Cem Küçük: İstihbarat komutanı evime jandarma gönderdi
İktidara yakın olan Türkiye gazetesinin yazarı Cem Küçük, 27 Mart'ta oturduğu sitenin kapısına iki jandarmanın geldiğini ve "hakkında yakalama kararı olduğunu, kendisini alıp sağlık kontrolüne götüreceklerini" söylediklerini açıkladı.
Oturduğu bölgenin polis yetkisinde olduğuna dikkat çeken Küçük, jandarmalara ısrarla neden hakkında yakalama kararı olduğunu sorduğunu ancak net bir yanıt alamadığını belirtti.
Jandarmalarla gitmeyi reddeden Küçük, olayın Süleyman Soylu'ya gözdağı vermek ya da İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'yı zor durumda bırakmak amacıyla yapılmış olabileceğini savundu.
Küçük, "Ya Çatalca Jandarmada FETÖ var ya da birileri tezgâh peşinde" başlıklı yazısında "Bana kelepçe takıp itibarımla mı oynayacaktınız? Daha böyle onlarca soru sorabilirim. AK Parti iktidarında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ve hükûmeti destekleyen tanınmış bir gazeteciye kumpas kurmak isteyenlerin amacı neydi?" dedi. Küçük özetle şunları yazdı:
’Beni götürmeleri ve sağlık kontrolünden geçirmeleri gerektiğini’ söylediler. ’Gerekçe ne?’ dedim. ’Söyleyemeyiz’ dediler.
’Burası polis bölgesi. Soruşturma olsa polis gelir. Sizin yetkiniz var mı?’ dedim. Mırın kırın ettiler. ’Hangi bölgenin jandarmasısınız?’ dedim. ’Çatalca İlçe Jandarma Komutanlığı’ dediler. Biraz üzerlerine gidince, ’Çatalca Jandarma İstihbarat Komutanı böyle istedi’ dediler. ’Yahu gerekçe ne, hakkımda soruşturma mı var?’ dedim. ’Yok’ dediler. Sonra ben İçişleri Bakanlığı yetkililerini, avukatlarımı aradım. İçişleri yetkilileri, ’Senin orası Jandarma bölgesi mi?’ diye sordular. ’Hayır, polis bölgesi’ dedim. Avukatlarım da aynısını söyledi.
Jandarmadaki arkadaşlara, ’Burası polis bölgesi’ dedim. Aslında onlar da niçin geldiklerini anlamamışlar. Ama onlara talimat veren Çatalca Jandarma İstihbarat Komutanı ’alınmamı’ söylemiş. Uyap’a girildi, hakkımda bir şey yok. Özel avukatım Merve Uçanok da, gazete ve televizyondaki avukatım Kadir Çekin de bir şey anlamadı. Başkalarını da aradım. Kimse olan bitene anlam veremedi.
Sonra jandarmadaki arkadaşlar ödenmemiş 1.740 TL tutarında bir para cezam olduğunu söylediler. Ödememişim, hakkımda yakalama kararı olduğunu söylediler. İyi de avukatlarım böyle bir şey yok dedi. Öyle olsa da Çatalca’daki jandarmaya ne oluyor?
Derken jandarma, ’Siz bunu öderseniz, mesele çözülür’ dedi ve gittiler. Hâlâ ne olduğunu anlamadık. (...)
Yaşadıklarımı Ankara Emniyeti’nde olanlara bağlamak niyetlisi değilim. Ama beni alıp nereye götürecektiniz? Benim üzerimden eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya gözdağı vermek niyetinde miydiniz? Jandarma Komutanımız Arif Çetin olan bitenden haberdar mı? İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya olan bitenden haberdar bile değildi. Onu zor durumda mı bırakmak istediniz? Bana kelepçe takıp itibarımla mı oynayacaktınız? Daha böyle onlarca soru sorabilirim." (Kısa Dalga)
Abone Ol
İyi gazetecilik posta kutunda!
Güncel haberler, haftalık ekonomi bülteni ve Pazar derginiz Plus’ı email olarak almak için abone olun.