Davutoğlu: Bugünkü durumu meşrulaştıracak hiçbir ittifakı doğru görmem

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, partisinin İstanbul İl Başkanları toplantısında açıklamalarda bulundu. Davutoğlu burada İstanbul'un Türkiye'nin kalbi olduğunu belirtti ve "Kanal İstanbul sadece rant projesidir" dedi.

Karar'da yer alan habere göre, Davutoğlu, açıklamalarının ardından toplantının önemli kısmını gazetecilere ayırdı ve gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin "Daha önce hiç istifa etmeyi düşündünüz mü? Sayın Cumhurbaşkanı yanlış yaptığı beyanında bulunsa bu duruma karşılık tavrınız ne olur?" sorusuna şu yanıtı verdi:

'DEVLET HAYATIMDA 4 AŞAMA OLDU'

"İstifa meselesi; benim devlet hayatımda 4 aşama oldu. Bir başdanışman olduğum dönem. O dönemde zaten siyasi değildim. Büyükelçiydim. Sadece 2007'de milletvekilliği seçimi söz konusu olduğunda o zaman Sayın Erdoğan, istifa edip milletvekilliğine aday olup, Sayın Gül'ün cumhurbaşkanlığı sonrasında Dışişleri Bakanı olmam gerektiğini ifade ettiğinde tümüyle istifa edip akademik hayata geri dönmek istediğimi söyledim.

'AKADEMİK ÇALIŞMA İÇİN İSTİFA ETMEYİ DÜŞÜNDÜM'

Ama bir problem olduğundan değil daha sonra barbarca kapatılan Şehir Üniversite'sinin kurulabilmesi için bir akademik çalışma yapmayı düşünüyordum. Bir o dönemdir. Daha sonra Dışişleri Bakanı olduğumda ikinci evre; yoğun dış politikayla ilgilendim. Ülke içindeki bu ekonomik dosyalarla ilgilimiz belli sınırlar içindeydi. Herhangi bir istifa düşüncem olmadı, görevimi yaptım.

'İLKESEL AYRILIKLARA DÜŞTÜĞÜMDE...'

Başbakanken Türkiye'nin bütününü yönetmeye başladığımda giden aksaklıkları çözmek için reform paketleri; başta şeffaflık, siyasi ahlak gibi oluşturduğum zaman ilkesel ayrılıklara düştüğümde de hiç tereddüt etmedim, arkama bakmadan istifa ettim. Başbakanlıktan ayrıldıktan sonra da doğru bildiğim hakikatleri önce içeride sonra dışarıda söyledim.

'HERKESLE GÖRÜŞÜRÜM'

Sayın Cumhurbaşkanı ararsa ben her zaman söyledim; herkesle görüşürüm. Biraz önce de zikrettim. Memleket meselesi söz konusuysa kimseyi dışlamam. Nitekim geçen sene kongre sonrası güçlendirilmiş parlamenter sistem önerimizi yaptığımızda Cumhurbaşkanı dahil bütün siyasi liderler randevu istemiştik. Sayın Bahçeli ve Sayın Erdoğan randevu vermemişti. Verselerdi görüşürdük. Görüşmemek siyasetin doğasına aykırıdır. Kim olursa olsun hasmım dahi olsa sosyal hayatta da selam verenin selamını alırım görüşmek isteyenle görüşürüm. Ben Mevlana'nın torunuyum bunu hep söyledim.

'BUGÜNKÜ DURUMU MEŞRULAŞTIRACAK HİÇBİR İTTİFAKI DOĞRU GÖRMEM'

Ama bu; Cumhur İttifakı benzeri bir ittifakın içinde yer alacağımız anlamına zinhar gelmez. İlkelerimiz dolayısıyla ayrıldık, ilkelerimiz dolayısıyla yeni bir siyasi hareket başlattık. Bu ilkelere dayanan politikalara destek veririz ilkesel olarak. Türkiye'yi bu duruma getirenlerle, bu yolsuzluk girdabına düşenlerle bugünkü durumu meşrulaştıracak hiçbir ittifakı veya iş birliğini doğru görmem."

'YENİ BİR SİYASET ANADOLU'NUN BAĞRINDAN ÇIKACAK'

Başka bir gazetecinin "Siyasi partiler İstanbul ve Ankara partisi midir? Şehirler arasında fırsat eşitliği olduğunu düşünmüyorum" sorusunu yanıtlayan Davutoğlu, yeni bir kalkınma konseptinin hayata geçirilmesi gerektiğini belirterek "Yeni bir siyaset Anadolu'nun bağrından çıkacak" dedi.

KÜRT SORUNU AÇIKLAMASI

CHP'nin "Kürt sorununda muhatabımız HDP'dir" açıklamasını hatırlatan bir gazetecinin "HDP'yi ittifak olarak görüyor musunuz? Kürt sorununda muhatap kimdir?" sorusuna ise Davutoğlu şu yanıtı verdi:

"Kürt vatandaşlarımızın sorunları vardır. Özellikle bölgede kayyum atamaları gibi. Bizim için bütün partiler muhataptır. Meşru olan, Meclis'te işlevi olan bütün partilerle görüşürüz. Muhatap; Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarıdır. Kürt vatandaşlarımızın bütünüdür. Kürtler söz konusu olunca HDP'yi, Türkler söz konusu olduğunda başka bir partiyi sadece muhatap olmak doğru olmaz. Sorunu tek bir adrese endekslediğiniz zaman sorunun çeşitliliği ve farklı aktörler devre dışına çıkmış olur. HDP her siyasi partisi gibi, sadece Kürt sorunu bağlamında değil her konuda her partiyle görüşülür diyalog kurulabilir.

İmralı'dan mektup getiren, Osman Öcalan'ı TRT'ye çıkaranların Türkiye'de meşru olan partilerle görüşülmesinden rahatsız olması doğru değil."

'SAĞLIKLA İLGİLİ KONULARA GİRMEM'

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sağlık durumu hakkında yurt dışında kaleme alınan makaleye ilişkin soruyu yanıtlayan Davutoğlu, "Sayın Erdoğan birlikte de çalıştığımız şu dönemlerde ihtilaf etsek de ben kişiyi değil uygulamaları eleştiririm. Sağlığı üzerine spekülasyon yapılmasını doğru bulmam. Dışarıda çıkan bir yazı üzerine spekülasyon yapmayı doğru bulmam. Sağlıkla ilgili konulara girmem, bunu da doğru bulmam" ifadelerini kullandı.

'TUTUKLU YARGILAMALARA KARŞIYIM'

Siyasi tutukluluklara ilişkin soruyu yanıtlayan Davutoğlu, tutuklu yargılamaların tümüne karşı olduğunu belirterek "Siyasilerin tutuklu yargılanmalarına da esastan karşıyım" dedi.