Deprem bölgesinde evi az hasar görmüş ya da hasarsız olan öğretmenler de şartsız tayin hakkı istiyor

Deprem bölgesinde evi az hasar görmüş ya da hasarsız olan öğretmenler de şartsız tayin hakkı istiyor
Depremde evleri az hasar gören ya da hiç hasar görmeyen öğretmenlere şartsız tayin hakkı verilmemesine dair konuşan Koçyiğit, “Bütün tayin hakkı isteyen eğitim emekçilerine koşulsuz bir şekilde bu hak tanınmalı” dedi. Özbay ise Milli Eğitim Bakanı Tekin’e çağrıda bulunarak “Milli Eğitim Bakanı’na oturduğu koltuğun hakkını vererek, bu sorunlara ivedilikle eğilmesi ve tespitlerimize/önerilerimize kulak vermesi çağrısında bulunuyoruz” açıklamasını yaptı.

ESRA TOKAT


Milli Eğitim Bakanlığı'nca, Kahramanmaraş merkezli depremlerden ağır derecede etkilenen Adıyaman, Hatay, Kahramanmaraş ve Malatya ile Gaziantep'in İslahiye ve Nurdağı ilçelerinde öğretmen kadrolarında görev yapanlardan 30 Eylül 2023 tarihi itibarıyla 3 yıllık çalışma süresini dolduranların iller arası mazerete bağlı yer değiştirme duyurusu yayımlandı.

Başvurular 6-7 Eylül'de

Bakanlık tarafından yayımlanan duyuruya göre; söz konusu bu il ve ilçelerde görev yapan öğretmenlerden deprem nedeniyle eşi veya çocuğu vefat edenler, kendisinin/eşinin anne veya babası vefat edenler, deprem esnasında ikamet ettikleri binanın orta veya ağır hasarlı olduğunu ya da yıkıldığını belgelendirenler, yer değiştirme başvurusunda bulunabilecek. Başvurular, 6-7 Eylül tarihleri arasında alınacak, atamalar ise 8 Eylül tarihinde gerçekleştirilecek.

Evi az hasarlı ya da hasarsız olanlar da yararlanmak istiyor

Ancak evi az hasarlı olanlar bu haktan yararlanamayacak. Sosyal medyada evi az hasarlı olan ve depremden etkilenen pek çok öğretmen ise duruma tepkili. Ev sahiplerinin kendilerini evden çıkarttıklarını belirten pek çok öğretmen ‘kalacak yerimiz yok’ diyerek şartlı tayin hakkından yararlanmak istiyor.

Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası Genel Başkanı Kadem Özbay ve Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi Kars Milletvekili ve Milli Eğitim, Kültür, Gençlik Ve Spor Komisyonu Üyesi Gülüstan Kılıç Koçyiğit konuya dair Kısa Dalga’ya değerlendirmelerde bulundu.

‘Bütün tayin hakkı isteyen eğitim emekçilerine koşulsuz bir şekilde bu hak tanınmalı’

Koçyiğit, atanma şartının binaların hasarlarına bakılmadan yapılması gerektiğini ifade etti. Yeni eğitim ve öğretim yılının dünya kadar sorun ile başladığını söyleyen Koçyiğit, “Deprem bölgesindeki sorunlar katmerleşerek büyüyor. Eğitim emekçileri çok haklı. Onlar çok büyük bir deprem yaşadılar, büyük yıkımlara maruz kaldılar, çok büyük travmalar geçirdiler. Hala o travmaların içinde de eğitim vermelerini beklemek çok büyük bir haksızlık. Bu yüzden evleri az, orta ya da ağır hasarlı olup olmamasına bakmaksızın bütün tayin hakkı isteyen eğitim emekçilerine koşulsuz bir şekilde tayin hakkı tanınmalı. Çünkü bu insanların kendisini onarmaya, bu travmalarını atlatmaya ihtiyaçları var. Belki sevdiklerini, akrabalarını ve öğrencilerini kaybetti eğitim emekçileri. Bu yüzden aynı yerde kalıp hiçbir şey olmamış gibi devam etmeleri beklenemez. Bu hem kendileri hem de eğitim verdikleri öğrencileri açısından sağlıklı bir süreç olmayacaktır” dedi.

