Selahattin Demirtaş, koğuş arkadaşı Selçuk Mızraklı'yı yazdı: Keko

Selahattin Demirtaş, koğuş arkadaşı Selçuk Mızraklı'yı yazdı: Keko
Yaklaşık altı yıldır tutuklu bulunan Selahattin Demirtaş, Edirne Cezaevi'nde birlikte yattığı eski Diyarbakır Belediye Başkanı Dr. Selçuk Mızraklı'yı yazdı.

HDP'nin eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş, Edirne Cezaevi'nde 19 Şubat 2022 tarihinden beri aynı koğuşta kaldıkları eski Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Selçuk Mızraklı'yla ilgili bir yazı kaleme aldı.

Demirtaş, +Gerçek için kaleme aldığı yazıda, yerine kayyım atanarak tutuklanan Mızraklı ile tanışmasını anlattı:

"2000 yılının başlarıydı, bir yıllık genç bir avukat olarak rahatsızlığım nedeniyle Diyarbakır Devlet Hastanesine gitmiştim. Tabip Odası yönetiminde olan bir arkadaşımın tavsiyesiyle muayene olmak için gittiğim doktorun ameliyatta olduğunu söylediler. Hastane koridorunda beklemeye başladım. Biraz sonra kıpır kıpır bir adam koşturarak yanıma geldi. Kendimi tanıtıp ayaküstü, hemencecik rahatsızlığımı anlatmaya koyuldum. Ben daha lafımı bitirmeden koluma girip “Hele gel bi çay içelim keko, senin işin kolay” dedi.

Doktorlar hastalarına genelde çay ısmarlamazlar. Doğrusu, biraz şaşırmıştım. Samimiydi. Doğallığı, ilgisi ve sıcaklığı yüreğimi ısıtmıştı. Karşılıklı çay içerken beni şaşırtan başka bir şey daha oldu. Koca genel cerrah, çayını tam dokuz şekerli içiyordu."

Mızraklı'ya iftira atan yalancı tanığın Kayseri Bünyan Cezaevinden tahliye edilirken, Mızraklı'nın aynı yerde hapsedildiğini yazan Demirtaş şöyle devam etti:

"Kendisiyle üç ay önce tekrar karşılaştık. Odama girdiğinde gözleri her zamanki gibi ışıl ışıl gülümsüyordu. Sıkıca sarıldık. “Hoş geldin Hocam” dedim, “Hoş bulduk keko” dedi. Biraz hoşbeşten sonra çayını doldurdum, derin bir sohbete daldık.

Buradayız şimdilik. Halkımıza yapılan zulümlere ve haksızlıklara karşı beraber direniyoruz. Dışarıda milyonlar, içeride on binler boyun eğmiyoruz, teslim olmuyoruz. Bu gidişatın, bu düzenin değişeceğine yürekten inanıyoruz. Kararlıyız, umutluyuz.

Zorluklar, engeller, bizi susturmaya çalışanlar, duruşumuzdan rahatsız olanlar yok mu? Çok var. Tahmin ettiğinizden de çok hem de. Ama bizim yüzümüz sadece ve sadece halka dönük. Halk ne istiyorsa ne diyorsa öyle olacak. Biz halkımıza, yeri geldiğinde hizmetkarlık yeri geldiğinde öncülük yapmaktan hiç geri durmadık, bu duruşumuzdan da asla vazgeçmeyeceğiz."

*Keko: Kürtçede ağabey, erkek kardeş.

YAZININ TAMAMI

Gündem