Demirtaş: Ona o seçimi kazandırtmayacağız

Demirtaş: Ona o seçimi kazandırtmayacağız
Kobane davası duruşmasında konuşan HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, “Seni başkan yaptırmayacağım” çıkışının ardından bu kez de “Ona o seçimi kazandırtmayacağız” dedi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanları ve Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyelerinin de aralarında bulunduğu 17’si tutuklu 108 ismin yargılandığı Kobane Davası’nın 20. Blok duruşmaları bugün başladı.

Sincan Cezaevi Kampüsündeki duruşma salonunda yapılan duruşmaya, Sincan Cezaevi’ndeki tutukluların bir kısmı ile diğer cezaevindeki tutuklular SEGBİS ile atıldı.

Mezopotamya Ajansı’nın haberine göre, duruşmada konuşan HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, “Türkiye’nin her yerinde bu davanın kumpasçısı olan İçişleri Bakanı’na bağlı ekipler, sürekli dosyaya girmeye çalışıyorlar. Hakkari Valiliği’nden belge bir hafta içinde gelmiş. Biz istesek bir hafta içinde alamayız. Ama Süleyman Soylu, bir belge gördüğü an hemen delil diye dosyaya gönderiyor” dedi.

AİHM’in Ferhat Encü kararının bugün dosyaya eklendiğini hatırlatan Demirtaş, Encü’ye yönelik polis tokadına tepki gösterdi: “Ferhat Encü dün İstanbul’da kumpasçı Süleyman Soylu’nun görevlendirdiği polis tarafından tokat atılan, eski milletvekilimiz, Roboksi’de ailesi katledilen kişi. Tarafsız, bağımsız yargı, Türk milleti adına göz yaşartıcı kararlar veriyor. Mahkemeler bağımsız ya; 6 yaşındaki çocuğu yıllar boyunca tecavüz eden kişiler hakkında iki yıl boyunca iddianame hazırlanmamış ve gözaltı kararı dahi verilmemiş. Neredeyse hepimiz, ‘örgüt üyeliğinden’ yargılanıyoruz, üst sınırdan verirseniz 9 yıl 10 yıl. Yatarı 6 yıl, burada 6 yıldan fazla yatan var. 67 yıl tecavüzden yargılanan sanık gözaltına bile alınmamış, mahkemelerin ne kadar siyasete bakarak karar verdiğini görüyoruz” diye konuştu.

“Mahkemeler AKP’nin seçim komisyonu gibi hazırlık yapıyor”

Türkiye’de bazı mahkemelerin AKP'nin seçim komisyonu gibi hazırlık yaptığını dile getiren Demirtaş, şunları söyledi: “Heyetiniz ve savcınız da bunu yapıyor, seçim kazandırma faaliyeti yürütüyor. Söz konusu biz olunca, dik duran Kürtler, kadınlar olunca gösterilen muamele bu. Ya tokat atılıyor ya özgürlüklerinden mahrum bırakılıyor ya da annelerimize yapıldığı gibi yerlerde sürükleniyor. Bu trajediye son vereceğiz, seçime 5 ay kaldı. Seçim sonuçlarına göre Türkiye’de nasıl bağımsız tarafsız bir yargı olması gerekiyorsa onun mücadelesini veriyoruz şimdi ve seçimde de vereceğiz. Herkesin gözünün içine baka baka AKP ve MHP’li olmadığını göstermekten çekinmeyen şahıslar gelip hâkimlik ve savcılık kürsüne oturup bir partiyi yargılıyor ya da cemaatten çıkan şahıslar polis olup ya tokat atıyor ya yerde işkence ediyor ya da kadınları dövüyor.

“Bir yerde Kaftancıoğlu’na ceza verilir, bir yandan İmamoğlu’na, bir yandan Gültan Kışanak’a, bir yandan bize. Bu mu tarafsız bağımsız yargı. Bariz bir şekilde savcının Cumhurbaşkanlığı avukatlığını yaptığını görüyoruz.

“Bu hücrede canımı ortaya koyacağım, ama ona o seçimi kazandırtmayacağım”

“Bunun hesabını soracağız, biz halkımızın iradesini temsil ediyoruz, buradaki herkes milyonların iradesidir, milyonların iradesine İstanbul'da tokat atanlardan da bizleri yargılayanlardan da hesap soracağız. Sözümüz var, bunlar yargı önünde hesabı görülecek davalardır. Türkiye’nin en önemli seçim sonucunun kaderi ile oynadınız, şimdi de öyle yapacaksınız. Ben Selahattin Demirtaş, bu hücrede canımı ortaya koyacağım ama ona o seçimi kazandırtmayacağız. O iktidar sandığa gömülecek. Ömrümüzün 6 yılını burada direnerek geçirdik, bu hakareti içimizde sindirmeyeceğiz, bu kumpasları kuranları sandığa gömeceğiz.”

Bu sırada Demirtaş’ın sözünü sık sık kesen mahkeme başkanı, mikrofonu kapattı. Tutuklu siyasetçiler duruma tepki gösterirken, Sebahat Tuncel hakkında “duruşma düzenini bozmaktan” tutanak tutuldu.

