Kılıçdaroğlu'ndan Erdoğan'a: "Onun istifa etmesine gerek yok onu göndereceğiz zaten"

Kılıçdaroğlu'ndan Erdoğan'a: "Onun istifa etmesine gerek yok onu göndereceğiz zaten"
CHP’nin Mersin’deki “Milletin Sesi” mitingi başladı. Kılıçdaroğlu, "TÜİK'e sizin hakkınızı korumak için gittim. Oradakilere soracaktım, 'Siz hangi araştırmaları yaparak bu rakamları buldunuz?' diye. Kapı duvar. İlk kez Türkiye Cumhuriyeti tarihinde milletvekilleri bir yere giderken önümüze duvar ördüler. Mersinlilerin huzurunda açık ve net söylüyorum; sizin duvarlarınız vız gelir bize" dedi.

CHP’nin Mersin’deki “Milletin Sesi” mitingi başladı. Mitingin başlamasına üç saat kala onbinlerce Mersinli, Eski Tevfik Sırrı Gür Stadyumu’nun yanındaki alanı doldurdu. Meydana açılan sokaklar da kalabalık nedeniyle doldu.     

Mitinge katılan yurttaşlar, ellerinde Türk bayrakları ile “Umudun adı Kılıçdaroğlu”, “Hükümet istifa”, “Patates-soğan, güle güle Erdoğan” sloganları attı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, alana saat tam 13.00'da eşi Selvi Kılıçdaroğlu ile birlikte geldi. Miting alanının çevresinde yaşayan yurttaşla; mitinge balkonlarından, teraslarından katıldı. Yurttaşlar mitingi takip etmek için çevredeki meyve ağaçlarına tırmandı. Vatandaşlar ellerinde Atatürk posterleri, Türk bayrağı ve CHP bayrağı ile mitinge katıldı.

Mitingin başlamasına kısa bir süre kala, alan girişlerine konulan polis kontrol noktalarda yüzlerce vatandaşın, alana girmeyi beklediği görüldü. Gazete Duvar'dan Nergis Demirkaya'nın aktardığına göre Kılıçdaroğlu, konuşmasındna özetle şunları söyledi:

İSTİFAYA GEREK YOK: ('Tayyip istifa' sloganının atılması üzerine) Onun istifa etmesine gerek yok onu göndereceğiz zaten. Demokrasi ile göndereceğiz. Geliyor gelmekte olan diyoruz, birileri de gidecek. Göndereceğiz onları.

TÜİK'E HAKKINIZI KORUMAYA GİTTİM: Biz bütün gerçekleri halkımıza anlatmak zorundayız. Dün TÜİK'e gittim. Enflasyon açıkladılar. Bunlar devletin memuru mu, sarayın memuru mu? Siz evinize alışveriş yapmıyor musunuz? Günlük harcamaları kontrol etmiyor mu? Faturalara bakmıyor mu, deterjan alırken görmüyor mu bunlar? Talimat gelmiş 'İndireceksin' diye. TÜİK'in rakamları üzerinden emekli aylığını, asgari ücreti belirliyorlar, memurun aylığını belirliyorlar. Milyonlarca kişinin aylığını düşük rakamlar üzerinden belirlemeye çalışıyorlar. TÜİK yüzde 3 belirliyor, akademisyenler yüzde 9 belirliyor. Hocalar yıllık yüzde 21 değil yüzde 58 diyor. Hangisi doğru? Bir yerden talimat almayanlar doğru rakamları söylüyorlar. Ben, TÜİK'e sizin hakkınızı korumak için gittim. Oradakilere soracaktım siz hangi araştırmaları yaparak bu sonuçları buldunuz diye. Kapı duvar. İlk kez Türkiye Cumhuriyeti tarihinde önümüze duvar ördüler. Sanıyorlar ki o duvarı aşmayacağız, sizin duvarlarınız vız gelir bize. Sarayın emirine giren memurlar devlet memurları değildir artık.

