Başkentin göbeğinde vatandaşlar pazarda yerlere atılan sebzeleri topluyor: Aç kalınca mecbur alıyorsun, gurur fayda etmiyor

Başkentin göbeğinde vatandaşlar pazarda yerlere atılan sebzeleri topluyor: Aç kalınca mecbur alıyorsun, gurur fayda etmiyor
Artan fiyatlardan en çok etkilenen dar gelirli vatandaşlar, evlerine sebze ve meyve alabilmek için fiyatların biraz daha ucuzladığı akşam saatlerinde semt pazarlarına gidiyor.

Türk-İş’in araştırma sonuçlarına göre Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) 13 bin 684 TL’ye çıkmış durumda.

Yüksek enflasyon ve artan hayat pahalılığı sebze ve meyve fiyatlarına da yansırken, iki hafta önce 15 lira olan domates 35 TL’den, salatalık 20 TL’den satılıyor. Kabak ve patlıcanın fiyatı 15 TL’den 20 liraya, sivri biber 25 TL’den 40 liraya yükseldi.

Artan fiyatlardan en çok etkilenen dar gelirli vatandaşlar ise evlerine sebze ve meyve alabilmek için fiyatların biraz daha ucuzladığı akşam saatlerinde semt pazarlarına gidiyor. Bazı dar gelirli vatandaşlar da hava karardıktan sonra gittikleri semt pazarlarında pazarcıların çöpe attıkları sebze ve meyveleri toplayarak evlerine götürüyor.

Emekli maaşının 10 bin 500 TL olduğunu söyleyen bir vatandaş, “30 liradan 40 liradan aşağı bir şey yok. Akşamları biraz daha geç geliyoruz ki biraz daha ucuz verirler diye” derken, pazara birlikte geldiği eşi ise pazar alışverişine sadece 200 lira ayırabildiklerini ve istedikleri her şeyi alamadıklarını, paralarının yetmediğini söyledi.

"Nerede ucuzluk varsa oraya koşuyoruz"

Akşam pazarında yeşillikler akşam vaktine kaldığı için 1 liraya satılıyor.

Yurttaşlar marul, maydanoz ve naneyi daha ucuza almak için sıraya girerken bir vatandaş, “Zararına veriyorlar artık. Biz de nerede ucuzluk varsa oraya koşuyoruz, ne yapalım! Tanesi 1-2 lira ilk defa, şaşırdık yani. Geç saatte çıkıyoruz ucuzluk olur diye” dedi.

"Durumu iyi olmayanlar tezgahın altındakileri topluyor"

Akşam saatinde sattığı ürünlerin fiyatlarında indirim yapan pazarcı ise “Pazar pahalı diyorlar. Markette benim sattığım domates 45 lira. Ben 25 liraya satıyorum. Şu an bu mal zarar ediyor çöpe atana kadar satayım diyorum. Kazancımız yok. Millette nakit yok kart kullanıyor. Durumu iyi olmayanlar geliyor tezgahın altındakileri topluyor. 10 bin lira kira var, geçim yok. 20 bin lira maaş yetmez kimseye” diye konuştu.

"Karanlıkta geliyorum komşular görmesin diye..."

Akşam ucuzluğundan yararlanmak için pazar alışverişine gelen 68 yaşındaki Arife Akoğlu, pazardan eve döndüğünde apartmanına utanarak girdiğini belirterek şunları söyledi:

“4 nüfusuz akşamları geliyoruz pazara. 30 TL ile ne alınır, hiçbir şey alamıyoruz. Oğlum matematik öğretmeni. 3 yıldır atama bekliyor. 80 puan aldı atanamadı… 10 liraya 3 tane ıspanak aldım. İki demet maydanoz aldım 5 liraya, kıvırcık aldım 5 liraya, patlıcan aldım gidiyorum eve. Özellikle akşam geldim çünkü yok, yetmiyor. Akşam eve çürüğü, çarığı götürüyoruz. Yarısını yiyoruz yarısı atılıyor. Karanlıkta geliyorum komşular, kimse görmesin diye. Utanarak giriyorum siteye yemin ediyorum.”