‘Şatafata, lükse para harcayacaklarına eğitim emekçilerinin atamasını yapsınlar’

Bölgenin eğitim emekçisi ihtiyacının şu anda atama bekleyen yüz binlerce eğitimciden karşılanabileceğinin altını çizen Koçyiğit, “Kimse de kalkıp ‘biz deprem bölgesindeki eğitim sorununu nasıl çözeceğiz?’ demesin. Şatafata, lükse para harcayacaklarına eğitim emekçilerinin atamasını yapsınlar. Bunların ataması yapılarak ya da rotasyonlarla çok hızlı bir şekilde buradaki ihtiyaç giderilebilir. Ben inanıyorum ki binlerce öğretmen atamaları yapıldığında canla başla deprem bölgesinde sürece dahil olup eğitim vereceklerdir” ifadelerini kullandı ve şunları söyledi:

‘Eğitim emekçilerinin bu taleplerinin yanındayız’

“Bir ev hasarı üzerinden yapılan değerlendirmenin aslında insani yaklaşımdan ne kadar uzak olduğunu da görüyoruz. Evi hasarsız olabilir ama kirada olabilir eğitim emekçisinin evinin hasarını ölçecek bir sistem var ama ruhsal olarak aldığı yaraları, travmaları ölçecek bir barometre yok. Bu anlamıyla eğitim emekçilerinin bu taleplerinin yanındayız.”

‘Deprem bölgesinde herkes kaderine terk edilmiş durumda’

Ancak atanacak öğretmenlerin de barınma sorunu olacağını ifade eden Koçyiğit, “Sosyal bir devletin afet olmadan önce bu planlamaları yapması gerekirdi. AFAD dediğimiz içi boşaltılmış, liyakatsiz bir kurum var sadece. Deprem bölgesinde deyim yerindeyse herkes kaderine terk edilmiş durumda, herkes kendi çabasıyla yaşama tutunmaya çalışıyor. Oysa bir Afet Bakanlığı olsaydı konut stoğu dönüştürülürdü ve barınma ihtiyacı giderilirdi. Bunların hiçbiri yapılmadı. Depremden sonra da bölgede zorunlu çalışan kamu çalışanları için hızlıca prefabrik konutlar yapılabilirdi ama bunlar da yapılmadı. Atanan ve bölgedeki öğretmenler çok kötü şartlarda barınmaya çalışıyor, hala çadırlarda kalanla var” diye konuştu.

Bakan Tekin’e eleştiri: ‘Sorun çözmekten çok dinci bir eğitim sistemini hayata geçirmeyi amaçlıyor’

Bu noktada yeni atanan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’i de eleştiren Koçyiğit, “Yeni atanan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin eğitimdeki gerçek sorunları, deprem bölgesindeki öğretmen ve öğrencilerin problemlerini çözmekten çok AKP iktidarının hem militan hem de ideolojik saikleriyle eğitimi yürüteceğini, dinci bir eğitim sistemini hayata geçirmeyi amaçlıyor. İmamhatiplerle, cemaatlerle, vakıflarla, Kuran kurslarıyla yetinmeyen Milli Eğitim Bakanlığı kamu eğitimini de dinselleştiren, tarikatlaştıran bir anlayışı bütün müfredata yansıtıyor” dedi.

Özbay: ‘Kayıpları sebebiyle ekonomik destek sağlamalı’

“MEB’in, deprem bölgesindeki tüm eğitim çalışanlarının maddi kayıplarını ve psikolojik durumlarını göz önüne alarak şartsız bir şekilde tayin taleplerini dikkate almalı ve kayıpları sebebiyle ekonomik destek sağlamalı” diyen Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası Genel Başkanı Kadem Özbay ise deprem bölgesinde hala devam eden barınma sorununa da dikkat çekti:

‘Çok net bir barınma krizi yaşanmakta’

“Geçen yıl 1000-2000 TL’ye kiralık ev bulabildiğimiz yerlerde kiralar ortalama 10 bin TL olmuş durumda. Az hasarlı ve sağlam binalardaki dairelerin kiralarının ise 20-25 bin civarına çıkmış durumda, konut yetersizliği sebebiyle bu paraları ödemeyi göze alsanız bile boş yer bulamayabiliyorsunuz, çok net bir barınma krizi yaşanmakta” dedi ve ekledi:

Yusuf Tekin’e çağrı: ‘Milli Eğitim Bakanı oturduğu koltuğun hakkını versin’

“Bölgedeki eğitim emekçileri de barınma, ulaşım gibi kritik sorunları için çözüm bekliyor. Ayrıca deprem bölgesindeki öğretmenler en az 2 kat yüksek hizmet puanı istiyor. Üstelik fedakarca emek verdiği koşulların yanında bu istekleri çok çok az kalır. Milli Eğitim Bakanı’na oturduğu koltuğun hakkını vererek, bu sorunlara ivedilikle eğilmesi ve tespitlerimize/önerilerimize kulak vermesi çağrısında bulunuyoruz. Altını çiziyoruz: Boşa harcanan her saat, ülkenin geleceğinden onlarca yıl götürmektedir.”

Gündem