Gazete Duvar yazarı Hamza Aktan, "Bu çok katmanlı bir mesele. Öncelikle benim HDP ile Demirtaş arasındaki ilişkinin ne olduğuna dair şahsi olarak bir bilgim yok. Bu durum iki taraf arasındaki bir anlaşmazlıktan kaynaklanıyor olabilir" değerlendirmesinde bulundu.
Aktan'ın sözleri: "Fakat seçimde gözlemlediğimiz bir konu var ki, HDP tabanı da bazı konularda sözünü partiye ulaştıramadı.
Bu TİP ve ayrı liste tartışmasında da bazı adaylarla ilgili tartışmalarda da böyle ilerledi. HDP’nin bu konuda dışarının müdahalesine çok da açık olmadığını sergileyen bir görüntü gözlemledik. Bu Demirtaş özelinde de böyle mi ilerlemiştir emin değiliz. Ancak Demirtaş’ın bu yönde bir şikayeti olduğu anlaşılıyor. Sonuç olarak HDP’nin siyasetine müdahil olamadığını anlıyoruz. İki tarafın da bu tartışmayı giderecek bir iletişim kurması gerektiğini düşünüyorum.
Çünkü ne HDP Demirtaş’tan ne Demirtaş HDP’den vazgeçer. Yine benzer şekilde ne Demirtaş Kürt sorununun çözümü yönünde politika üretmekten vazgeçebilir ne de Kürtler Demirtaş’ı bırakır. İki tarafın organik bir ilişkisi var. Dolayısıyla Demirtaş’ın politikayı bırakıyorum demesini bu meseleyi tartışmak için bir zaman ayırma talebi olarak değerlendiriyorum.
Kaldı ki Demirtaş yıllar önce bir mitinginde, “Demirtaş ben değilim, sizsiniz” demişti. O artık bir şahıs olmaktan çıktı. Yürüttüğü siyasi mücadele ile siyasi bir figüre dönüştü. Öte yandan hükümet de bir siyasi figür olarak Demirtaş’ı rahat bırakmayacaktır.
Ve son seçim kampanyasında olduğu gibi Demirtaş üzerinden kara propaganda yürütmeye, Kürt hareketini itibarsızlaştırmaya devam edecektir. Dolayısıyla hem HDP’nin hem de Demirtaş’ın karşılıklı bir muhasebeye ihtiyaç duyduğunu ve bu süreçten de yapıcı bir çözümle çıkacaklarını düşünüyorum."