Bakırhan'dan muhalefete ve iktidara 'Kürt sorunu' çağrısı: Varsa bir iradeniz ortaklaşalım

Bakırhan'dan muhalefete ve iktidara 'Kürt sorunu' çağrısı: Varsa bir iradeniz ortaklaşalım
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan Kürt sorununun çözümüne ilişkin hem iktidara hem muhalefete çağrı yaptı: "Kürt sorunu seçimlerden önemlidir. Makamlardan, belediyelerden önemlidir. Kürt sorununu çözmek isteyen iradenin önünde engel değil destek olmaya her zaman açığız. Varsa bir iradeniz ortaya koyun ortaklaşalım"

Halkların Demokrasi ve Eşitlik Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, DEM Parti TBMM Grup Toplantısı'nda gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Kürt sorununun çözümüne ilişkin çağrı yapan Tuncer Bakırhan "Kürt sorunu seçimlerden önemlidir. Makamlardan, belediyelerden önemlidir. Kürt sorununu çözmek isteyen iradenin önünde engel değil destek olmaya her zaman açığız. Aday açıklamamızı da kimse pazarlık gibi algılamasın. Bu, ödenen bedellere hakarettir. Biz değer siyaseti yapıyoruz. Hem iktidara hem muhalefete çağrı yapıyoruz. Varsa bir iradeniz ortaya koyun ortaklaşalım" dedi.

Tuncer Bakırhan, AKP-MHP ile CHP arasında dönen DEM Parti tartışmaları hakkında, "Ülkenin gündemi seçim iken iktidarı güçlendiren tatlı su muhaliflerinin deprem bölgesinde yaşanan açlıkta yoksulluktan bahsettiklerini duyamazsınız. Ancak yatıp kalkıp DEM Parti'ye ve Kürt halkına hakaret ediyorlar. İstanbul açıklamamızdan hemen sonra aklı başkasının kesesinde olanların paçalarının tutuştuğuna şahitlik ettik" dedi.

Bakırhan ayrıca ittifak tartışmalarına ve 'DEM Parti o partiyle anlaştı' iddialarına da değinerek, "Bizim yolumuz müteahhitler ile rantçılar arasında tercih yapmak değildir" ifadesini kullandı.

Tuncer Bakırhan' DEM Parti'ye dönük söylemler için şu ifadeleri kullandı:

"Günlerdir ülkemizde seçimler tartışılıyor ama basını takip ettiğimizde sanki sadece DEM Parti seçime girecekmiş gibi tartışıyorlar. Bu gayet normal çünkü yerel seçimlerde ana muhalefet partisi olmaya aday bir partiyiz. Yerel seçimlerde kilit bir partiyiz. Her gün ağzını her açan DEM Parti'yi konuşuyor ama bizden kimse yok tabi, bizim adımıza konuşuyorlar. DEM Partinin bağımsız ve demokratik tercihlerini sorgulamaya kalkıyorlar. Bize ayar vermeye, bir çizgi çizmeye çalışıyorlar. Bilmiyorlar ki biz yıllardır halkın işaret ettiği yolda yürüyoruz. Yürümeye de devam edeceğiz. Bunların çizgi belirlemelerinin bizim için bir anlamı yok.

