CHP’li Özel: Millet bahçeleri yaparak iklim değişikliğiyle mücadelede arpa boyu yol gidemezsiniz

CHP’li Özel: Millet bahçeleri yaparak iklim değişikliğiyle mücadelede arpa boyu yol gidemezsiniz
CHP Grup Başkanvekili Özel, “İklim değişikliğine bağlı riskleri dikkate almadığımızda dünya ekonomisinin yüzde 88’ini temsil eden bu bankalarla ülkemizin iş yapabilmesi mümkün olmayabilir” dedi.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Grup Başkanvekili Özgür Özel, iklim değişikliğiyle mücadele konusunda Türkiye’nin atması gereken adımlar olduğuna dikkati çekerek, “Millet bahçeleri yaparak iklim değişikliği ile mücadele noktasında arpa boyu yol gidemezsiniz. İklim değişikliği konusunda Türkiye, ‘mış gibi yaparak’ konuyu geçiştiriyor. Geleceğimiz için, gençlerimiz için, ülkemizin sürdürülebilir kalkınması için bir kez daha Paris İklim Anlaşmasının Meclis’te görüşülmesi ve onaylanması, ülkemiz için karbon sıfır yol haritasının hayata geçirilmesi çağrısında bulunuyoruz” dedi.

Özel, yaptığı yazılı açıklamada, Covid-19 pandemisinin, bize modern dünya düzeninin ne kadar kırılgan olduğu gerçeğini bir kez daha gösterdiğini belirterek şu ifadeleri kullandı:

“Sürdürülebilir kalkınma hedefleri”

“Dünyanın yeni bir pandemi ile karşılaşmaması için artık sürdürülebilir kalkınma hedefleri çerçevesinde ilerlemesi gerekmektedir. Paris İklim Anlaşması’nın imzaya açılmasıyla birlikte iklim değişikliğinin bu süreçte dikkate alınması gerektiği çok açık.

Ülkeler, G7, G20, AB gibi yapılanmalar ve bilim insanları, iklim değişikliğinin sanayi ve finans başta olmak üzere A’dan Z’ye her şeyi etkileyeceğini dikkati çekmektedir. Dünyaca ünlü iktisatçılar pandemi sonrası sürece ilişkin önerdikleri yol haritalarında, ‘yeni normalde ekonominin eko-dengeyi gözeteceği ve iklim değişikliğini öncelikleyeceğine’ işaret etmektedir.

“Yeşil gündem”

Dünya finans otoriteleri, iklim değişikliğini basit bir çevre problemi olarak görmemektedir. Artan sıcaklık insanlar, doğa ve tüm canlılar için ölümcül sonuçlar yaratabilmektedir. İklim değişikliğinin toplum üzerinde yarattığı risk önemli sonuçlar doğurmaktadır.

Avrupa Merkez Bankası Başkanı, merkez bankalarının sadece enflasyon hedefi, fiyat istikrarı değil; yeşil finans, yeşil merkez bankacılığı, yeşil kredilerin tahsisi gibi konularda yönlendirilmesi gerektiğini ifade ederken, ülkelerde bankacılık düzenleme kurulları bankaların kredi portföylerinin karbon ayak izini açıklamayı zorunlu koşuyor.

Dünyada önemi giderek artan ‘yeşil gündem’, maalesef ülkemiz gibi yüksek enflasyonlu ve Merkez Bankası’nın tartışmaların odağında olduğu bir ülkede tartışılamıyor.

Finans sektörünün yeşil eksene çekilmesi amacıyla kurulan Finansal Sistemi Yeşillendirme Ağı, yeşil yatırımlar ekseninde sürdürülebilir bir finansman modeli yaratılmasına öncelik etmek hedefindedir. Temmuz 2021 itibariyle 5 kıtadan 75 Merkez Bankası burada üye statüsü ile yer almaktadır. Ayrıca Dünya Bankası, IMF ve uluslarüstü finansal kurumların da bulunduğu 13 gözlemci üyesi bulunmaktadır. Ülkelerdeki finansman modellerini iklim değişikliği çerçevesinde sistematik dönüştürmek için kurulan bu yapı içinde Türkiye yer almamaktadır.

“Dünya ekonomisinin yüzde 88’ini temsil eden bankalarla iş yapamayabiliriz”

Türkiye’nin iklime duyarlı politikalar izlemek, bu konuda finansman bulabilmek için bu yapıların içinde olması gerekiyor. Millet bahçeleri yaparak iklim değişikliği ile mücadele noktasında arpa boyu yol gidemezsiniz.

Bu konudaki duyarsızlığımız devam ederse iklim değişikliğine bağlı riskleri dikkate almadığımızda dünya ekonomisinin yüzde 88’ini temsil eden bu bankalarla ülkemizin iş yapabilmesi mümkün olmayabilir.

Avrupa Yeşil Düzeni tüm Avrupa kıtasının net-sıfır emisyonlu bir kıta haline gelmesini, yani 2050 yılına gelindiğinde atmosfere sıfır karbon emisyonu veren, çevreye dost bir gıda sistemi ve yeşil teknolojilerle donatılan, yeşil enerjili, yeşil finansmanlı, yeşil merkez bankacılığı anlayışında bir gelecek hedefliyor.

“Paris Anlaşması’nı onaylamayan 6 ülkeden biriyiz”

Ülkemiz tüm dünyada iklim değişikliğiyle mücadelenin başlangıç noktası olarak görülen Paris İklim Anlaşması’nı imzaladı, ancak onaylamadı. Dünyada Paris Anlaşması’nı onaylamayan 6 ülkeden biriyiz.

Ülkemizin bir emisyon azaltım hedefi yok. Türkiye'nin 2015 yılında sunduğu ulusal katkı beyanı hedefi de artık geçerli değil. Gerçekçi bir referans senaryoyla yeni emisyon azaltım hedefinin belirlemesi gerekmektedir. Tüm bunlar Türkiye'yi dış politika alanında yalnızlaştırırken ve itibarsızlaştırırken, bir tehdit de yaratmaktadır. Gerçek beka sorunu budur.

Trump yönetiminin yok saydığı iklim değişikliği konusunda Biden yönetimi dünyanın liderliğine soyunuyor, yeşil teknolojili yatırımlar ve yeşil istihdam hedefleri koyuyor. Finans sektörü yeşil politikalar ve öncelikler çerçevesinde yapılanıyor. İklim değişikliği konusunda alınacak aksiyonlar ülkelerin yönetişiminde ve diplomaside kritik önem taşırken Türkiye, ‘mış gibi yaparak’ konuyu geçiştiriyor.

Geleceğimiz için, gençlerimiz için, ülkemizin sürdürülebilir kalkınması için bir kez daha Paris İklim Anlaşmasının Meclis’te görüşülmesi ve onaylanması, ülkemiz için karbon sıfır yol haritasının hayata geçirilmesi çağrısında bulunuyoruz.”

Gündem