CHP lideri Özel: Gezi, Türkiye'nin birbirini en çok seven ailesidir

CHP lideri Özel: Gezi, Türkiye'nin birbirini en çok seven ailesidir
CHP lideri Özel, Gezi direnişinin 11. yılını selamladı: "Bugün, Türkiye'nin tarihindeki en geniş katılımlı ve en barışçıl gösterilerinden biri olan Gezi Parkı eylemlerinin 11. yıl dönümü. Gezi Parkı'na yapılması planlanan topçu kışlasına karşı çıkan duyarlı vatandaşların bir araya gelmesiyle başlayan bu hareket, toplumsal duyarlılık ve çevrenin korunması adına yaşam biçimlerine yapılan müdahalelere itiraz etmek amacıyla gerçekleşti. Gezi'yi, özgürlük ve dayanışma ruhuyla selamlıyorum."

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin Meclis Grup Toplantısı’nda konuşuyor.

Gezi Direnişi’nin 11. Yılını anan ve Gezi davasından tutuklu bulunanlar için adalet isteyen Özel, “Gezi'yi, özgürlük ve dayanışma ruhuyla selamlıyorum” dedi.

Özel, Gezi direnişinde hayatını kaybedenleri isimlerini saydı ve "Türkiye'nin tüm illerinde yaşanan gösteriler, siyasi iradenin orantısız güç kullanmasıyla maalesef acıya dönüşmüştür. Yaşamını yitirenlerin önünde saygıyla eğiliyoruz. Hepsinin ailesi ailemizdir. 90 kişi kafa travması geçirmiş, 10 kişi gözlerini kaybetmiştir Gezi eylemlerinde. Gezi, Türkiye'nin birbirini en çok seven ailesidir" ifadelerini kullandı.

Azerbaycan için Avrupa'ya çağrı

Özgür Özel’in konuşmasının satır başları şöyle:

"28 Mayıs 1918'de bağımsızlığına kavuşan kardeş Azerbaycan'ın Cumhuriyet Bayramını kutluyorum. Yurt içinde ve yurt dışında politikalarımızı geliştirmeye "Yurtta barış, dünyada barış" demeye devam edeceğiz.

Dış politikamızı savunmaya devam edeceğiz. Türkiye’de ana muhalefet partisiyiz ama yurt dışında Türkiye’nin partisiyiz daha da önemlisi gelecekte Türkiye’yi yönetecek iktidar partisiyiz. 17 Nisan’da Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nde yaptığım konuşmamda, Azerbaycan ile Konsey arasındaki gerilimin ve Azerbaycan'ın uğradığı haksızlığı dile getirmiş ve bu konuda üzerimize düşeni yapmak istemiştik. Her iki taraf açısından da öğretici bir süreç. Azerbaycan’ın konseyden çıkmasıyla sonuçlanmıştır. Buradan bir kez daha dost ve kardeş Azerbaycan’ın Avrupa’da yeniden temsili için CHP olarak her iki tarafa bir kez daha sesleniyoruz.

İsrail'e tepki, batı ülkelerine Filistin'i tanıma çağrısı

İsrail'in Gazze'ye yönelik 7 Ekim'den bu yana devam eden saldırıları, çoğu kadın ve çocuk olmak üzere 36 bin insanın ölümüne yol açtı. Refah bölgesindeki bir çadır kampının bombalanması sonucu 40 Gazzeli daha hayatını kaybetti. Uluslararası Adalet Divanı'nın 'saldırıları durdurma' kararına rağmen devam eden bu saldırıları şiddetle kınıyorum. Dünya ülkelerini İsrail'in bu katliamını kınamaya davet ediyorum. Daha önce 24 başbakan ve cumhurbaşkanına gönderdiğim mektupta, yönettikleri ülkelerde Filistin'i tanımaları çağrısında bulunmuştum. Bugün, siyasi akrabalarımız tarafından yönetilen Norveç, İspanya ve İrlanda'nın Filistin'i tanıyacaklarını duyurmalarıyla büyük mutluluk duyuyorum.