Demirtaş’ın reddi hâkim talebi ise reddedildi.

Duruşmaya verilen aranın ardından Demirtaş yeniden söz aldı.

Söylediklerinin siyasi ama hukuk çerçevesi içerisinde olduğunu söyleyen Demirtaş, “İmamoğlu’nun davasının siyasi irtibat olduğundan kaynaklı gündeme getirdik. İmamoğlu davası buradan görülmüyor ama bu davaların hepsi saraydan ve siyasi saiklerle görülüyor” dedi.

AKP Meclis Başkanvekili Bülent Turan’ın kendisi hakkındaki açıklamalarını “hedef gösterme” olarak nitelendiren Demirtaş, “Neden bizi bu kadar uzun tutuklu yargıladığınızın resmidir. Ülkü Ocakları ‘Demirtaş teröristtir’ diye devasa pankart asıyor. Çünkü mahkemenizin uzun tutuklama sürecini devam ettirmek için bu algıyı yaratmak zorunda. Günlük ortalama 10 bin ila 100 bin arasında HDP ve Demirtaş aleyhinde tweet atılıyor. Sosyal medyada troll ayağını ayrı örgütlüyorlar, Cumhurbaşkanı Mardin’de yaptığı konuşmada, ‘2023 seçimlerinde terör örgütü uzantısını sandığa gömecek misiniz’ dedi. Bu söylemlerin davayla ilgisi yok mu? Biz buradan ona cevap vermeye kalkınca mikrofonu kapatıyorsunuz. Ortada bir suçlama, iddianame yok ki ortada bir kumpas var ve bu kumpas sahipleri de dışarıda söylüyor” diye konuştu.

Demirtaş, yargıyı etkilemekten Bülent Turan hakkında suç duyurusunda bulunulmasını talep etti.

Demirtaş, şöyle devam etti: “Ferhat Encü gibi birine kimsenin haddi değil o tokadı atmak. Bizim öfkemiz bundandır. Bülent Turan, mahkeme heyetine övgü dizdi, size yaptı o övgüyü, ne yapalım, buna da cevap mı vermeyelim? Dün il eşbaşkanımız ki 27 yakını bombalarla katledilen bir insan, vekil iken tutuklanan birinden söz ediyoruz. Ferhat Encü’ye tokat atılıyor, siyaseten bize yapılanlar akıl alır gibi değil. Bir yere kadar, onurumuzu çiğnetmeyelim diye sesimizi halka duyurmak istiyoruz ama mikrofon kapatılmaz. Bizim tutukluluğun siyasi şantaj olarak Meclis aralarında konuşulması noktasında heyetinizin zedelendiği kanaatindeyim. Halkımızın onuru kırılıyor, biz nereye gidiyoruz, bu ülke kimin tapulu malı. Bu partinin yönetici olduğumuz için buradayız, partimize atılan bir tokat bizlere ve halkımıza atılmıştır.”

Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) eski Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel de iktidarın Kürtlere dair Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararlarını uygulamadığını belirtti. Tuncel, “Erdoğan istediğini tanıyor, istemediğini tanımıyor. Bu durum ortadan kalkmadığı sürece gerçek bir yargılamadan söz edilemez” dedi.

Yüksekdağ: Kim tarihin tokadını yiyecek?

HDP eski Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, bu davanın siyasi bir dava olduğunu ifade ederek, şunları söyledi: “Biz hakikatin savunuculuğunu yapmaya devam edeceğiz. Baştan sona bir siyasi yargılama söz konusu ise karşınıza çıkan insanlar Türkiye toplumuna yön verecek insanların sözünü kesemezsiniz. Biz saray operasyonu ile tutuklandık, bundan sonraki süreçte sarayın yargı makamları tarafından sözümüzün kesilmesine devam edilecek ama biz asla duruşumuzdan ödün vermeyeceğiz.

“Tahliye kararı verdiniz, şu an ben tahliye edildim mi edilmedim mi bilmiyorum. Aylarca yargı, AİHM kararı nasıl uygulanamaz, diye içtihat çalışıyor. Demirtaş kararını uygulamamakta direniyorsunuz. Üç tane AİHM kararı var elinizde. AİHM kararını uygulamamak ile siyaset yapıyorsunuz.”

Ferhat Encü’ye yönelik polis şiddetine dair de Yüksekdağ, “Biz gösteri özgürlüğümüzü kullanmak istediğimiz için saldırılara maruz bırakılıyoruz. Bugün bu yargılama da en büyük şiddet biçimidir. Bu duruşmalarda da ifade özgürlüğümüz bile ihlal ediliyor. Bugünün koşullarında tokat da atabilirsin, tokat da yiyebilirsin ama bu işin sonunda kim tarihin tokadını yiyecek. Biz, bize vuruldukça inadımızı büyüttük. Aradan geçen 6 yıl ve iki buçuk yıl boyunca biz daha fazla büyüyerek yolumuza devam ettik. Bu zamana kadar bize dönük hukuksuzluk ve gasp hareketini sürdürmekten vazgeçin. Yazın kararınızı herkes işine baksın” diye seslendi.

Duruşmaya yarın devam edilecek.

Gündem