamamlayıcı emeklilik sistemi primi ile alınacak “ikinci emekli aylığı” cep harçlığı bile olmayacaktır. Günün sonunda kıdem tazminatı yok alacak. “İkinci emekli aylığı” da cep harçlığı olacaktır.

Dahası "İkinci emeklilik maaşı" gibi sunulan bu model gerçekleşirse mevcut kamusal emeklilik sistemi daha da kötüleşebilir. Emekli aylıklarının iyileştirilmesi yerine "ikinci emekli maaşı" aldatmacası öne çıkarılabilir. Sosyal güvenlik sisteminin bireyselleşmesinin, özelleştirilmesinin önü açılabilir. Oysa yapılması gereken kamusal emeklilik sistemini iyileştirmektir.

Ne yapmalı?

Fona devir tartışmalarının temelinde kıdem tazminatının sınırlanması ve azaltılması hedefinin yattığı sır değil. İşçileri ikna etmek için sık sık bir Truva Atı öne sürülüyor. Deniyor ki: “işçilerin kıdem tazminatına erişiminde sorun yaşanıyor, fon olursa bütün işçiler kıdem tazminatı alabilir.” Evet, işçilerin kıdem tazminatına erişiminde sorun yaşandığı doğrudur ve bütün işçilerin hakkının güvence altına alınması gerekir. Ancak bunun yolu kıdem tazminatının fona devri veya TES değildir. Hem kıdem tazminatı hakkını korumak hem de bütün çalışanların erişimini sağlamak mümkündür. Tane tane anlatalım!

1) Kıdem tazminatı doğrudan bir işveren yükümlülüğü olarak kalmalı. Fona devir gündemden çıkarılmalıdır.

2) Kıdem tazminatı 30 gün olarak korunmalı ve kıdem tazminatı hak etme koşulları kolaylaştırılmalıdır. Örneğin istifa halinde de kıdem tazminatı ödenmelidir.

3) İşverenin ödeme aczine düşmesi durumunda kıdem tazminatı alacağı, devlet alacakları ve bankaların ipotekli alacakları da dahil olmak üzere birinci sıraya yükseltilmelidir. Tazminat dahil tüm işçi alacaklarına güvence getirilmelidir.

4) İşçi alacaklarının, güvence altına alınmasını öngören 173 sayılı ILO sözleşmesi onaylanmalıdır.

5) Kıdem tazminatı alacağı ve diğer işçilik alacakları 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanununun Ek 1. maddesinde yer alan ve yıllardır uygulanan” ücret garanti fonu” kapsamına alınmalıdır.

6) Ücret garanti fonu uygulaması kıdem tazminatı dahil tüm işçi alacaklarını kapsayacak şekilde genişletilmeli ve yasada öngörülen üç aylık süre artırılmalıdır (Burada söz edilen fonun kıdem tazminatı fonuyla bir ilgisi yoktur).

7) Halka açık şirketler için getirilen kıdem tazminatı karşılığı ayırma uygulaması diğer şirketlere de yaygınlaştırılmalıdır.

8) Tamamlayıcı emeklilik, bireysel emeklilik gibi sözde çözümler yerine kamusal emeklilik sistemi güçlendirilmeli ve emekli aylıkları insanca bir yaşam için yetecek düzeye yükseltilmelidir. Emeklilikte gerek yaş konusundaki gerekse aylıklardaki yetersizlik ve adaletsizlikleri gidermek üzere kapsamlı düzenlemeler yapılmalıdır.

Kıdem tazminatı fonu, kıdem tazminatı yoluyla tamamlayıcı emeklilik sistemi bir Truva atıdır ve sonu Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olmakla, hüsranla sonuçlanacak bir maceradır. İşçi konfederasyonları, kıdem tazminatını ortadan kaldırmayı hedefleyen TES gibi, esnek çalışmanın yaygınlaşması gibi hedeflere karşı şimdiden açık ve net tutum almalıdır. Kıdem tazminatını koruma mücadelesinin tarihi erken tepkinin daima işe yaradığını gösteriyor. AKP 20 yıldır kıdem tazminatını ortadan kaldırmayı hedefliyor ancak başaramadı. İşçiler, sendikalar sıkı durursa bu kez de başaramaz.” (Kısa Dalga)

Yazının tamamı

Gündem