Fiyatı 15 TL’ye düşen ucuz elmadan almaya çalışan 65 yaşındaki bir vatandaş da “Gündüz eşim geldi 30 liraydı. Çok zor hele ki evi olmayanlar kirada olanlar için. Emekli maaşı 7 bin 500 lira, ev kirası olmuş 15-20 bin lira. Kirayı nasıl versin, bu aile nasıl geçinsin? Gündüz vakitlerine göre akşam daha uygun oluyor. Önceleri akşam saatinde geldiğin zaman pazarda kimseyi bulamıyordun. Ama şimdi millet omuz omuza geçemiyor. Yazık bu milletin haline gerçekten yazık” dedi.

"Emekliler ölsün... Ek iş mecburen yapmak zorundasın, geçinemezsin ki..."

67 yaşındaki emekli pazarcı da 35 yıldır bu mesleği yaptığını belirterek kirada yaşadığını, ek iş yapmak zorunda kaldığını söylei:

“Bu süre zarfında Tayyip’in verdiği parayla geçinebilecek insan varsa alnını karışlarım. 7 bin 500 TL ile elektrik, doğal gaz, su… Biter. Ne yiyecek bu insanlar aç mı kalacak? Emekliler ölsün… Ek iş mecburen yapmak zorundasın, geçinemezsin ki… Ben geçen senenin 2 bin 500 lirasına razıyım bu senenin 7 bin 500 TL’sine razı değilim. Tayyip Bey oturduğu yerden 150 bin lira alıyor, ek ödenek alıyor geçinebiliyor mu ki bir adam emekli parasıyla geçinsin.”

"Aç kalınca mecbur alıp yiyorsun, gurur fayda etmiyor"

Pazar kapanışında yerlere atılan marulu toplayan, yaşlılık aylığı ile geçinmeye çalıştığını söyleyen bir vatandaş ise “Söz vermişti ‘fiyatları aşağı çekeceğim’ diye. Niye çekmedi? 200 lira harcadım, yetiştiremiyoruz ki... Ucuzlasın da biraz param yetsin diye akşamları geliyorum. Ayda iki defa geliyorum. Evde iki kişiyiz yetmiyor. Bu gıdalardan yararlanamıyoruz ki hepsinden. Yerden de alıyorum ben. Söylüyorum ‘Şurayı alabilir miyim’ diye. ‘Alırsın’ diyorlar. Marulların yaprağını yerden aldım gidiyorum. Ne yapayım evde duvarı taşı mı yiyeyim? Yıkayıp salataya koyuyorum. Gurur denilen bir şey kalmıyor. Aç kalınca mecbur alıp yiyorsun. Gurur fayda etmiyor. Bazen arkadaşlar görürse diye sağa sola bakıyorum ama onu da görmezden geliyorum. Gerçekler böyle…”

Büyüdüğünde kalp cerrahı olmak isteyen 11 yaşındaki A.Ü. de babasıyla akşam pazarına alışverişe geldiğini belirterek şöyle konuştu:

“Önceden bir pazar alışverişi 10-20 liraya yapılırken şimdi 400 liraya yapılıyor. Biz çocuk olarak okul ihtiyaçlarımızı karşılayamıyoruz. Bu gerçekten üzücü bir durum. Hatta biz geçen gün arkadaşlarımızla konuşurken başka ülkelere taşınmak istediğimizi söyledik. Herkes öyle istiyor çünkü diğer ülkenin şartları daha iyi. Keşke Türkiye de böyle olsa. Sabah fiyatlar daha pahalı oluyor ama akşam geriye kalan ürünler daha çok çürük kalıyor zaten, onları da zaten diğer insanlara satıyorlar. Biz de daha ucuz fiyata almak için geldik. Yoksa sabah da gelirdik.”

Ekonomi