Bakanlıktan AYM’ye Abdullah Öcalan yanıtı: Elde olmayan sebepler

Bakanlıktan AYM’ye Abdullah Öcalan yanıtı: Elde olmayan sebepler
Abdullah Öcalan’ın aile ve avukat görüşlerinin engellenmesine dair AYM'ye görüş bildiren Adalet Bakanlığı, İmralı'da "kötü muamelenin" olmadığını, görüşmelerde "elde olmayan sebeplerden" dolayı aksaklıklar yaşandığını ve bu durumun "makul" olduğunu ileri sürdü.

Çözüm sürecinin sona ermesiyle birlikte Abdullah Öcalan’ın ailesi ve avukatlarıyla görüşmesine de izin verilmiyor. İmralı Adası’ndaki cezaevinde bulunan Öcalan, en son kardeşi Mehmet Öcalan ile 25 Mart 2021 tarihinde kısa bir telefon görüşmesi yapmıştı.

Cezaevi idaresi, Abdullah Öcalan ve diğer tutuklulara dair 7 Mayıs 2021 tarihinde aldığı kararla ziyaretçi kabulünü kaldırdı. Tutuklulardan Veysi Aktaş’ın mahkemeye başvurusu reddedilirken, cezaevi idaresi, 18 Ağustos ve 23 Kasım 2021 tarihlerinde iki ayrı karar daha alarak, toplamda 6 ay ziyaretçi görüşünü yasakladı.

Bunun yanı sıra Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’nın görüş yasağı için mahkemeye yaptığı başvuru kabul edilirken, Öcalan’ın avukatları 22 Kasım 2021’de Abdullah Öcalan ve cezaevindeki diğer müvekkilleriyle görüşme başvurusu yaptı.

Bursa 4’üncü İnfaz Hakimliği, 6 aylık engelleme kararını ileri sürerek, başvuruyu reddetti. İtiraz üzerine dosyanın geldiği Bursa 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi de 1 Aralık 2021’de hakimliğin kararını onadı.

Mezopotamya Ajansı’ndan Mehmet Aslan’ın haberine göre; avukatlar, bunun üzerine 24 Aralık 2021’de tecrit nedeniyle müvekkillerinin kötü muameleye maruz kaldığını ileri sürerek, Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) bireysel başvuruda bulundu.

Böylece son 8 yıl içerisinde Asrın Hukuk Bürosu tarafından AYM'ye onlarca başvuru yapılmış oldu. AYM'nin bu başvurulardan 23’üne dair Adalet Bakanlığı’ndan görüş istediği öğrenildi. AYM, 23 dosyaya dair Asrın Hukuk Bürosu’ndan da görüş istedi.

Bakanlıktan yanıt: Kötü muamele yok

Adalet Bakanlığı, 24 Mart'ta AYM’ye gönderdiği yazıda, mahkeme kararlarına işaret ederek, görüş yasaklarının "kötü muamele" olmadığını savundu. Kötü muamelenin “göreceli” olduğunu ileri süren Bakanlık, İmralı'da "kötü muamele" olmadığını kaydetti.

“Elde olmayan sebepler”

Bakanlık, yanıtında Abdullah Öcalan ile diğer tutukluların aile ve avukat görüşü, telefon, mektup alma ve gönderme haklarının mevzuata göre uygulandığını belirtirken, Abdullah Öcalan ve diğer tutuklulara verilen ceza infazına dair, “benzer durumdaki diğer hükümlülerin cezasına göre nazaran daha fazla zorluğu içerisinde barındırmaktadır” dedi.

Bakanlık, yanıtında, “Abdullah Öcalan ve onunla aynı ceza infaz kurumunda kalan diğer başvurucuların aileleri ve avukatları ile görüşmelerinde elde olmayan sebeplerden aksaklıkların yaşanmasının ve sıkı güvenlik tedbirlerinin alınmasının makul bir durum olduğunu” savundu.

Bakanlık, Abdullah Öcalan’a 2021 yıllında 162, 2022’de ise 77 mektup verildiğini, diğer tutuklara da mektupların verildiğini belirtti.

Avukatların yanıtı: Durum “incommunicado (mutlak iletişimsizlik)"

Anayasa Mahkemesi’ne görüş bildiren Asrın Hukuk Bürosu ise Bakanlığın ileri sürdüğü argümanların gerçeği yansıtmadığını belirtti. Avukatların gönderdiği yazıda, Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Komitesi’nin Benali-Libya kararı hatırlatılarak, aile ve avukat görüşlerinin engellenmesiyle BM’nin işkence yasağının ihlal edildiği iddia edildi. Durumun “incommunicado (mutlak iletişimsizlik)" olarak nitelendirildiği hatırlatıldı.

Abdullah Öcalan ve diğer müvekkillerinin 25 Mart 2021 tarihinden itibaren “incommunicado (mutlak iletişimsizlik)” koşullarında tutulduğunu belirten avukatlar, başvurularının Anayasa’nın 17. maddesi (kötü muamele, işkence yasağı) kapsamında ele alınması gerektiğini savundu. (Kısa Dalga)

Gündem