Babacan'dan 6'lı Masa mesajları: Bu iş ya beraber ya hiç

Babacan'dan 6'lı Masa mesajları: Bu iş ya beraber ya hiç
DEVA Partisi Genel Başkanı Babacan, 6'lı Masayı oluşturan partilerin tabanlarındaki farklı seslere, "Bu iş ya beraber olacak ya hiç olmayacak” diye yanıt verdi. Babacan, AKP’nin “Türkiye Yüzyılı” toplantısına çağrılmamalarını, “Hala kafalarında ayrıştırma var” sözleriyle eleştirdi.

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, katıldığı bir televizyon programında, 6'lı Masaya ilişkin mesajlar verdi. Babacan, "Bu iş ya beraber olacak ya hiç olmayacak” dedi. Babacan, AKP’nin “Türkiye Yüzyılı” toplantısına çağrılmamalarını, “Hala kafalarında ayrıştırma var” sözleriyle eleştirdi.

Habertürk’te katıldığı programda soruları yanıtlayan Babacan’ın verdiği mesajlardan öne çıkanlar şöyle:

BU İŞ YA BERABER YA HİÇ (CHP çevreleri ve parti tabanlarındaki bazı farklı açıklamalara karşı): “İlk turda kazanmamız lazım bizim. Asla ikinci tura kalmamalı. Herkes 'ben adayım' der, 'aday olmayacağım' der. Herkesin özgürlük alanı bu. Ben de çıkıp defalarca söyledim, bunu her genel başkan söyler. 6'lı Masa'da 6 genel başkandan her birisi zaten doğal aday. 6 parti uygun görürse sayın Babacan ortak adayımız olsun derse, tabii ki bunu gayet iyi yaparız, sorun yok. Ama mesele ne yapacağımız. Ne yapacağımız çok önemli. Bunda mutabakat olmadan çok riskli bir süreç başlar Türkiye'de. En iyi adayı buluruz biz. Hiç sorun yok. Ülkenin insan kaynağı, cevheri çok geniş. 85 milyonluk bir ülke.

Sayın Kılıçdaroğlu'nun 'benimle misiniz, değil misiniz' sözlerini kendi partisinin içine verdiği mesaj diye okuduk. Şu anda CHP helalleşme süreci yaşıyor. Kolay değil. Uzun geçmişi var. O geçmişte neler neler var. Helalleşme çabasını evet herkesin hatası olabilir, geçmişte olabilir, o hatalardan ders aldık, gelin Türkiye'nin yarınlarıyla ilgili ortaklaşalım çabası. Sayın Kılıçdaroğlu'nun çabasını samimi görüyoruz. Sayın Akşener'in şikayet ettiği kesimin farklı hayalleri de olabilir. Böyle bir iddiası varsa buyursun, yalnız başına girsinler seçime. Oldu mu? 10 yıl geriye gittik, sürekli milli gelirimiz düştü, baskı ortamı arttı. Hala ortak aday tartışması lütfen ders alsın. Şu anda öyle lüks yok. Herkes aklını başına alsın. Böyle bir dünya yok. Kimse rüya görmesin. Bu iş ya beraber olacak ya hiç olmayacak.”

HALA KAFALARINDA AYRIŞTIRMA VAR (DEVA Partisi’nin, AKP’nin ‘Türkiye Yüzyılı’ toplantısına davet edilmemesi ile ilgili): Cumhuriyetin 200. yılına girerken ülkeyi yönetenlerin kapsayıcılık konusunda keşke başka zihniyete sahip olsaydı diyorum. Daha önce program olduğu için ben gidemezdim ancak arkadaşımız giderdi. Artık seçim yaklaşınca bütün medya kuruluşlarında yer alsın, herkes konuşsun istemiş olabilirler. Artık kendi bilecekleri bir iş. Bu iki etkinlikte böyle bir çizgi izlediler. Bakalım devamı nasıl gelecek. Bizim bayramlaşma teklifimizi bile reddediyorlar. Türkiye'de siyasette bayramlaşma eski bir gelenektir… Gerçekten farklı yola girselerdi bizi de çağırırlardı. Hala kafalarında bir ayrıştırma var. Çok dar bir şeyse Meclis'te grubu olan partiler dersiniz, biraz genişletirseniz Meclis'te milletvekili olan partiler dersiniz. Gerçekten demokrat duruş olsa bu, 'hata yaptık, açılım yapmak istiyoruz' deseler, ayrıştırıcı zihniyet sıfırlanmış olsa bizi de davet ederler. Durdun durdun seçime bu kadar zaman kala mı aklına geliyor. İşten kovdurduğun, basın kartlarını iptal ettiğin gazetecileri çağırıyorsun.

DÜŞMAN PANOSUNDA TTB VAR: (Erdoğan ve Bahçeli’nin TTB ile ilgili açıklamaları ve TTB Başkanı’nın gözaltına alınması): Öncelikle olayın özüne baktığımızda buradaki televizyon kanalı örgütün propagandasını yapan bir kanal. Onu tespit etmek lazım. Burada TSK'yı itham edici iddialar var. Ancak işin özüne baktığımızda bunları ifade özgürlüğü çerçevesinde değerlendirdiğinizde böylesine bir tutukluluk sürecine gidecek kadar hukuki zemin görmedik. Hukuk ve Adalet Komisyonu Başkanlığımız konuyu irdeledi. Parti üyemiz olan 5 bin avukatımız var. İşin garip tarafı, önce sayın Erdoğan'ın çıkıp yaylım ateşine tutması, arkasından Bahçeli'nin benzerini yapması arkasından yargının adım atması. Bu gerçekten kabul edilecek bir şey değil. Bağımsız yargı varsa Cumhurbaşkanı veya küçük ortağından sinyal beklemeden harekete geçmesi lazım. Polis baskınıyla evinden alınıp kameralar önünde götürmeler, şunlar bunlar. Bu siyasi iradenin derin izlerini yaşayan süreç. Hukuk devletinde, bir ülkenin anayasaya göre tarafsızlık yemini etmiş bir cumhurbaşkanının böylesine kişi ve kurumları hedef alması kabul edilecek bir şey yok. Bir tutuklama olacak mı bilemiyoruz. Kaldı ki, yurt dışında iken Türkiye'ye dönmüş. Evinde oturuyor. Avukatı ifade vermek için hazırım diyor. Yok biz illa yaka paça evinden tutup getireceğiz. Bugünün düşmanı panosuna da Türk Tabipler Birliği'ne yazdılar. Oradaki ifadeleri benim savunmam sözkonusu olamaz. Ama hükümetin siyasi bir operasyonla bu işi yapmasını biz kesinlikle doğru görmüyoruz.”

Gündem