"Sürgün insanlık suçudur" tweet'i attı, 1880 kilometre uzaktaki İran sınırına sürüldü

"Sürgün insanlık suçudur" tweet'i attı, 1880 kilometre uzaktaki İran sınırına sürüldü
İzmir’de TCDD 3. Bölge Müdürlüğü'nde hareket memuru olan Serdar Urun, sosyal medyadaki "Sürgün insanlık suçudur" paylaşımı ve sendikal faaliyetleri nedeniyle İzmir'den 1880 kilometre uzaklıktaki TCDD'nin İran sınırında bulunan Van Kapıköy İstasyonu'na gönderildi.

İzmir’de TCDD 3. Bölge Müdürlüğü'nde hareket memuru olan Serdar Urun, sosyal medyadaki "Sürgün insanlık suçudur" paylaşımı ve sendikal faaliyetleri nedeniyle İzmir'den 1880 kilometre uzaklıktaki TCDD'nin İran sınırında bulunan Van Kapıköy İstasyonu'na gönderildi. İzmir'de Birleşik Taşımacılık Sendikası üyesi işçilerin sürgün edilmesine tepki amacıyla tweet attığını belirten Urun, "Bizi Demiryolları lojmanlarından da çıkartıyorlar. Kanser tedavisi gören kayınvalidem, eşim ve iki oğlumla birlikte mağduruz" dedi.

TCDD 3. Bölge Müdürlüğü'nde görevli olan 47 yaşındaki Serdar Urun'un, KESK'e bağlı Birleşik Taşımacılık İşçileri Sendikası (BTS) üyesi işçilerin sürgün edilmesine tepki olarak attığı tweetler yüzünden hayatı alt üst oldu. Ailesi ile birlikte İzmir'de yaşayan Urun, sürgünlere yönelik attığı tepki tweetleri ve sendikal faaliyetleri nedeniyle, evine 1880 kilometre uzaklıktaki Van Kapıköy'e sürgün edildi.

Aynı zamanda BTS Basmane Gar İşyeri Temsilcisi olan Urun, sürgünlere karşı sendika kararı ile sosyal medya eylemi gerçekleştirdiklerini anlatırken, "BTS üyesi 4 arkadaşımız İzmir'den farklı illere sürüldü. Sendika olarak bu sürgünlere karşı İzmir'de haftalardır oturma eylemi yapıyoruz. Sadece, ‘Sürgün insanlık suçudur’ diye birkaç tweet attım. Bu paylaşımları Haziran 2020'de yapmıştım. 9 Mart tarihinde sürgün kararı bana iletildi. Aynı gün içerisinde Basmane'deki görev ilişiğim kesildi. 23 Mart'ta yeni görev yerimde iş başı yapmam gerekiyor. Ne yapacağımı bilmiyorum" dedi.

"Lojmandan çıkarıyorlar"

Görev yaptığı İzmir Basmane Gar'a en uzak istasyon olan İran sınır kapısındaki Van Kapıköy'e sürüldüğünü söyleyen Serdar Urun şöyle konuştu:

"Daha uzak bir yer olsa oraya süreceklerdi herhalde. Eşim, kayınvalidem ve ortaokula giden oğlumla birlikte İzmir'de yaşıyorum. Büyük oğlum da Ankara Üniversitesi'nde okuyor. Kayınvalidem kanser hastası ve tedavi görüyor. Bizi şimdi de kaldığımız demiryolları lojmanlarından çıkarıyorlar. Kolluk kuvvetleri ile lojmanlardan çıkarılacağımızı bildirdiler. Yandaş sendikaların üyeleri hiçbir yere sürülmeden başka yerlere nakille gitmelerine rağmen senelerdir lojmanları boşaltmıyor. Bizi ise bu mağdur durumumuzda apar topar çıkarıyorlar. Üstelik bunu hukuki süreç devam ederken yapıyorlar. Bu sürgün kararını mahkemeye taşıyacağım. Hakkımı sonuna kadar arayacağım."

Sekiz işçiye sürgün

BTS İzmir üyelerinden Şube Sekreteri Muhdi Seyhan Kars'a; Kadın Sekreteri Nurhan Karadağ, işyeri temsilcilerinden Ünal Karadağ ile Bülent Çuhadar 6 Mart'ta Malatya'ya sürülmüştü. 4 işçinin sürgün kararından sonra BTS İzmir Şubesi oturma eylemi başlatırken, 9 Mart’ta ise Serdar Urun'un yanı sıra 3 isim daha başka yerlere gönderildi. Genel Müdür Ali İhsan Uygun imzalı tebliğ ile Ankara Şube Yürütme Kurulu üyesi Ejder Koçak Erzincan’a, BTS İzmir Şube Başkanı Erdal Akyol Bandırma'ya, Genel Merkez Kadın Sekreteri Begüm Özyönüm ise Halkapınar'dan Biçerova'ya sürüldü.

 ANKA



Gündem