HAKÇA BİR DÜZEN GELECEK: Ahdım var bu memlekete barışı, huzuru, sevgiyi, adaleti, demokrasiyi getireceğim. Söz veriyorum. Mafyayla, uyuşturucu baronlarıyla işbirliği yapılan düzeni değiştireceğim. Gencecik evlatlarımızın zehirlenmesine asla izin vermeyeceğim. Siyaseti kirlilikten arındıracağım. Adamına göre iş bul, adamına göre kredi aç, rüşvet al, cebini doldur, zengin ol... Siyaseti tümüyle kirlilikten arındıracağım. Hiçbir rüşvetçiyi, yolsuzluk yapanı devlet kadroları içinde barındırmayacağım. Onların uçaklarına binenleri, paralarını alanları devletin kadrolarında barındırmayacağım. Harcadığımız her kuruşun hesabını milletimize vereceğiz. Size hesap vermek benim namus borcum olacaktır. Söz veriyorum. 84 milyonu Londra'daki tefecilere mahkum ettiler. Vergilerin büyük kısmı oraya gönderiliyor. Üreten, alın teri döken, bu memleket için çalışan herkesin hakkını, hukukunu koruyacağım. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarını Londra'daki bir avuç tefeciye hizmet etmekten kurtaracağım. Söz veriyorum, bu topraklarda hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek. Yoksulluğu tarihe gömeceğim, bu ülkede yoksulluk olmayacak. Milyonlarca gencimiz işsizken, 4 yerden 5 yerden 6 yerden maaş alan düzeni bitireceğim. Hakça bir düzen gelecek.

İSTANBUL SÖZLEŞMESİNİ BİR HAFTADA YÜRÜRLÜĞE KOYACAĞIZ: Gençlerimiz, KPSS'den 80-85-90 puan alıyorlar. Sözlüye gelince torpilleri yok eleniyorlar. Bu düzeni değiştirmek Kemal kardeşinizin boynunun borcudur. 20 yıldır iktidardalar yurt sorununu çözemediler. 1 yıl içinde Türkiye'deki yurt sorununu çözeceğim. Atama bekleyen öğretmenler, engelliler, EYT'liler, sağlık çalışanları hiç meraklanmayım. Bu kardeşiniz kendisini halka vakfetmesini bilen bir kardeşinizdir. Parayla pulla, saraylarla bizim işimiz yok. Bizim işimiz vatandaşın mutfağıyla. Bunu beraber yapacağız ve bütün dünya bunu görecek. Kadına yönelik şiddet 21. yüzyılda olur mu? Her gün kadın cinayetleriyle karşılaşıyoruz. Cinayet işliyor, hapse giriyor, takım elbise, hakime saygılı... İyi halden az ceza veriliyor. Bütün kadın kardeşlerime sesleniyorum bu düzeni değiştireceğiz. İstanbul Sözleşmesini bir hafta için tekrar yürürlüğe koyacağız.

DÖNEM KAVGA DÖNEMİ DEĞİL: Merkez Türkiye projemizi büyütüyoruz. Yakında kamuoyu ile paylaşacağız. Samandağ'dan başlayıp Mersin'e kadar bu güzel hilali bütün Akdeniz'in en güçlü ekonomik bölgesi haline getireceğiz. İşsizlik kesinlikle olmayacak, yatırımlara boğulacak bu bölge. Göreceksiniz, Akdeniz üzerinde yükselen Mersin'i bütün dünyaya tanıtacağız. Burayı bir üretim üssüne dönüştüreceğiz. Değerli arkadaşlarım, sevgili Mersinliler, değerli dostlarım. Herkesin şunu bilmesini isterim; geçmişte AK Parti’ye oy veren kardeşlerime de Milliyetçi Hareket Partisi’ne oy veren kardeşlerime de seslenmek isterim; dönem kavga dönemi değil. Dönem çekişme dönemi değil. Dönem birleşme dönemidir. Dönem beraber olma dönemidir. Sorun memleket sorunudur. Vatan sorunudur sorun. Sorun bayrak sorunudur. Sorun millet sorunudur. Beraber olmak zorundayız, birlikte olmak zorundayız. Biz sosyal demokratız. Yani sosyal demokrat olmak, halktan yana olmak demektir. Garipten, gurabadan yana olmak demektir. Ezilenlerden yana olmak demektir. Alın terinden yana olmak demektir. Bizler Atatürkçüyüz, bizler bağımsızlık savaşının ne olduğunu biliriz. Bizler Milli Kurtuluş Savaşı’nı biliriz, Kuvayi Milliye’yi biliriz ve onların çocuklarıyız. Bizler emekten yanayız. Bizler alın terinden yanayız. Bizler sosyal demokratız. Bizler hiç kimsenin inancını, hiç kimsenin yaşam tarzını, hiç kimsenin kimliğini siyasete malzeme etmeyiz. Herkesin kimliği ile övünmesi, herkesin inancına saygı duyulması ve herkesin yaşam tarzına saygı duyulması bizim görevimizdir. Biz o insanın işi var mı yok mu, çoluk çocuğunun durumu iyi mi değil mi, devletten iyi hizmet alıyor mu almıyor mu, biz bunlarla ilgileneceğiz ve bunları yapacağız."

HABERİN TAMAMI

Gündem