Babacan: Haftada iki kez toplantılarla ekonomiyi 2 yılda düzeltirim

Babacan: Haftada iki kez toplantılarla ekonomiyi 2 yılda düzeltirim
Eski Bakan, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, "Haftada iki kez, ikişer saatlik toplantılarla ekonomiyi iki yılda düzeltirim" dedi.

Kısa Dalga - DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Ekol TV’de Sorgusuz Sualsiz programında Armağan Çağlayan’ın sorularını yanıtladı.

‘Haftada iki kez, ikişer saatlik toplantılarla ekonomiyi iki yılda düzeltirim’

Programda ekonomi yönetimine, Suriye meselesine ve iktidarın dış politikasına değinen Babacan şunları söyledi:

“Ekonomi yönetiminde 10 kilit görev vardır. Onları hemen değiştirir, işinin ehli olanları yönetime koyarım. Haftada iki kez, ikişer saatlik toplantılarla ekonomiyi iki yılda düzeltirim. Geri kalan vaktimi yargı reformuna, eğitim sistemine harcarım. Erdoğan’ın günlük siyasi oyunlardan ülkeyi yönetmeye vakti kalmıyor.”

“Bizim kurduğumuz sistemde Merkez Bankası ayda üç defa enflasyon ölçerdi. Daha erken tedbirler alırdı” diyen Babacan “TÜİK ile MB arasında büyük farklar çıkarsa arka planda oturur konuşurlardı. Milletvekilimiz Burak Bey, Merkez Bankası Başkanına bu durumu sordu. Başkan, bizim milletvekilimize ‘benim dönemimde fazla fark yok’ demiş. Yani eski dönemlerde bir sorun var” diye konuştu.

‘Çatışmalı bölgeler çoğalıyor hazırlıklı olmalıyız komşularla sorunlar en hızlı şekilde çözülmelidir’

DEVA Partisi lideri Babacan, dış politikaya dair ise şunları kaydetti:

“Bir yerden başlamak zorundayız. Katıldığım tüm uluslararası toplantılarda uzmanlar şu anki tabloyu, Birinci ve İkinci Dünya Savaşı öncesindeki tabloya benzetiyorlar. Dünyada çatışmalı bölgeler çoğalıyor. Hazırlıklı olmalıyız. Dolayısıyla ilk önce komşularla sorunların hızlı şekilde çözülmesi lazım. Yakın kuşağımızın geleceğini teminat altına almalıyız. Bu doğrultuda Türkiye diplomasiyi hızlı şekilde çalıştırmalıdır ve Esad ile anlaşmalıdır. Aksi halde konuşmaktan kaçarlar. Çünkü dış politikada zikzak yapan bir iktidar var. ‘İlişkimizi bozdun yarın tekrar bozmayacağının garantisi yok’ diyebilirler. Dolayısıyla muhalefetin de sürece dâhil edilmesi lazım. CHP Genel Başkanı Özgür Bey’i buna teşvik ettim; Esad ile görüşme planlarının kıymetli olduğunu söyledim.”

‘2008 krizi geldiğinde ekonomimiz sapasağlamdı, çünkü tedbirler aldım’

Ekonomik krizlerin uzun vadeli tedbirlerle önleneceğini kaydeden Babacan, ”Ekonomik krizin sebebi çok net bir ifade ile kötü yönetimdir; yanlış kararlar ve zamanında alınmayan tedbirlerdir. Zamanında tedbirler alırsanız kriz yaşamazsanız. 2008 krizi bütün coğrafyayı sardı ama bizi teğet geçti. Çünkü ben ekonominin başında olduğum dönemde, bünyemizi sağlamlaştırdım, tedbirler aldım. Sıfırdan konut kredisi ve bankacılık kanunu çıkarttım. Kamu borcunu tasarrufla milli gelirin yüzde 77’den yüzde 27’sine düşürdüm. Bunu bütçe açıklarını ve faizi düşürerek yaptık. Ve kriz gelip vurduğunda komşuda bankalar battı bizde ise sapasağlamdı. Dolayısıyla anlık değil zamanında alınan tedbirler krizleri önler. Zamanında yapılan yanlış işler nedeniyle bugün kriz yaşıyoruz. Zamanında Erdoğan ‘Ben ekonomistim, Nass var’ dedi. ‘Bu can bu tende olduğu sürece faiz artmaz; indi daha da inecek’ dedi. Bilime, Allah’ın verdiği akla aykırı işler yaptı ve enflasyon patladı. Kötü yönetimin kötü kararları nedeniyle milyonlarca insan refah kaybı yaşıyor; sabit gelirli herkes leşti” dedi.

'TÜİK ile yalancı bahar oluşturmaya çalıştılar, milletimiz kara kışı çarşıda ve pazarda gördü'

Ekonomiyi yönettiği dönemde TÜİK’i bağımsız hale getirdiğini dile getiren Babacan, şunları kaydetti:

“Eski adı Devlet İstatistik Enstitüsüydü. Kanunla TÜİK’i Merkez Bankası gibi bağımsız hale getirdim. Ancak şu an tek imza ile KHK çıkıyor; tüm bağımsız kuruluşların başkanları performans gerekçesi ile Cumhurbaşkanı imzası ile görevden alınacağına yönelik düzenleme yapıldı. Ne TÜİK’in ne Merkez Bankası’nın bağımsızlığı kalmadı. O günden beri TÜİK büyük bir kuşku alanı oldu. Gerçek rakamlarla TÜİK rakamları ile en büyük farklar, damat döneminde başladı. Ekonomiyi algı yönetimi ile yöneteceklerini sandılar. TÜİK enflasyonu düşük göstermeye başladı. Yalancı bahar oluşturmaya çalıştılar ama kara kışı milletimiz çarşıda ve pazarda gördü.''

'Cumhurbaşkanı ülke sorunlarını çözmek yerine siyasi oyunlarla vakit geçiriyor'

“Artık Külliye’de politika kurulları var. Örneğin Erdoğan, 2018’den beri kaç kez sağlık kuruluna başkanlık etti. ‘Arkadaşlar gelin bakalım, ne yapıyoruz sağlıkta’ demiş mi? Ya da eğitimde bunu yapmış mı? Cumhurbaşkanı bir parti genel başkanı olarak, sürekli günlük siyasi oyunlarla zamanını geçiremez. Sürekli ‘konuşalım, açıklama yapalım, algı yönetelim’ çabasında. Önce kolları sıvayıp sorunları çözmek için oturması lazım. Başarısızlık olursa Bakan’ı at, yerine başka Bakan getir. Hani Bakanlıklar sadece icra birimi miydi? Komisyonlar ne yapıyor? İnsanlar bunu unutuyor. Tamamen algı yönetimi ile iyi bir şey olursa Cumhurbaşkanı yaptı, kötü bir şey olursa başkası yaptı algısı oluşturuluyor.”

Abone Ol

İyi gazetecilik posta kutunda!
Güncel haberler, haftalık ekonomi bülteni ve Pazar derginiz Plus’ı email olarak almak için abone olun.

Gündem