Başsavcı’dan HDP davasında Batasuna taktiği: Terörü kınadığını duyan olmadı

HDP’nin kapatılması istemli davada sözlü açıklamalarını yapan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin, HDP’nin, PKK’nın eylemlerini “kınamadığı”na işaret etti. “HDP, terör örgütünün asker alma dairesi gibi faaliyet gösteriyor” ifadesini kullanan Şahin’in “kınamama”ya işaret etmesi, İspanya’da kapatılan Batasuna’ya yöneltilen eleştirileri hatırlattı. AİHM de Batasuna kararında, partinin ETA’nın eylemlerini kınamamış olmasını kapatılmasında haklılık gerekçesi olarak kabul etmişti.

Anayasa Mahkemesi’ne 45 dakikalık sözlü açıklama yapan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin’in Anayasa Mahkemesi heyeti karşısında yaptığı sözlü açıklamadan sonra basın önünde söylediklerinde, Mahkeme’ye yaptığı açıklamanın işaretleri yer aldı.

Başsavcı Şahin, basına yaptığı açıklamada, Anayasa Mahkemesi heyetine, “iddianame, esasa ilişkin görüşleri ve partinin hazine yardımına bloke konulmasına ilişkin taleplerindeki görüşlerini aktardığını” belirtirken şu ifadeleri kullandı:

"Davalı partinin devleti, ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğüne aykırı eylemlerin odağı haline geldiğini tüm delillerle ortaya koyduğumuzu bildirdik. Davalı partinin terör örgütü ile olan bağı milletçe bilinen bir gerçek. Tüm toplumca da biliniyor. Neredeyse 85 milyon da davalı partinin PKK'nın güdümünde bir organ olduğunu kabul ediyor… Davalı parti terör örgütünün sözde asker alma dairesi gibi faaliyet göstermektedir. Bunun en önemli delili olarak; yıllardır zorla ya da kandırılarak örgüte götürülen çocukların ve gençlerin annelerinin 3 yılı aşkın süredir Diyarbakır il binası ve bazı illerde de tuttukları evlat nöbetleri gösterilebilir. Dava açıldıktan sonra da eylemlere devam ettiklerinin en büyük delili; 287 aile daha bu nöbete katılmıştır. Bu durum davalı partinin terör örgütü ile bağını koparmadığının bir ispatıdır."

Batasuna örneğini çağrıştırdı

Başsavcı Şahin’in basına yaptığı açıklamada kullandığı ifadeler, Anayasa Mahkemesi heyetine yaptığı açıklamalardan da izler yansıttı. Şahin’in, “Davalı partililerden de kimsenin PKK'yı kınadığına ilişkin duyumuna rastlamadım. Ayrıca davalı parti yöneticileri dahil PKK'yı terör örgütü olarak görmeyip, silahlı halk örgütü olarak tanıdıklarını açıkça kendileri söylüyorlar. Bu, dosyada da var zaten, sunduk. Televizyonlara da yansıdı, siz de gösterdiniz. Kayıtlar da var zaten" ifadeleri dikkat çekti.

Şahin’in bu sözlerindeki “kınamama”, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi önünde de değerlendirilmişti. AİHM, İspanya’da Batasuna’nın kapatılması davası üzerine yapılan başvuruya ilişkin kararında, Batasu’nın, ETA’nın saldırılarını kınamamasının partinin terör örgütüne zımni desteği olarak kabul edilmişti. AİHM’nin Batasuna kararında en önemli dayanak olarak, Batasu’nın, ETA’nın 2 Ağustos 2002’deki Santo Pola saldırısını kınamamış olmasını göstermişti.

Mersin kınamasını hatırlattı

Yargıtay Başsavcısı Şahin’in yaptığı “HDP, PKK’nın saldırılarını kınamıyor” vurgusu son bu konudaki tartışmaları hatırlattı.

HDP son olarak Mersin’deki polisevi saldırısını açık bir dile ve Eş Genel Başkanlar seviyesinde kınamıştı.

Saldırıdan sonra HDP Eş Genel Başkanları Mithat Sancar ve Pervin Buldan yaptıkları açıklamayla saldırı için şu ifadeleri kullanmışlardı:

“Mersin’de yaşanmış olan saldırıyı kınıyor ve karanlıkta bırakılan noktaların da aydınlatılmasının gerekliliğini vurguluyoruz. HDP olarak bizler, şiddet karşısında demokratik siyaseti ısrarla savunma ve uygulama tutumumuzu sürdüreceğiz.”

HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş da Mersin saldırısına yönelik kınama mesajı yayınlamış ve hatta bu nedenle bazı çevrelerin eleştirisine maruz kalmıştı. (Kısa Dalga)