DP Genel Başkanı Uysal: 'Asrın felaketi değil asrın fiyaskosu'

DP Genel Başkanı Uysal: 'Asrın felaketi değil asrın fiyaskosu'
Deprem bölgesi Malatya’yı ziyaret eden Gültekin Uysal, "Asrın felaketi diyerek kendilerinin sorumluluğunu üzerlerinden atmak için bir propaganda çabasına girmek yerine aslında bu asrın fiyaskosu diyebileceğimiz fiyaskonun provasını Marmaris’te, Milas’ta yaşanan yangın felaketiyle de görmüştük" dedi.

Deprem bölgesi Malatya’yı ziyaret eden Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Gültekin Uysal, "Asrın felaketi diyerek kendilerinin sorumluluğunu üzerlerinden atmak için bir propaganda çabasına girmek yerine aslında bu asrın fiyaskosu diyebileceğimiz fiyaskonun provasını Marmaris’te, Milas’ta yaşanan yangın felaketiyle de görmüştük" dedi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba ise, "Malatya halen normalleşebilmiş değil, ticari yaşam tamamen durmuş durumda" diye konuştu.

Deprem bölgesi Malatya’yı gelen DP Genel Başkanı Gültekin Uysal ve Genel Başkan Yardımcısı Cemal Enginyurt; CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, CHP İl Başkanı Barış Yıldız ve partilileri ziyaret etti.

Saldırıya uğrayan il başkanı: Malatya'nın her kesiminden destek geldi

Dün yumruklu saldırıya uğrayan CHP Malatya İl Başkanı Barış Yıldız burada yaptığı açıklamada, "Dün yaşadığımız provokasyon girişiminin tüm Malatyalıları incittiğini Malatya’da hiç kimsenin sahiplenmediğini biliyorum. Malatya’nın tüm renklerinden farklı tüm kesimlerinden aldığım telefonlara öncelikle çok teşekkür ediyorum. Demokrat Parti Genel Başkanımız Sayın Gültekin Uysal’a, Sayın Milletvekilimiz Cemal Enginyurt’a ve il başkanımıza ziyaretleri için teşekkür ediyorum" dedi.

'Malatya en fazla hasar alan yerlerden biri'

Veli Ağbaba şunları söyledi:

"Demokrat Partimizin sayın Genel Başkanı Gültekin Uysal’a Malatya’da bulunduklarım için dayanışma gösterdikleri için çok teşekkür ediyoruz. Kendileri de Malatya’yı gezdiler, Malatya halen normalleşebilmiş değil ticari yaşam tamamen durmuş durumda.

Malatyalıların bir serzenişini kendilerine aktaralım. Malatyalılar kamuoyunda Malatya’da deprem yaşanmamış gibi görünmesine sitem ediyor. Malatya en çok depremde bina yıkılan kentlerden birisi yaklaşık merkezde yüzde 71’i ya ağır hasarlı ya yıkılmış durumda,

Doğanşehir ilçemizde beldelerimiz yok olmuş durumda, Akçadağ’da Ören, Kozluca yok olmuş durumda. Malatya’da ölü sayısının az olmasının sebebi 2. depremde genelde binaların iş yerlerinin yıkılması dolayısıyla ölü sayısı az ama yıkım çok fazla. Ben tekrar Malatya’mızı ziyaret ettiğiniz çok teşekkür ediyorum."

'Malatya'daki durum bilinenin çok ötesinde'

Gültekin Uysal şunları söyledi:

Milletimiz bir millet olma bilinci ile kim nereye uzanmaya çalışıyorsa elden ne geliyorsa yardımları, arama kurtarma çalışmalarından başlayarak, sivil bütün örgütleri alana çıktı ama tabii burada devlet olarak siz hep yaz gününü hesap etmişsiniz.

Hiçbir şekilde olumsuz riskli birtakım gelişmelere depremler dahil olmak üzere hazırlığınızı yapmamışsınız. Asrın felaketi diyerek kendilerinin sorumluluğunu üzerlerinden atmak için bir propaganda çabasına girmek yerine aslında bu asrın fiyaskosu diyebileceğimiz fiyaskonun provasını Marmaris’te, Milas’ta yaşanan yangın vesilesiyle de görmüştük ama bu ana kadar hiçbir hazırlıklarının olmadığını ele geçireceğiz mantığıyla Kızılay’ı ele geçirerek, Kızılay’ın nasıl çadır satılabildiği aklımızın, mantığımızın kabul edemediği bir durum.

Bunca zaman olana kadar halen insanlar çadırlara ulaşamıyor, konteynerlere ulaşamıyor. Bütün bunlar bir vaka. Biz ısrarla milletimizin bu ıstırabını dindirmek adına tekrar ve tekrar deprem bölgelerine arkadaşlarımızla beraber tüm siyasi partiler gibi neresinden bu yarayı sarabiliriz bu noktada hissiyata sözcü olabiliriz bunun gayreti içerisindeyiz.

'Saadet Partisi'ne aşevi üzerinden yapılan dışlayıcı tavrı kabul edemeyiz'

Saadet Partisinin Aşevini de ziyaret ettiğini ifade eden Uysal konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Başından beri gittiğimiz her noktada ifade ediyoruz. Hepimizin ortak meselesi bu acıyı nasıl kısa sürede üzerimizden atarız olmalı. Herkes bulundukları mahallelerde girişim içerisinde. Saadet Partisi de çok önemli bir hizmet veriyor orada.

Bu dışlayıcı dili anlayışı hiçbir şekilde kabul etme şansımız yok. Keşke hükümet sorumlu olduğu bu hazırlığını gereğini yapsaydı da diğer örgütlenmelere ihtiyaç kalmasaydı ama "yardım yapılacaksa ancak ben yaparım, aşevi kurulacaksa ancak ben yaparım benim dışımda kimse yapamaz" anlayışının bu bölücülüğün bu ülkenin her bir vatandaşının Cumhurbaşkanı olabilmeyi becermek yerine sadece kendisine oy verenlerin cumhurbaşkanı olmayı başardığı için Sayın Erdoğan bu anlayış buralara da yansıyor bunlar üzücü.

Hele böyle bir acının ortasında bunları konuşmak daha da üzücü bu açıdan hiçbir şekilde kabul edilemez bir davranış."(ANKA)

Gündem