Betonunda midye kabukları ortaya çıkan köprü tedirgin etti
Türkiye'yi sarsan büyük depremler sonrası gözler İstanbul'a çevrildi. Kentte yapı stoku tartışılırken uzmanlar kritik noktalarda bulunan köprü, üst geçit ve viyadüklere dikkat çekiyor. Çökmeleri konusunda olası depremde yardımın ulaşmasına engel olacak yapıların güçlendirilmesi gerektiğine vurgu yapılıyor.
Maltepe'de D100 Karayolu üzerinde bulunan kavşak köprüsü de o noktalardan bir tanesi. Köprünün paslı ve eğrilmiş demirleri, çatlak duvarları ve betonundan ortaya çıkan midye kabukları sonrası İBB'ye şikayet yağdı.

İstanbul Teknik Üniversitesi Yapı Malzemeleri Laboratuvarı Sorumlusu İnşaat Mühendisi Prof. Dr. Hasan Yıldırım, Gölcük depreminde viyadüklerin üzerindeki köprülerin kirişlerinin düştüğünü hatırlatarak, "Viyadük gibi gördüğünüz yerlerde köprüler var. Viyadük perdelerinin üzerinde köprülerin kirişleri var. O köprü kirişlerinin üzerinden de taşıtlar geçiyor. Deprem salınımları olduğunda viyadüklerin üzerindeki köprülerin kirişlerinin aşağıya düştüğü durumlar oldu. Bu köprü kirişlerinin kenarlarına yerinden kaymasın düşmesin diye çelik profiller ile kayma önleyici eleman montajı yapıldı. 99 depreminde bu kirişlerin bir kısmı yerlere düştü. Bu olayların yaşanmaması için kirişleri tutturarak, önlemler alındı" dedi.
"Maltepe kavşak köprüsü yıprandı, güçlendirme yapılmalı"

Prof. Dr. Hasan Yıldırım, Marmara ve İstanbul'da olması beklenen depremi hatırlatarak, Maltepe kavşak köprüsünün yıprandığını dile getirdi. Yıldırım, köprünün incelenip iyileştirme ve güçlendirme yapılması gerektiğini belirterek, "Beton yüzeyinde yıpranmalar var. Yıpranma olan yerlerde açılmalar var, açılma olan yerlerde de demirlerin paslandığını görüyorum. Bu gibi köprülerin ne kadar varsa incelenip elden geçirilmesi, gerekiyorsa onarılması lazım. Bunlar yapılmazsa ömürleri daha kısa olacak. Bu demir pasları temizlenecek, çaplarda eksilmeler varsa iyileştirilmesi gerekecek. İyileştirme haricinde güçlendirme de yapılabilir. Buralar elden geçirilirse ömrü uzun köprüler haline getirilir. Deprem olduğunda bu kirişlerin aşağıya düşmesi problem olur. Köprünün ana perdesinin elden geçirilip iyileştirilmesi lazım, yapılmasa zamanla demirler eksilir deprem açısından riskli duruma gelir" diye konuştu.
"Beton kalitesinin düşük olduğunu gösteriyor"
Jeofizik Yüksek Mühendisi Sarper Celasun ise "Yerin depremi büyütmesi ve yapının deprem sırasında rezonansa girmesine bakıyorum. Maalesef burası dış etkenlere çok açık kalmış. Bunlardan dolayı içerisinde paslanmalar olmuş. Beton kalitesi düşmüş sıkıntılı bir yapı. Bir yapının depremde ne olurunu tam olarak söylemek için yerde nasıl etki edeceğini de söylemek gerek. Yerin depremde nasıl çalkalanacağına bakmamız gerek. Yapının bulunduğu yerin depremi ne kadar büyüttüğüne bakıyoruz. Yerde ölçümleri alıyoruz. Burada gördüğünüz açılmalar ve içerisindeki deniz kabukları beton kalitesinin düşük olduğunu gösteriyor. Dış etkenlere de maruz kalarak artık parçalandığını görüyoruz. Demirler yaprak gibi dökülmeye başlamış. Bu demirlerin dayanımından artık söz edilemez. Bu yapı açıkçası çok sağlıksız mutlaka incelenmesi yeniden yapılması gerek. Bu ultrason cihazı ile duvarlara zarar vermeden betonun niteliğini ölçeceğiz. Betonun içerisine yüksek frekanslı ses dalgası göndererek betona zarar vermeden ölçmüş oluyoruz. Beton içerisindeki sismik yüksek frekanslı ses dalgalarının varış zamanlarına bakıyoruz. Ne kadar çabuk ses dalgası alıcıdan vericiye hızlı giderse beton kalitesi o kadar yüksek oluyor. Burada zamanı okuyoruz. Sadece yapı değil yer de bu konuda çok önemli. İkisinin birden değerlendirilmesi lazım ama sağlıksız yapılar bunun gibi içerisinde deniz kumu kabuğu olan yapılar zaten riskli" diye konuştu. (DHA)
Abone Ol
İyi gazetecilik posta kutunda!
Güncel haberler, haftalık ekonomi bülteni ve Pazar derginiz Plus’ı email olarak almak için abone olun.