Cumartesi Anneleri Çağlayan'da: Bu dava anayasayı hiçe sayan bir davadır

Cumartesi Anneleri Çağlayan'da: Bu dava anayasayı hiçe sayan bir davadır
Cumartesi Anneleri’nin kayıpları için düzenlediği oturma eyleminin 700'üncü haftasında gözaltına alınan 46 kişinin yargılandığı davanın dördüncü duruşması öncesinde Çağlayan Adliyesi’nde açıklama yapıldı. Açıklamada, "Bu dava; toplumun her kesiminden insanın haklı bir mücadele olarak gördüğü Cumartesi Anneleri/Cumartesi İnsanları üzerinden itiraz etmenin, hak talep etmenin, toplanma ve gösteri özgürlüğünü kullanmanın bir suç haline getirildiği, bizzat Anayasa'yı hiçe sayan bir davadır" denildi.

Cumartesi Anneleri’nin kayıpları için düzenlediği oturma eyleminin 700'üncü haftasında gözaltına alınan 46 kişinin yargılandığı davanın dördüncü duruşması öncesinde Çağlayan Adliyesi’nde açıklama yapıldı. Açıklamada, "Bu dava; toplumun her kesiminden insanın haklı bir mücadele olarak gördüğü Cumartesi Anneleri/Cumartesi İnsanları üzerinden itiraz etmenin, hak talep etmenin, toplanma ve gösteri özgürlüğünü kullanmanın bir suç haline getirildiği, bizzat Anayasa'yı hiçe sayan bir davadır" denildi.

Cumartesi Anneleri, 23 Ağustos 2018'de, eylemlerinin 700’üncü haftasında polisin müdahalesiyle karşılaşmıştı. Müdahalede gözaltına alınan 46 kişi hakkında, ‘Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü Kanunu'na muhalefet’ suçundan dava açılmıştı. Sanıkların 6 aydan 3 yıla kadar hapisle cezalandırılmasının istendiği davanın dördüncü duruşması İstanbul 21. Asliye Ceza Mahkemesi'nde başladı.

Duruşma öncesi, yargılanan Cumartesi Anneleri ve avukatları ile sivil toplum örgütlerinin temsilcileri Çağlayan Adliyesi'nin önünde ortak bir basın açıklaması yaptı. Açıklamaya, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, HDP milletvekilleri Murat Çepni, Hüda Kaya, İHD Eş Genel Başkanları Eren Keskin ile Öztürk Türkdoğan da katıldı. Ortak açıklamayı, gözaltında kaybedilen Fehmi Tosun’un kızı Besna Tosun okudu. Açıklamada şöyle denildi:

"ANAYASAL HAKLAR İKTİDARIN İZİN VERDİĞİ KADAR KULLANILIR HALE GELDİ"

"Anayasa'nın 34. maddesi ‘Herkes, önceden izin almadan, barışçıl toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir’ diyor. Biz bu hakkımızı kullandığımız için bugün Çağlayan Adliyesi’ndeyiz. Çünkü var olan Anayasa, vatandaş olarak bizi korumuyor ve başta yargı olmak üzere devletin temel organlarını da bağlamıyor. Yani Anayasa, anayasa olma vasfını kaybetti ve sıradan bir metin haline getirildi. Türkiye anayasasız bırakıldı. Anayasal haklar, iktidarın izin verdiği kadar kullanılabilir hale geldi.

Cumartesi Anneleri ve Cumartesi İnsanları’nın yargılandığı bu dava; iktidarın kendi yarattığı siyasi krizi aşmak için yargıyı toplumu susturma, sindirme aracı olarak kullanmasının sonucu ortaya çıkan bir davadır. Bu dava; toplumun her kesiminden insanın haklı bir mücadele olarak gördüğü Cumartesi Anneleri/Cumartesi İnsanları üzerinden itiraz etmenin, hak talep etmenin, toplanma ve gösteri özgürlüğünü kullanmanın bir suç haline getirildiği, bizzat Anayasayı hiçe sayan bir davadır."

Cumartesi Anneleri de sırasıyla söz alarak yaşadıklarını ve acılarını anlattı.




“ANNE AYRIMI YAPMAYIN”

İnsan Hakları Derneği Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan da “Hiçbir zaman Cumartesi Meydanı'ndan vazgeçmeyeceğiz. Önümüzdeki haftalarda göreceksiniz yeniden oranın bir hafıza mekânı olduğu bilinciyle orada oturma eylemlerimizi gerçekleştireceğiz" dedi. Türkdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Siyasi iktidar aldığı keyfi kararlarla buraları bize yasakladığını zannediyor. Daha sonra da bakın sürekli olarak yıllarca, onlarca yıl boyunca bir hafıza mekânı olarak kullanılan bir mekanı yasaklayabileceğini zannediyor. Burada biz kendimizi savunmak durumunda kalıyoruz. Oysa davacı olan biziz, biz. Kayıplarımızın akıbetini soran biziz. Bizi davalı olarak sanık kürsüsüne oturtanların utanması gerektiğini söylemek istiyorum. Haklarımız için mücadeleyi sonuna kadar elbette ki sürdüreceğiz. Hanife anneye yaşatılan bu acının tarifi imkânsız. İktidarda bulunanlar bu acıları artık yaşatmayın. Anne ayrımı yapmayın.”

KAFTANCIOĞLU: BU ZİHNİYETİ İKTİDARDAN İNDİRİP HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜNÜ TESİS EDECEĞİZ

CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu da yargının araçsallaştırıldığını belirterek, şunları söyledi:

“Devletin dini adalettir ve ne yazık ki biz adaletini kaybetmekle kalmayıp siyasi düşünüşü için araçsallaştırılmış bir siyasi iktidar ve yargılamayla karşı karşıyayız. Bugün Cumartesi Anneleri, Cumartesi İnsanları da bundan nasibini alıyorlar. Asıl 700'üncü haftada Cumartesi Anneleri'ne bu eziyeti işkence edenlerin yargılanması, cezalandırılması gerekirken yargılanması gerekenler değil, adalet ve hakikat arayışında bulunanlar yargılanıyor. Biz bu yargılamalarının niye yapıldığını da biliyoruz. Korku salıp en demokratik, en meşru ve en doğru yerde olan mücadeleleri bu şekilde susturarak toplumda oluşturulmaya çalışılan korku duvarlarını biraz daha yükseltmeye çalışıyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar. Kimleri yargılarlarsa yargılasınlar bizler bu ülkede adalet ve hakikat arayışına devam edeceğiz. Mücadeleyi büyüteceğiz ama daha da önemlisi bu zihniyette olanları bu ülkeden gönderip, iktidardan indirip yeniden hukukun üstünlüğünü tesis edeceğiz diyorum. Bu yargılamada geçen günlerde gerçekleşen Gezi Yargılaması gibi Boğaziçi Üniversitesi yargılaması gibi onlarca sayısını arttırabileceğimiz yargılamalar gibi araçsallaştırılmış yargının toplum üzerinde kurmak istediği baskının bir sonucu.” (Fahrettin Öztürk, Gaye Şeyma Can, Anıl Verel / ANKA)

Gündem