Bahçeli'den 'Ben Kemal, geliyorum' yanıtı: Gelse ne yazar, gelmese ne yazar...

Bahçeli'den 'Ben Kemal, geliyorum' yanıtı: Gelse ne yazar, gelmese ne yazar...
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Ben Kemal, geliyorum" diyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na "Kılıçdaroğlu gelse ne yazar, gelmese ne yazar. Kimin geldiğini 14 Mayıs'ta göreceğiz" sözleriyle seslendi.

MHP, bugün Tekirdağ'da 'Aziz Milletim Sıra Sende' sloganıyla miting düzenledi.

Mitingde konuşan MHP lideri, CHP liderinin 31 Ocak'taki grup toplantısındaki "Ben Kemal, geliyorum" sözlerini yanıtldı.

Bahçeli, Kılıçdroğlu'na "Bu Kılıçdaroğlu, sürpriz yumurtadan çıkmış gibidir. Sayın Kılıçdaroğlu nereye geliyorsan gel, seni orada bekliyor olacağız" dedi.

'Teslim bayrağını çektiler'

MHP liderinin konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

* Türkiye Cumhuriyeti’nin geleceği yabancı başkentlerde belirlenemez. Sandık New York’ta kurulmayacak, oylar Londra’da verilmeyecek, sayım Brüksel’de yapılmayacaktır. İrade sahibi Türk milleti, istiklalinin de sahibidir. Nitekim zalimlerin hükmü bu aziz millete sökmeyecektir. Bir masanın etrafında palas pandıras toplanmış makus partiler Türkiye’nin kanayan yarasıdır. Bunlar teslim bayrağı çekmiş, rehin alınmış, esarete düşmüş siyaset acizleridir.

* Zillet ittifakının, 30 Ocak 2023 tarihinde açıkladığı Ortak Politikalar Mutabakat Metni'nde FETÖ’cülere af vaadi vardır. Pensilvanya’ya muhabbet vardır. KHK’lılara ümit vardır. PKK’ya açık çek vardır, HDP’ye güvence vardır, söz vardır, selam vardır, uzatılmış kirli el vardır. CHP, yapılanı yıkmanın, bayrağı indirmenin, devleti tarumar etmenin derdindedir. İP, Türkiye’nin duruşunu sakatlamanın, PKK’yla mütareke ve müzakere sayfası açmanın ısrarla ve inatla peşindedir. Diğerleri için bir şey söylemek ise kelime ve zaman israfıdır.

'Sürpriz yumurtadan çıkmış gibi'

* Kemal Kılıçdaroğlu, iyice şaşırmış ve şanzımanı kırmış olacak ki, film repliklerinden kendisine slogan üretecek kadar ucuzlamıştır. Vermeyince Mabut neylesin Mahmut, durumu aynen budur. Ne diyor; “Ben Kemal, geliyorum.” Bu Kılıçdaroğlu sürpriz yumurtadan çıkmış gibidir. Türk sinemasının duayen ismi, rahmetle andığımız merhum Cüneyt Arkın’ın başrolünü oynadığı ve 1976 yılında vizyona giren “Hınç” isimli filmden aşırdığı bir sözü kendisine uyarlayan Kılıçdaroğlu gelse ne yazar, gelmese ne yazar. "Ben Kemal’im" diyorsa, "Biz de Türk milletiyiz" diyorum. Ve kendisine "Geleceği varsa göreceği de var" diyerek meydan okuyorum. Kılıçdaroğlu’nun bu aralar can sıkıntısından gece gündüz film izlediği anlaşılmaktadır.

* Gerçek hayat ile film sahnelerini karıştıracak kadar zıvanadan çıkmış, paralel bir evrene geçmiştir. Gaziantep’e gidip Şanlıurfalılara seslenen bir gafil karşımızdadır. Bu yüzden kendisinin tedaviye ihtiyacı olduğuyla ilgili kaygılarımız artmıştır. Geçen hafta parti binasına “Yeter, söz milletindir” afişini asıp, sonra yoğunlaşan eleştiriler üzerine söz konusu afişi indiren, ardından da “ben Kemal, geliyorum” afişini asan Kılıçdaroğlu sonunda Cumhurbaşkanı adaylığı yerine figüranlığa dümen kırmıştır.

'14 Mayıs'ta göreceğiz'

* Siyaset yapmak yerine film setlerinde üçüncü sınıf rollere talip olması tam da kendisiyle örtüşecektir. Sayın Kılıçdaroğlu nereye geliyorsan gel, seni orada bekliyor olacağız. Türk milleti seni geliyor sandığın anda gerisin geriye postalayacaktır. Kimin geldiğini, nasıl geldiğini, hangi güçle geldiğini 14 Mayıs 2023 tarihinde göreceğiz. Zillet ittifakı ne yaparsa yapsın, milli yükselişimizi durdurmaya güç yetiremeyecektir. Lider Ülke Türkiye hedefinin nişanesi olan Türk ve Türkiye yüzyılı vizyonu yayından çıkmış ok gibidir, menziline doğru süratle ilerlemektedir.

Konsolosluklara kızdı

* Aralarında Hollanda, Almanya, Fransa, Belçika ve İngiltere’nin de bulunduğu 9 ülkenin İstanbul’daki konsolosluklarını terör tehdidi bahanesiyle kapatmaları tek kelimeyle rezalettir. ABD bu işte öncü rol oynamış, kuklalarını dürte dürte harekete geçirmiştir. Olanlar hiçbir kitaba sığmayan namertliktir. Madem böyle bir tehdidin varlığından bu yabancı ülke misyonları haberdardır, o halde tehdidin açık kaynağını açıklamaları da şeref meseleleridir.

ABD'ye tepki

* Konsolosluğunu terör bahanesiyle kapatan, uydu ülkelere de kapattıran ABD’nin Boğaza demirlediği bir savaş gemisine uluslararası teamüllere aykırı olarak orantısız bayrak çekmesi saygısızlıktır. Bu savaş gemisinde, büyük bir Amerikan bayrağının yanında küçük Türk bayrağının asılması edepsizlik ve hukuksuzluktur. Sandık vakti yaklaştıkça husumet kuşatması sertleşmektedir. Cumhurun zaferi ufukta göründükçe küresel nefret salgını yaygınlaşmaktadır. Çünkü Türkiye’nin önünü kesmek istiyorlar. Çünkü Türk ve Türkiye Yüzyılını baltalamanın arayışındalar. CHP’yi, İP’i, HDP’yi ve diğer zillet partilerini sivriltmenin çabasındalar. (Kısa Dalga)

Gündem