CHP’li Karaca: Tüm dikta uygulamalarına rağmen hak arayışı arttı

CHP’li Karaca: Tüm dikta uygulamalarına rağmen hak arayışı arttı
Adli istatistiklere göre, Anayasa Mahkemesi bireysel başvuru dava sayısı 2015 yılında 36 bin 339 iken 2022 yılında bu sayı 168 bin 509 oldu. CHP’li Karaca, Anayasa Mahkemesi’ne başvurulardaki artışa öncelikle hukukun üstünlüğü açısından bakmak gerektiğini belirtti.

Adalet Bakanlığı’nın geçtiğimiz yıl Eylül ayında yayınladığı Adli İstatistikler, bu yıl 29 Mart 2023 tarihinde yayınlandı. İstatistikleri değerlendiren CHP İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca, adil yargılanma hakkının ihlaline vurgu yaparken, Anayasa Mahkemesi’ne yapılan bireysel başvurulardaki artışa dikkat çekti.

“Adil yargılanma hakkı ve bu hakkın alt unsurlarından biri olan makul sürede yargılanma hakkı en önemli haklarımız arasında. Bir davanın makul sürede görülmesi toplumun yargı organlarına olan güveninin sağlanmasında da önemli bir yere sahip” diyen Karaca, adil istatistiklerinde bu hakkın ihlal edildiğinin görüldüğünü anlattı. Karaca, şöyle konuştu:

“Ceza yargılamasının aşamalarında Ceza Mahkemeleri’nde bir dosyanın ortalama görülme süresi 254 gün; Bölge Adliye Mahkemeleri’nde 215; Yargıtay’da görülme süresi 538 gün. Bir ceza yargılanmasının tamamlanması için aradan geçen süre 1007 gün yani yaklaşık olarak 3 yıla denk geliyor. Buna soruşturma aşamasını da dahil ettiğimizde savcılıklarca yürütülen soruşturma aşaması ortalama 383 gün sürmekte.”

Anayasa Mahkemesine bireysel başvurularda yüzde 363’lük artış

Adli istatistiklere göre, Anayasa Mahkemesi bireysel başvuru dava sayısı 2015 yılında 36 bin 339 iken 2022 yılında bu sayı 168 bin 509 oldu.

Rakamları, “Bu, hak ihlallerinin yanı sıra aynı zamanda vatandaşımızın hak arama bilincinin de arttığının, adaletsizliklere boyun eğmediğinin bir göstergesi değil de nedir?” şeklinde değerlendiren Karaca, Anayasa Mahkemesi’ne başvurulardaki artışa öncelikle hukukun üstünlüğü açısından bakmak gerektiğini belirtti.

“Hukukun Üstünlüğü”nde diplerde!

Karaca, uluslararası sivil toplum kuruluşu World Justice Project (WJP) 2021 Hukukun Üstünlüğü Endeksi verilerini paylaşarak, 2021’de 139 ülke arasında Türkiye’nin 117.sırada yer aldığını hatırlattı.

Türkiye’de gençlerin yüzde 80’i adalete güvenmiyor

Gençlerin adalete güvenmediğini söyleyen Karaca “Türkiye’de istihdam gruplarının adalete olan güven oranlarında Konda’nın raporuna göre öğrencilerin sadece yüzde 20’si adalete güveniyorum demiş. Gençlerimizin adalete güvenleri yok. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne giden başvurulara baktığımızda da 2021 yılında değerlendirilmeyi bekleyen dosyaların yüzde 22’si Türkiye’den” dedi.

“Hak arayışı arttı”

Karaca, “Türkiye’de adalete erişim ve hukukun üstünlüğü yıldan yıla geriledi ve AKP hükümetinin tek adam rejimine evrilmesiyle adaletin a’sından dahi söz edemez hale geldik. Güvensizliğin derinleştiğini ama tüm dikta uygulamalarına, baskı ve zorlamalara rağmen adalete ilişkin hak arayışının da toplumsal talep olarak eskisine oranla arttığını gözlemliyoruz. Vatandaşımız başına gelen hukuksuzluklara ve adaletsizliklere sessiz kalmayarak direniyor ve adaletli bir ülkede yaşamak için Mayıs ayının 15’ini bekliyor. Millet İttifakı olarak memlekete de adalete de baharı getirmeye söz verdik. Bunun için yargı bağımsızlığının tesisinin sağlanmasında anayasal ve yasal düzenlemelerle beraber yapısal bir dönüşüm gerçekleştireceğiz” diyerek, vaatlerini şöyle sıraladı:

* Özel yargılama usullerine ve özel yetkili mahkeme uygulamasına son verecek, Sulh Ceza Hakimliklerini kaldırarak bunların yerine Sulh Ceza Mahkemelerini kuracak; görev, yetki ve işleyişlerini hukuk devletinin gereklerine göre düzenleyeceğiz.

* Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatlarının diğer mahkemelerce dikkate alınmasını ve bu mahkemeler tarafından verilen kararların ivedilikle uygulanmasını sağlayacak tedbirler alacağız.

* Hakimlerin terfilerinde, kararlarını verirken özenli davranmalarını sağlamak amacıyla, verdikleri kararların Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatlarıyla uyumunu temel ölçütlerden biri olarak kabul edeceğiz.

* Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru yolunun kapsamını ekonomik ve sosyal hakları da kapsayacak şekilde genişleteceğiz.

* Bireysel başvuruya konu hak ihlalinin bir kanundan, kanun hükmünde kararnameden veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesinden kaynaklanması halinde Anayasa Mahkemesi’ne, ilgili normu iptal edebilme yetkisi vereceğiz. (Kısa Dalga)

Gündem