Gezi mesajı: Özgürlük ve dayanışma ruhuyla selamlıyorum

Bugün, Türkiye'nin tarihindeki en geniş katılımlı ve en barışçıl gösterilerinden biri olan Gezi Parkı eylemlerinin 11. yıl dönümü. Gezi Parkı'na yapılması planlanan topçu kışlasına karşı çıkan duyarlı vatandaşların bir araya gelmesiyle başlayan bu hareket, toplumsal duyarlılık ve çevrenin korunması adına yaşam biçimlerine yapılan müdahalelere itiraz etmek amacıyla gerçekleşti. Gezi'yi, özgürlük ve dayanışma ruhuyla selamlıyorum.

Tayfun Kahraman, Can Atalay, Çiğdem Mater ve Osman Kavala'nın hala tutuklu olduğunu belirtmek istiyorum. Sayın Bahçeli ile gerçekleştirdiğim görüşmede de ifade ettiğim gibi, arkadaşlarımızın tutukluluk halleri bir hak ihlali teşkil etmektedir ve Anayasa'ya aykırıdır. Erdoğan ve Bahçeli ile yaptığım görüşmelerde bunun hızla çözülmesini ifade ettim.

Gezi tutukluları: Esaretleri son bulmalıdır

Sayın Bahçeli, "Gezi'ye hassasiyet, toplumun hassasiyetleri, Erdoğan'a bu hassasiyetleri gözetmeyen diktatörlük sevdalısı" dedi. Bugün ikisi birden Gezi'ye darbe girişimi diyerek olan olaylardan sonra her biri en az 3 kez beraat eden arkadaşlarımız içerde tutulmaktadır.

Taksim Dayanışması; Erdoğan ülkeye gelmesin, ülkeyi Gezi yönetsin demedi. AKM yıkılmasın, yerine AVM yapılmasın dedi. Ağaçlar kesilmesin, gaz bombası silah gibi kullanılmasın. İfade özgürlüğünün önündeki engeller kaldırılsın gibi 7 talep iletildi. Bunu basına da açıkladılar. Sayın Bahçeli, o günlerde, toplumun hassasiyetlerini Erdoğan'ın gözetmediğini söylüyordu. Bugün ikisi de çıkmış kalkışma diyorlar.

Tayfun Kahraman, çatışma olmadan bu eylemin bitmesi için çaba gösteren isimdir. Bu esaret son bulmalıdır.

Tayfun Kahraman, Mine Özerden, Can Atalay, Çiğdem Mater ve Osman Kavala her birisi cezaevinde her birimizin yerinde tutulmaktadır. Esaretleri son bulmalıdır.

Erzincan İliç'teki maden faciası: Oluru Murat Kurum verdi

Erzincan, İliç'te 13 Şubat'ta altın madeninde meydana gelen toprak kayması sonucu 9 vatandaşımız hayatını kaybetti; 4'ünün cesedine ulaşıldı, 5'i için arama çalışmaları devam ediyor. Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum'un "Belgelerde imzam yok" şeklindeki ifadesine karşın, 6 Ekim 2021'deki ÇED olumlu raporunun Bakanın oluru ve Murat Kurum'un imzasıyla verildiği belirlendi. Heyelan riskine karşı yetersiz uyarı sistemleri ve acil eylem planının olmaması nedeniyle sahadaki personelin tahliye edilmemesi asli kusur olarak değerlendirildi."

KKM eleştirisi

Hazine Bakanlığı, vergi kaçıranları tespit etmek için bir ihbar hattı kurduğunu duyurdu. Bakanlık, vatandaşlardan WhatsApp üzerinden bilgi paylaşmalarını istiyor. Bu durum, bazılarında tereddüt yaratabilir. Gerçekten vergi kaçıranları bulmak için halkın ihbarına mı ihtiyacımız var? Şimdi buradan danışman arkadaşlara sesleniyorum, WhatsApp yerine doğrudan buradan söylüyorum: Eğer gerçekten vergi kaçıranları bulmak istiyorsak, geçtiğimiz yıl servet sahiplerinin 660 milyar liralık vergisini kimin affettiğine bakmalıyız; çünkü vergi kaçıran asıl suçlu orada. Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünkü konuşmasında dünya genelinde servet eşitsizliğinin arttığını ve fakirden zengine doğru büyük bir servet transferi yaşandığını belirtti. Bu durumu herkesin vicdanına bırakıyorum. Geçen sene 1.2 trilyon liralık Kur Korumalı Mevduatla, "Param var, dolar alacağım, ‘dolar alma faize koy, az gelirse ne olacak?’ Merak etmeyin, paranı buraya koy, kur garantisi benden, çıkarsa farkı ben ödeyeceğim." denildi. Bu para, nereden ödenecek? Garibanın cebinden. Sayın Erdoğan'ın da dediği gibi, bu uygulama ile fakirden alınıp zengine verildi. Dünya tarihinin en büyük fakirden zengine fon transferini gerçekleştiren KKM'nin arkasında kim varsa, kul hakkını yiyen de onlardır.

