CHP’den özel eğitim kampüsleri tepkisi: Tecrit projesi
CHP Zonguldak Milletvekili Eylem Ertuğ Ertuğrul, , özel gereksinimli çocukların eğitim alırken akranlarıyla bir arada olması gerektiğini ve projeyle ilgili “çok fazla karanlık alan bulunduğunu” belirterek Milli Eğitim Bakanlığı’nın yeni projesini eleştirdi.
'Tedirginlik giderilmeli'
CHP Zonguldak Milletvekili Eylem Ertuğ Ertuğrul, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında ilki bu yıl başında Tokat’ta faaliyete geçen ve ardından Karadeniz Ereğli olmak üzere bir çok bölgede yapımı süren özel eğitim kampüslerine yönelik değerlendirmelerde bulundu. MEB’in yeni projesinin engelliler ve aileleri tarafından "tecrit projesi" olarak algılandığını belirten Ertuğrul, projenin detaylandırılıp ailelerin ve engellilerin tedirginliklerinin giderilmesi gerektiğini söyledi.
Türkiye genelinde MEB'e bağlı okul ve kurumlarda tam zamanlı kaynaştırma- bütünleştirme yoluyla eğitim gören toplam 359 bin 710 öğrenci bulunduğuna dikkat çeken Ertuğrul, “Bu öğrencilerimizi ve ailelerini çok yakından ilgilendiren bir proje çalışılıyor. 10-16 Mayıs Engelliler Haftası olması dolayısıyla bu vesileyle konuyu gündeme getirmek ve ele almak gerektiğini düşünüyorum” dedi. CHP’li Ertuğrul’un açıklamaları şöyle:
Detaylar kamuoyuyla paylaşılmadı
"Türkiye’de bazı bölgelerde yapımına devam edilen veya faaliyete geçmiş Özel Eğitim Kampüsü projeleri bulunmakta. Bunların ilki Tokat’ta hayata geçirilmişti. İkincisi de Kdz. Ereğli ilçemizde ilk duyurusu Ağustos 2022’de yapılan 30 Derslikli Özel Eğitim Kampüsü olarak duyuruldu ve inşaatı devam ediyor. Ankara, Yalova, Ordu Rize bu illerimizi takip edecek.
Bu projeler, "Türkiye'de uygulama anlamında ilk ve tek olma özelliği taşıyan, özel gereksinimli bireyler ve ailelerinin eğitim hayatını kolaylaştıracak özel eğitim statüsündeki anaokulu, ilkokul, ortaokul, uygulamalı meslek lisesi ile aileler için etkinlik alanları bulunan özel eğitim okulları entegre kampüsü olarak" duyuruldu. Bu kampüslerde verilmesi planlanan eğitimin ne şekilde, kimler tarafından verileceği, müfredat, planlama hiçbir detay kamuoyuyla paylaşılmadı.
Eğitimde 'engelli' toplama kampları: Engelli çocukları bekleyen tehlike
Modern hapishane
Engelli eğitim kampüsü açmanın engellilerin toplumla bütünleşmelerine yardımcı olup olmayacağı, bu tür kampüslerin tasarımı ve işletilme şekline bağlı olacaktır.
İyi tasarlanmış ve doğru yönetilen bir eğitim kampüsü, elbette engellilerin topluma entegrasyonunu destekleyebilir ve onlara daha fazla sosyal alan ve eğitim fırsatı sunabilir. Ancak bu süreç, bazı önemli faktörlerin incelikle değerlendirilerek yönetilmesi gereken bir süreçtir.
Bu kampüslerin amacı, engelli çocuklarımızı toplumdan tecrit ederek, modern hapishaneler yaratmak olmamalıdır.
Çocuklarımız öğrenirken örnek alacakları rol modellerle de bir arada olmalı ve akranlarıyla maksimum seviyede bir arada bulunmalı ve paylaşımlarını en üst düzeyde tutmalıdır. Bu sadece engelli çocuklarımız için değil normal gelişim gösteren çocuklarımızın da engelli çocukların farkında olmaları ve onların hayatımızın bir parçası olduğunu anlamaları için de çok önemlidir.
Normal çocuklarla etkileşim önemli
Eğitim verilecek binaların fiziksel erişilebilirlikleri konusu da önem taşımaktadır. Şuan mevcut okullarımızda kaynaştırma eğitimi çerçevesinde bulunan özel eğitim alt sınıflarının bulundukları alanları görüyoruz. Bazı özel eğitim alt sınıflar, okul binalarının en ücra köşelerine yerleştirilmiş durumda. Bu kampüsler, normal gelişim gösteren çocuklarımızla etkileşim içinde olmalıdır. Engelli çocuklarımızın sadece akademik değil aynı zamanda sosyal ve kültürel etkinliklerle de topluma dahil edilmeleri gerekir. Ailelerin de bu sürece düzenlenecek programlarla dahil edilmesi gerekir. Kampüslerin etkinliğini ve toplumla bütünleşme derecesini sürekli olarak değerlendirmek ve iyileştirmek gerekmektedir.
