BİR HUKUK GARABETİNİN ÖYKÜSÜ: SEDEF KABAŞ NASIL TUTUKLANDI?

BİR HUKUK GARABETİNİN ÖYKÜSÜ: SEDEF KABAŞ NASIL TUTUKLANDI?
Kabaş hakkında geceyarısı savcılık soruşturma başlattı ve gözaltı kararı verildi. Kabaş'ın avukatı, tutuklama kararından önce sulh ceza hakimine "İçişleri Bakanı çıkıp haddini bildireceğiz diyor. Adalet Bakanı olan şahıs suçun alasını işliyor. Aynen cümlesiyle söylüyorum: ‘Hak ettiği sonucu görecektir’ demiştir. Bunun ötesini düşünmek asla istemem" dedi, ancak Kabaş tutuklandı. İşte sulh ceza hakimliğinde yaşananlar...

Cumhurbaşkanına hakaret suçlamasıyla önceki gece gözaltına alınan Gazeteci Sedef Kabaş hakkındaki soruşturmanın da aynı gece saat 12:00’den sonra başlatıldığı, soruşturmaya başlar başlamaz da aynı saatlerde gözaltı kararının verildiği ortaya çıktı.

Kabaş ifadesinde, “Hakaret gibi bir kastım yoktur. Kastetmek istediğim, toplumu kucaklayan, birleştirici bir üslup olması gerektiğidir” dedi.

Kısa Dalga, önceki gece gözaltına alınıp dün akşam saatlerinde tutuklanan Gazeteci Sedef Kabaş’ın ifadesine ve soruşturma ile ilgili dikkat çekici bilgilere ulaştı.

İstanbul 10’uncu Sulh Ceza Hakimliği’nin Kabaş hakkındaki 3 sayfalık tutuklama kararından çıkan ilk sonuç, soruşturmanın başlangıç saatleri ile ilgili bilgi oldu. Tutuklama kararının başında, “Cumhurbaşkanına hakaret suçundan şüpheli hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 22.01.2022 tarih ve 2022 / 14478 soruşturma sayılı yazılarıyla birlikte tutuklama istemiyle mevcutlu olarak gönderilen şüpheli huzura alındı” ifadesine yer verildi.

Karardaki bu ayrıntı, Sedef Kabaş hakkındaki soruşturmanın, gecesi saat 02:00 sıralarında gözaltına alındığı 22 Ocak’ın gece yarısı saat 12:00’den sonra başlatıldığını ve yine gece yarısı gözaltına alma kararının yazılarak Emniyet Müdürlüğü’ne gönderildiğini ortaya koydu. Kabaş’ın Avukatı Hüseyin Uğur Poyraz da soruşturmanın gece yarısı saat 12:00’den sonra başlatıldığını doğruladı.

“KUCAKLAYAN BİR ÜSLUP OLSUN DİYE”

Sedef Kabaş hakimlik sorgusundaki ifadesinde, amacının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret olmadığını şu cümlelerle anlatmaya çalıştı:

“Savcılıktaki ifademi aynen tekrar ederim. Sözün orijinali bir atasözüdür, hatta sözün orijinalini de değiştirerek sarf ettim. Bundan da anlaşılacağı üzere hakaret etme gibi bir kastım yoktur. Kast etmek istediğim, toplumu kucaklayan, birleştirici bir üslup olması gerektiğidir. Bunu  vurgulamak istedim. Atılı suçlamayı kabul etmiyorum.”

AVUKATI POYRAZ: DEVREYE BAŞKA ŞEYLER Mİ GİRİYOR?

İstanbul 10’uncu Sulh Ceza Hakimliği’ndeki sorguda, Sedef Kabaş’tan sonra avukatlarının beyanları alındı.

Avukat Hüseyin Uğur Poyraz hakimlikteki sorgu sırasında müvekkilinin tutuklanma talebiyle hakimliğe sevk edilmiş olmasını eleştirirken özetle şunları söyledi:

“Bir şeyi belirtmek isterim. Ya ben hukuku yanlış biliyorum ya savcılık ya da mahkemeler yanlış biliyor ya da devreye başka şeyler giriyor. Hukuk dışı işler yapılıyor. Sedef’in kaçıp delil karartma ihtimali yok. Deliller toplanmıştır. İnfial uyandırma gibi bir şey de söz konusu değildir. Tutuklamanın şartları ne malumdur. Bu sefer devreye ne giriyor, internette AKP’liler yazıp çiziyor; bu kadın edepsize haddini bildireceğiz. İçişleri Bakanı çıkıp haddini bildireceğiz diyor. Adalet Bakanı olan şahıs suçun alasını işliyor. Aynen cümlesiyle söylüyorum: ‘Hak ettiği sonucu görecektir’ demiştir. Bunun ötesini düşünmek asla istemem. Adalet Bakanı’nın bizatihi böyle bir söz sarf etmesi suçtur.”

Avukat Boyraz beyanının devamında, Türkiye’nin, adaletin bir cinnet halinde olduğunu, müvekkilinin de Cumhurbaşkanına yaranılmak için gözaltına alınıp tutuklama istemiyle hakimliğe sevk edildiğini savundu ve tutuklama talebini “hukuk cinayeti” olarak tanımladı.

Avukat Doğuşcan Aydın Aygün de Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne ve AİHM kararlarına göre de müvekkilinin tutuklanamayacağını belirttiği beyanında Sedef Kabaş’ın konuşmasında hakaret unsuru olmadığını belirtirken özetle şöyle dedi:

“Bırakın Cumhurbaşkanı yahut makamını, bir kişiye bir kişiye dair bir hakaret yoktur. Bu bir genel değerlendirmedir ve bu nedenle zaten ortada bir suç yoktur.”

Avukat Aygün Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarından da örnekler vererek, bu kararlara göre devlet başkanlarının ağır eleştiriyi kabul etme zorunluluğu olduğunu, hoşuna gitmese ve ilgililerce kabul edilmeyecek açıklamalar bunları kaldırma yükümlülüğü bulunduğunu belirtti.

KARAR: TUTUKLAMA ÖLÇÜLÜDÜR

Sedef Kabaş’ın “Sayın Cumhurbaşkanını hedef alarak kullanmadım” şeklindeki savunmasını inandırıcı bulunmayan Hakimlik, adli kontrolün yeterli olmadığını, tutuklamanın ölçülü olduğunu, kararında şöyle açıkladı:

“Eylemin televizyon programında gerçekleştirilmiş olması sebebi ve suçun nitelikli hali kapsamına girdiği ve cezada aktarım (artırım) öngörüldüğü hususları birlikte değerlendirildiğinde; şüphelinin üzerine atılı suçu işlemiş olduğu hususunda kuvvetli suç şüphesinin bulunduğu, atılı suçun vasıf ve mahiyeti ile eylemin nitelikli hal olarak düzenlenmiş olması karşısında, kanunda öngörülen cezanın alt ve üst sınırı nedeniyle kaçma ve saklanma ihtimalinin yüksek olduğu, bu nedenle bu aşamada adli kontrol hükümlerinin uygulanmasının yetersiz kalacağı, bu doğrultuda tutuklamanın ölçülü olduğu kanaatine varılarak CMK’nın 100 ve devamı maddeleri gereğince, şüphelinin Cumhurbaşkanına hakaret suçundan tutuklanmasına.”

Özel Haber