Halk, bayat ekmek kuyruklarında yaşam mücadelesi veriyor

DEM Parti'yi siyasi parti olarak değil de oy deposu olarak görenler kulaklarını iyice açsınlar, bizi iyi izlesinler. Üçüncü yolu neden kararlılıkla savunduğumuzu bu toplantıda anlatmaya çalışacağız. 31 Mart'ta Türkiye'yi DEM'in renkleriyle boyayacağımıza emin olabilirsiniz. Türkiye'de başrolünde iktidar ve muhalefetin olduğu bir oyun oynanıyor. Halkın gerçek sorunları unutturulmaya çalışılıyor. Halk, bayat ekmek kuyruklarında yaşam mücadelesi veriyor. Gençler göç yollarında gelecek arıyorlar. Emekliler her gün başını yastığa aç koyuyorlar. Dünyanın hiçbir yerinde işçiler patronlardan daha çok vergi ödemiyor. Türkiye'de ise işçiler patronlardan daha fazla vergi ödüyor. Her yerde yolsuzluk, hırsızlık almış başını gidiyor. Millet az çorba yerine karton bardaklarda yarım çay almak zorunda kaldı. Yarım bardak karton çay alınan bir ülkeyi yaratanlara nalet olsun. Geçen hafta deprem bölgesini ziyaret ettik. Emin olun sanki deprem yeni olmuş gibi bir tablo vardı. Hala ağlaşan anneler, kardeşlerimiz var. Cenazelerini arayanlarla karşılaştık. Ciddi bir umutsuzluk var. Diğer taraftan ülkenin gündemi seçimken kendine muhalif diyen ama iktidara hizmet etmekten başka işe yaramayan tatlı su muhaliflerinin bir gün depremzedelerden , açıktan bahsettiğini göremezsiniz. Onların gündemi farklı.

Bunların tek derdi siyaseti dizayn ederek rant ve çıkar sağlamaktır. Bunlara iki çift laf söylemeyen sözde muhalif yazarlar yatıp kalkıp DEM Partiye hakaret ediyorlar. Kürt halkının meşru temsilcileri rehin alınıyor, belediyelerine kayyım atanıyor ama yine de kimseden çıt yok. Başta İstanbul olmak üzere her yerde adaylarımızı açıkladık. Açıklamadan hemen sonra aklı başkalarının kesesinde olanların paçalarının tutuştuğuna şahitlik ettik. Köşelerinde ekranlarda pespayece tutumlar içerisine girdiler. Biz de onlara diyoruz ki siz zamlara, hak gasplarına, yolsuzluklara, kayyımlara, kaçak seçmenlerine, Kürt sorunundaki çözümsüzlüğüne dair tek bir cümle duydunuz mu? Çünkü bunların derdi iktidarla ana muhalefetle birlikte Kürt halkını yine sömürge gibi yönetmektir.

Biz talimatı sırça köşklerden değil halkımızdan alıyoruz

Kürt halkı 100 yıl daha sömürge olarak yönetilmeyecektir. Aday çıkarsak da çıkarmasak da bir yerlerden talimat aldığımızı söylüyorlar. Biz talimatı sırça köşklerden değil halkımızdan alıyoruz. Bizim derdimiz 1 Nisan'dan itibaren barışı ve demokrasiyi bu ülkeye armağan etmektir. Bizim yolumuz müteahhitler ile rantçılar arasında tercih yapmak değildir. Halka rağmen değil halkla beraber mücadele etmektir. DEM Parti'yi düzen partileriyle karıştıran klavye delikanlıları bizim 40 yıllık mücadelemize baksınlar. Hiçbir bedel ödemeyen kişilerle karıştırmasınlar. Diyorlar ki oy hakkınız var ama istediğimiz adaya verin. Hükümet cephesi de diyor ki eşitiz, kardeşiz ama hakkınız yok. İşte bu sömürgeci aklı reddediyoruz. Kürt halkı bir yüzyıl daha sömürge olarak yönetilmeyecektir.

Kürt sorununa demokratik çözümünü istiyorum demesinler. Kürt sorunu seçimlerden önemlidir. Makamlardan, belediyelerden önemlidir. Kürt sorununu çözmek isteyen iradenin önünde engel değil destek olmaya her zaman açığız. Aday açıklamamızı da kimse pazarlık gibi algılamasın. Bu, ödenen bedellere hakarettir. Biz değer siyaseti yapıyoruz. Hem iktidara hem muhalefete çağrı yapıyoruz. Varsa bir iradeniz ortaya koyun ortaklaşalım." (Kısa Dalga)

Gündem