Uzmanlar uyarıyor
Hali hazırda uygulanmakta olan kaynaştırma eğitimi, özel eğitim ihtiyacı olan çocukların akranları ile genel eğitim sınıflarında eğitimlerini sürdürmeleri; bütünleştirme ise özel eğitim ihtiyacı olan tüm çocukların genel eğitim ortamlarına tam zamanlı olarak yerleştirilmeleri olarak tanımlanmış. Uzmanlara göre, bu modelin özel çocuklar ve normal sınıflarda eğitim gören akranları için sayısız faydası var. Özel eğitim ihtiyacı olan çocuklar, normal gelişim gösteren akranlarının yanında, toplumdan soyutlanmadan öğrenebiliyor, normal gelişim gösteren çocuklar da farklılıklara saygı, empati, yardımlaşma gibi önemli kavramları çok erken yaşlardan itibaren öğrenebiliyor.
Çok fazla karanlık alan var
Dünyada eğitim modelleri bütünleştirici sisteme doğru evrilirken, üstelik bizim bakanlığımız da kapsayıcı eğitimi savunurken, yapılan bu proje eğer engelli çocuklarımızı toplumdan koparacak bir içeriğe sahipse Bakanlık bir çok konuda olduğu gibi yine kendisi ile çelişecektir. Türkiye’de bu konuda çalışan bir çok sivil toplum kuruluşu var. Üniversitelerin özel eğitim bölümleri var. En önemlisi bu çocuklarımıza en yakından temas eden aileleri var. Hangisine soruldu? Kimden görüş alındı? Nasıl projelendirildi? Çok fazla karanlık alanları bulunmakta.
Çok hassas bir konu
Bu haliyle proje, engellilerimiz ve aileleri tarafından tecrit projesi olarak algılandı. Mevcut okullarımızda makul uyumlaştırma çerçevesinde eğitim veren özel eğitim alt sınıfları bulunmasına rağmen, bu sınıfları iyileştirmek yerine özel eğitime gereksinim duyan bireylerimizi toplum dışına itip onları ayrıştıracak bir uygulamaya yol açmasından dolayı tedirginler. Okullardaki özel eğitim sınıflarının kapatılarak öğrencilerin bu kampüse alınacağı yönündeki haberler nedeniyle tedirginler. Bu tedirginliklerin giderilmesi gerekir. Konu hassas bir konudur.
Özel gereksinimli bireylerimiz yaşadıkları çevrede bütünleştirici, kaliteli ve parasız ilk ve orta öğretime diğer bireylerle eşit olarak erişebilmelidir. Onların ihtiyaçlarına göre makul düzenlemeler yapılmalıdır. Özel gereksinimli bireylerimizin genel eğitimden etkin bir şekilde yararlanabilmeleri için genel eğitim sistemi içinde ihtiyaç duydukları desteği almaları sağlanmalıdır.
Taraf olduğumuz sözleşmelere uyulsun
Tarafı olduğumuz Birleşmiş Milletler Engelli Haklarına ilişkin sözleşmede de bu hususa yer verilmiştir. Özel gereksinimli bireylerimize gereksinim duydukları eğitim en iyi ve en uygun şekilde verilmeli ancak bu onları yaşadıkları toplumun dışına iterek yapılmamalıdır. Türkiye’de gündeme gelen Özel Eğitim Kampüsü projeleri bu haliyle özel eğitime gereksinim duyan çocuklarımızın ve onların ailelerinin toplum dışına itilmelerinin önü açan bir proje olarak görünmektedir. Diğer yandan, bu kampüsler faaliyete geçtiğinde, hangi engelli gruplarının ne şekilde eğitim göreceği ve kimler tarafından hangi müfredata bağlı kalınarak programlanacağı detayları da açıklanmadı.
Öğrencilerin akıbeti belli değil
Şu anda devlet okullarında özel eğitim alt sınıflarında eğitim gören öğrencilerin akıbeti bu proje nedeniyle belli değil. Yalnızca, özel çocukların anaokulundan lise son sınıfa kadar tüm kademelerde eğitim vereceği ifade edilen Özel Eğitim Kampüsü’nde bir araya geleceği açıklandı. Tüm kademelerde eğitim verecek öğretmenler hangi yetkinliklere sahip olacak? Örneğin, işitme engelliler okulunda işaret dili bilmeyen öğretmenlerin olduğu ifade ediliyor. Bu yetkinlikler nasıl sağlanacak? Ayrı bir öğretmen ataması yapılacak mı? Müfredat nasıl belirlenecek? Kimler bu müfredata çalışacak? (Kısa Dalga)
Yazı Dizisi - 1: Milli Eğitim’in tartışmalı projesi: Engelli kampları inşa ediliyor
Kanunlar, sözleşmeler hiçe sayılıyor... Engelli öğrencilere adım adım izolasyon
Engelli çocukların eğitiminde vahim durum
Bir AKP klasiği: Tarihi binayı 'engelli kampı' için yıktılar, ihaleyi AKP'li müteahhit aldı
Aileler, 'engelli kampına' karşı hukuk mücadelesi başlatıyor
Abone Ol
İyi gazetecilik posta kutunda!
Güncel haberler, haftalık ekonomi bülteni ve Pazar derginiz Plus’ı email olarak almak için abone olun.