Deprem bölgesindeki kadınlara kurumlardan "şiddet" yanıtı: Böyle bir dönemde olmaz
Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı, “Depremden etkilenen bölgelerde kadınların şiddetten uzaklaşma deneyimleri ve destek mekanizmaları” isimli bir rapor yayımladı. . Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı’ndan Birgül Karakaş, deprem bölgesinde şiddete uğrayan kadınlara "Nasıl böyle bir gündemle geliyorsunuz, herkes canının derdinde şiddet söz konusu olamaz böyle bir dönemde herkes temel ihtiyaçlarına bakıyor" denildiğini aktardı.
Başka kentlere sığınak talebiyle giden kadınlarla görüştüklerini de belirten Karakaş, "Çevre illerde 'kontenjan eksikliği' gerekçeleriyle ya da akut şiddete maruz kalıp gelmediği için 'Şiddet değil, barınma ihtiyacı' şeklinde değerlendirildiğini söylediler. Kadınlar, şiddete maruz kaldığına dair ellerinde belge olduğu halde 'Bu kalacak yerin olmadığı için getirdiğin bir talep. En fazla yapabileceğimiz size çadır vermek' denildiğini ifade ettiler. Kadınların hukuki desteğe ihtiyacı var" bilgisini verdi.
Kadına şiddet deprem sonrasında da devam etti
Raporda, şiddete maruz kalan kadınlara hizmet sağlamakla yükümlü kamu kurumlarının mevcut durumları, şiddete maruz kalan kadınlara hizmet sağlamakla yükümlü kamu kurumlarında çalışanların desteklenmesi, deprem sonrasında dayanışma merkezine gelen başvurular ve kadınların deneyimleri paylaşıldı. Kadına şiddetin deprem sonrasında da devam ettiğinin belirtildiği raporda, kadınların ihtiyaçları sıralandı.
Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı’ndan Sosyal Çalışmacı Birgül Karakaş, depremzede kadınların yaşadıklarını ANKA Haber Ajansı'na anlattı:
"Mor Çatı olarak kendi içimizde değerlendirme yapmaya başladık. Birkaç hafta sonra ziyarete gittik. 20-24 Şubat dönemine denk geliyor, 6 farklı ili ziyaret etmiştik. Gittiğimizde orada bir koordinasyonsuzluk olduğunu, acil eylem planının olmadığını görmüş olduk. Kurum ziyaretlerini yaptık ciddi bir mücadele olduğunu, herkes bireysel çabasıyla ve dışarıdan gelen desteklerle çalışmayı sürdürmeye çalışıyordu. Ciddi bir yıkım vardı ve kurumları bulmak da zorluk çektik. Hepsi bazen tek bir binaya toplanmıştı. Şiddete maruz kalan bir kadın herhangi bir kuruma ulaşıp destek alamayacaktı. Tek ulaşabilecekleri kaynağın AFAD görevlileri olduğunu öğrendik. AFAD görevlilerinin şiddete maruz kalan bir kadının nereye yönlendireceği konusunda bir bilgi sahibi olmadığını gördük. Kadınların kendilerine özgü bazı ihtiyaçları vardı bunlarla ilgili de özel bir çalışma yapılmış değildi. Hangi görevliyle görüşsek, "Şiddete maruz kalan bir kadınla karşılaştığınızda nasıl yönlendireceksiniz?" dediğimizde "Gereken yapılır" cevabı oldu."
'Kadınlar ayrı çadırlarda kalamadılar'
"25-28 Nisan'da ikinci bir ziyaret gerçekleştirdik. ŞÖNİM'ler, (Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi) barolar ve belediyelerdi. Kadınlar şiddete maruz kaldığında koordinasyonu sağlamakla yükümlü olan ŞÖNİM'lere ve hukuki süreçlerle ilgili barolara ve diğer desteklerle ilgili belediyelere ihtiyacı vardı. Ancak buralarda çalışanların da depremzede olduğunu ve dışarıdan gönüllülerin de desteklenmemiş olduğunu gördük. Bu kişilerin çok uzun süre bölgede çalışıp aslında kaynaksız bırakıldığını, birisi onlara başvurduğunda onların da yapabileceği bir mekanizmanın ellerine teslim edilmediğini görmüş olduk. Bu iki ziyaret arasında 5 ay geçmesine rağmen yine gördüğümüz şey aynı şeydi. Kadınlar ayrı çadırlarda kalamadılar."
'Herhangi bir takip süreci işletilmedi'
"Boşanma aşamasında olan, boşanan, ailesinden ayrı bir hayat kuran kişiler bu haklarından yoksun bırakıldılar. Hane ihtiyacı olarak geçti ve başkasının hanesinde görünmek zorunda kaldılar. Bu da şiddetten uzaklaşmaya çalışan bir kadını şiddet ortamında kalmaya mecbur bırakan, başka seçenek sunmayan bir hal almıştı. Mekanizmalar çalıştırılmadığı için gizlilik kararı uzaklaştırma kararı bunların süreleri nasıl bir ihlalle karşılaştı bunlarla ilgili herhangi bir takip süreci işletemediklerini gördük."
Sığınak ihtiyacı duyan kadınlar başka şeylere yönlendiriliyor
"Mor Çatı olarak ilk yaptığımız şeylerden biri, deprem olduktan sonra bölgede olan kadına yönelik erkek şiddetiyle mücadele eden mekanizmalarla irtibata geçmekti. Bunlardan biri de "Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü'. Oraya ulaştığımızda bölgede bütün illerdeki sığınakların boşaltıldığını öğrendik, bütün sığınaklar tahliye edilmişti. İnisiyatifle ilerleyen bir süreç olduğunu herhangi bir standart getirilmediğini gördük. Bölgede sığınak ihtiyacı duyan kadınlar oraya başvurduklarında ŞÖNİM'e ulaşabildikleri takdirde başka şeylere yönlendirilmeye başlandı. Bu süreç hala devam ediyor."