Sokak hayvanları tartışması

Sokak köpekleriyle ilgili yaşanan güvenlik endişeleri konusunda net bir tutumumuz var. Özellikle sabah erken saatlerde camiye ya da okula giden vatandaşların güvenlik sorunu yaşaması kabul edilemez ve bu sorunun çözülmesi gerekiyor. Ancak, bu köpekleri öldürmek isteyenlere karşı açıkça konuşuyorum: 2020 yılında tüm siyasi partilerin katkıda bulunduğu hayvan haklarını koruma komisyonu çalışmaları yapıldı. Bu çalışmalar sonucunda hazırlanan raporda, hayvan popülasyonunu düşürme yöntemleri arasında öldürme ya da itlaf gibi öneriler yer almıyor. Bu rapor hem AK Parti'nin hem de MHP'nin imzasını taşıyor. Bu nedenle, sokak köpeklerinin yaşam haklarının korunması konusunda tüm partiler ortak bir görüşe sahip.

'100 bin kişi Pazar günü Ankara'ya geldiler'

Geçen pazar 81 ilde yaptığımız ziyaretlerden sonra 105 yerde yaptığımız görüşmelerden sonra 100 bin kişi pazar günü Ankara'ya geldiler. Ezdirmiyoruz dedikleri emekliyi, 22 yıl önce, Ecevit'in emekliye verdiği emekli maaşı 8 çeyrek altın alırken, bunların verdiği emekli aylığı 2.5 çeyrek altın alıyor. Emekliler geldiler, her gün daha kalabalık geldiler. Son mitinglerimizi emekli mitinglerine dönüştürdüler.

Bu memleketi bu hale getirenlere vefasızlık edenleri 31 Mart'ta sandığı gömdüler. Kimsenin bu sesi duymaya niyeti olmadığı için Ankara'ya davet ettik. 81 ilden Ankara'ya gelip Tandoğan'ı doldurdular. Birkaç dakika bir birileri bayıldı çünkü orada taşıma belediye işçileri yoktu. CHP'den partililer yoktu. Bu ülkeyi bugünlere getirenlere selam olsun. Yanınızdayız, arkanızdayız. Birinci parti olmanın sorumluluğuyla birlikte yürüyoruz. Onların sesini duymazlarsa, emeklilerle birlikte bu sorunu gündemde tutmaya onların hakkını söke söke almaya devam edeceğiz.

Bu Pazar Rize'de Çay Mitingi'ne davet

Bu pazar başka bir yerde sesi duyacağız. Çay üreticisi için Rize'ye gideceğiz. Rize'nin yiğit, mert insanlarıyla çaykur işçisinin haklarını konuşacağız, kadro isteyeceğiz. Saat: 13.30'da Rize Cumhuriyet Meydanı'nda olacağız. Türkiye'nin Laz demokratları, Çerkez demokratları, tüm Rizelileri, hangi partiden olursa olsun, AK Partilisi'ne de MHP'lisini de herkesi çay ittifakına davet ediyorum.

Değerle belediye başkanlarım gittiğiniz yerlere selam söyleyin. Unutmayın ki anahtar cebinizdedir. Cumhuriyet'in ikinci yüzyılının ilk seçiminde ilinizin anahtarını aldınız. O anahtar siyaset kalesidir. O anahtar Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün partisini iktidar yapacak, muassır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkaracak, refahı getirecek, anahtardır." (Kısa Dalga)

Abone Ol

İyi gazetecilik posta kutunda!
Güncel haberler, haftalık ekonomi bülteni ve Pazar derginiz Plus’ı email olarak almak için abone olun.

Gündem