Barış Yıldırım: Yoğun heyelana maruz kalan bir bölge, yıllardır uyarıyoruz

Barış Yıldırım: Yoğun heyelana maruz kalan bir bölge, yıllardır uyarıyoruz
Erzincan'ın İliç ilçesinde altın madeninde meydana gelen toprak kaymasına ilişkin avukat Barış Yıldırım yerel kaynakların çok sayıda işçinin göçük altında kaldığını aktardı. Yıldırım, "Bölge yoğun heyelana maruz kalan bir bölge, yıllardır bu uyarılar yapılıyor. Bölge aynı zamanda deprem kuşağında yer alıyor" diyerek altın madenciliğinde ısrar edilmesini eleştirdi.

Erzincan'ın İliç ilçesinde altın madeninde toprak kayması meydana geldi. Olayda can kaybı olup olmadığı henüz bilinmezken, Türkiye Barolar Birliği Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu üyesi avukat Barış Yıldırım, Kısa Dalga'ya yaptığı açıklamada yerel kaynaklarla görüştüğünü ve kaynakların çok sayıda işçinin toprak altında kaldığını aktardığını söyledi.

Anagold Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş.'nin 2010 yılı aralık ayından itibaren altın üretimi yaptığı Çöpler Madeni'nde bugün saat 14.30 sıralarında Eski Değirmen mevkiinde toprak kayması meydana geldi.

"Bilim insanları yıllardır uyarıyor"

Çöpler Madeni ile ilgili dava süreçlerini ve bölgeyi takip eden avukat Barış Yıldırım toprak kaymasının siyanürün kullanıldığı pasaların üst üste yıldığı alanda olduğunu belirterek "Net olmamakla birlikte orada çok sayıda işçinin toprak altında kaldığına ilişkin yerel kaynakların bize iletmiş olduğu bilgiler var. Saha çok geniş bir saha ve yıllardır pek çok bilim insanı, hukukçu, bu bölgedeki madencilik projesinin Fırat ekosistemine, ki Muzur havzası içerisinde önemli bir bir doğa alanı, geri dönüşü olmayan zararlar vereceğini belirtiyorlar. Yani hal böyle iken bu projede ısrar edilmesi hem hukuka aykırı hem ekosistemin korunması anayasal yükümlülüğüne aykırı" diye konuştu.

"Yoğun heyelana maruz kalan bir bölge"

Yıldırım bölgeye dair "Yoğun heyelana maruz kalan bir bölge, yıllardır bu uyarılar yapılıyor yani bölge aynı zamanda deprem kuşağında yer alıyor. Bölgede siyanür havuzu var, tam deprem kuşağının üzerinde. Burada toprakta bulunan siyanür, sülfürik asit gibi ağır kimyasallar ekosisteme ve ekosistem parametrelerine, akarsulara, yeraltı sularına zarar veriyor" dedi.

Kayma sonrası çevreye siyanür yayılıp yayılmadığına dair "Bölgede yapılacak akademik çalışmalar tam gerçeği ortaya koyacaktır ama oradaki siyanürler, ağır kimyasallar ağır zehirler içeriyor" diye belirtti.

Yıldırım altın madenine karşı verilen hukuki mücadeleyi şöyle anlattı: "Burada daha evvelden ÇED olumlu kararı verilmişti. Sonra kapasite arttırımı için 'ÇED gerekli değildir' karar verildi. Nunun iptali için dava açmıştık, İdare Mahkemesi iptal kararı verdi. Sonra projenin genişletilmesi maksadıyla 2 adet ÇED olumlu kararı da verildi. Bunlara da dava açılmıştı. Keşifte biz Türkiye Barolar Birliği Kent ve Çevre Hukuku Komisyonu üyesi sıfatıyla gözlemci heyet olarak bulunmuştuk, buna ilişkin olarak Türkiye Barolar Birliği bir rapor da hazırlamıştı 2022 yılında. Daha sonra da bu açıklamamız ve keşiften sonra Haziran ayı ortalarında bir siyanür borusu patladı ve siyanür toprağa sızdı." (Kısa Dalga)

Gündem