Şiddete uğrayan kadınlar sığınaklara alınmadı
"Bazı kadınlar çevre illerdeyken de deprem sebebiyle kontenjan güçlüğü çektikleri için "barınma ihtiyacı bu şiddet değil" denilerek sığınaklara alınmadığını söylediler. Bölgede kadının kendi imkânıyla parası olup olmamasından bağımsız, yolda nasıl risk olduğundan, güvenlik açığı olduğundan bağımsız, kadınların kendi imkânlarıyla oradan başka bir şehre sığınağa gitmesinin beklendiğini gördük. Bazı yerlerde ŞÖNİM binasında bir geceliğine kalabileceklerini ama sonraki gün kendi imkânlarıyla gitmesi gerektiğini öğrendik. "Başka bir sığınağa gidebilirsiniz, bu şehirde şu anda sığınak yok başka bir ile gidip orada sığına başvurabilirsiniz" dendiğini pek çok kez gördük.
'Böyle bir dönemde şiddet olmaz' demişler
Kurum ziyaretlerinde de "Böyle bir dönemde şiddet olmaz" dendiğini birebir duyduk. "Nasıl böyle bir gündemle geliyorsunuz, herkes canının derdinde şiddet söz konusu olamaz böyle bir dönemde herkes temel ihtiyaçlarına bakıyor" denmişti.
'En fazla yapabileceğimiz size çadır vermektir' denildi
Başka ile sığınak talebiyle giden kadınlarla görüştük. Kadınların sığınak ihtiyaçlarına erişimi söz konusuydu. Çevre illerde ‘kontenjan eksikliği’ gibi gerekçelerle ya da akut olarak şiddete maruz kalıp gelmediği için "şiddet değil barınma" olarak değerlendirildiği söylediler. Kadınların hiçbir delil ihtiyacı olmadan, sığınak talebi karşılanması gerekirken, defalarca kez darp edildiğine dair raporu olduğu, uzaklaştırma kararı olduğu, polise şikâyetinin olduğu belgelerin dahi ellerinde olduğu halde "bu kalacak yerin olmadığı için getirdiğin bir talep. En fazla yapabileceğimiz size çadır vermektir" dendiğini duyduğumuz başvurularla karşılaştık.
Kadınlar il değiştirmek zorunda kaldılar
Kadınların getirdiği söylemlerden biri en başta evinden olma ifadesiydi. Depremle beraber bağ kurdukları evlerinden olmuşlardı. Güçlük çektikleri bir dönemde illerinde de gitmek durumunda kaldılar. Pek çok depremzede de evine gitme, evinin yanında olma ihtiyacı, evinin yanına çadır kurma ihtiyacı olduğunu görürken kadınlar il değiştirmek durumunda kaldılar. "Ben orada olmak istiyorum, kayıplarım var" duygusunu pek çok kişi taşırken şiddete maruz kaldığı için kadınlar bunun etkileriyle düzenlerinin bozulması olduğunu paylaştıkları şeylerden biriydi. "Geri dönmek, en azından bir fotoğraf almak istiyorum" söylemleriyle karşılaştık.
Kadınlar hukuki desteğe ihtiyaç duyuyor
Kadınlar ihtiyaçlarını dile getirdiklerinde bize başvurduklarında daha çok hukuki desteklerle ilgili ihtiyaçlarla geldiğini gördük. İlk süreçlerde böyle bir ihtiyaç gelmemişti hukuki olarak güvenliklerinin sağlanması, 6284 kararları, boşanma gibi başvurmak istedikleri dava süreçleri ya da almak istedikleri koruma kararlarıyla alakalı hukuki desteklere ihtiyaçları var. Hem danışmanlık hem başvurabilecekleri yerlere dair güncel koşullarda, ilin yeni koşullarında nerelere gidebileceklerine dair bilgi sahibi olmak istediklerinde güçlük çektiklerini gördük. Bunların bu dönemde uygulanabilirlikleri de güven duygularında güçlük çektiklerini gördük. Dava süreçlerinin nasıl ilerleyeceğine dair bilgi ihtiyaçlarının olduğunu gördük.
'Hukuki bilgilendirme ve danışmanlık hizmet sağlanmalı'
Kadınlar şiddete maruz kaldıklarında başvuracağı mekanizmalar söz konusu... Bu standartların oluşturulmasını, ŞÖNİM'lerin, baroların, belediyelerin, AFAD görevlilerinin şiddete maruz kalan kadınların destek mekanizmalarıyla ilgili bilgi sahibi olmalarını, bu bölgede hizmet verenlerin şiddete maruz kalan bir kadını nereye yönlendirecekleriyle ilgili nasıl ilişki kuracaklarıyla alakalı donanım sahibi olmalarını bekliyoruz. 6284 sayılı kanunla ilgili hem oradaki çalışanlara hem de kadınların erişebileceği şekilde hukuki bilgilendirme ve danışmanlık hizmet sağlanmasını bekliyoruz." (ANKA)
Abone Ol
İyi gazetecilik posta kutunda!
Güncel haberler, haftalık ekonomi bülteni ve Pazar derginiz Plus’ı email olarak almak için abone olun.