ÇHD'li avukatlara verilen cezalara 31 barodan tepki: Hukuken bir izahı yok

ÇHD'li avukatlara verilen cezalara 31 barodan tepki: Hukuken bir izahı yok
ÇHD davasında verilen cezalara dair 31 baro açıklama yaptı. Açıklamada yargılanan tüm avukatların bir an önce tahliye edilmesini ve adil yargılanma güvencelerinin sağlandığı bir yargılamanın hayata geçirilmesini talep edildi.

Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) ve Halkın Hukuk Bürosu’ndan (HHB) avukatların yargılandığı davada, 18 avukata toplam 156 yıl, 3 ay hapis cezası verildi.

Yargılanan avukatlar Selçuk Kozağaçlı’ya 13 yıl, Barkın Timtik’e 20 yıl, 6 ay ve Oya Aslan’a da 16 yıl 6 ay hapis cezasına ve tutukluluklarının devamına hükmedildi. Karara ilişkin Adana, Adıyaman, Ağrı, Antalya, Artvin, Balıkesir, Batman, Bingöl, Bitlis, Bursa, Çanakkale, Diyarbakır, Gaziantep, Hakkari, Hatay, İstanbul, İzmir, Kocaeli, Kars, Kayseri, Mardin, Mersin, Muğla, Muş, Ordu, Siirt, Şanlıurfa, Şırnak, Tekirdağ, Tunceli ve Van Barosu ortak bir açıklama yaptı.

Açıklamada yargılanan tüm avukatların bir an önce tahliye edilmesini ve adil yargılanma güvencelerinin sağlandığı bir yargılamanın hayata geçirilmesini talep edildi.

“Bir an önce tahliye edilmeliler”

Baroların "Savunmayı savunmaya devam edeceğiz" başlıklı açıklamasında, davadaki ihlallere dikkat çekildi:

“2017 yılından beri meslektaşlarımızın tutuklu olduğu yargılama sürecinde tanıkların doğrudan dinlenilmesi ve tanıklara doğrudan soru sorulması, dijital delillerin bağımsız ve tarafsız bilirkişilerce incelenmesi ve doğal hakim ilkesi gibi bir ceza yargılamasında adil yargılanmanın sağlanması için olmazsa olmaz temel güvenceler ihlal edilmiştir.

14 Eylül 2018 tarihinde 17 meslektaşımızın tahliye edildikten birkaç saat sonra dosyaya bakmayan başka bir heyet tarafından tekrar tutuklanmasının ve bugüne kadar tutuklu yargılanmalarının hukuken bir izahı bulunmamaktadır.

Yargısal süreçlerin tüm aşamalarında hak ihlallerine maruz kalan toplumun her kesiminden yurttaşlar gibi meslektaşlarımız da, mahkemelerin etki altında bırakıldığı bir ortamda yargılandı, usul hukukunun uygulanmadığı mahkemelerde hüküm giydi ve avukatlara pek çoğu mesleki faaliyet gereği gerçekleştirdikleri fiiller nedeniyle çok ciddi cezalar verildi.

Savunmanın varlık sebebi; yurttaşların hak ve özgürlüklerinin korunması, hakikatin ortaya çıkarılmasına katkıda bulunması ve adil yargılanmanın sağlanmasıdır. Ancak savunma; savunma faaliyetleri nedeniyle hiçbir dönemde bugün olduğu kadar yargılamalara konu edilmemiş ve susturulmaya çalışılmamıştır.

Biz aşağıda imzası olan Barolar olarak adil yargılamanın tüm ilkeleri uygulanmadan gerçekleştirilen bir yargılama sonucunda adil ve toplum vicdanında kabul görecek bir karar verilemeyeceğine inanıyoruz.

Bu noktada yaşanılan hak ihlallerinin bir an önce sonlandırılması için öncellikle dosya kapsamında tutuklu yargılanan tüm avukatların bir an önce tahliye edilmesinin ve adil yargılanma ilkesinin tüm güvencelerinin sağlandığı bir yargılamanın hayata geçirilmesinin hukuk devleti ilkesinin bir gereği olduğunu kamuoyuna saygıyla duyururuz.”

Gündem