'Depremde yoğun bakımda hastalar unutuldu, hayatını kaybedenler oldu'

'Depremde yoğun bakımda hastalar unutuldu, hayatını kaybedenler oldu'
Depremlerden sonra kimi hastanelerde hastaların unutulduğuna ve can kayıpları yaşandığına dair skandalda yeni iddialar ortaya atıldı.

Kahramanmaraş merkezli yaşanan depremlerinden en fazla etkilenen illerden biri Hatay oldu. Antakya ilçesinde deprem dolayısıyla Özel Defne Hastanesi ağır hasar aldı. Deprem sonrası acil olarak boşaltılan ve çökmek üzere olan hastanenin yoğun bakım ünitesine giren UMKE ekibi burada sağ oldukları tespit edilen 5 hastaya acil müdahalede bulundu. Yaşam destek ünitesine bağlıyken deprem dolayısıyla kesilen elektrikler sebebiyle 1'i bebek 10 hastanın hayatını kaybettiği tespit edildi.

İnleyen hastalar buluyorlar

Sözcü'den Latif Sansür'ün ortaya çıkardığı bu skandalla ilgili yeni bilgileri de gazeteci Timur Soykan, Halk TV yayınında aktardı. Soykan şunları anlattı:

"Arama kurtarma ekipleri sokakta gezerken bir amcaya rastlıyor ve amca o hastanede yaşayan insanlar var diyor. Ekipler hemen hastaneye gidiyor ve aramaya başlıyorlar. 3. kata geldiklerinde çocuk yoğun bakım ünitesinde hayatını kaybetmiş küçücük bir bebeği buluyorlar. Bakın bunlar yaşandı Kimse silip atamaz. O çocuğu çarşafa sarıp üst kata çıkıyorlar. 4. Katın yoğun bakımına girdiklerinde korkunç bir manzarayla karşılaşıyorlar. 3. günde orada inleyen hastalar buluyorlar. 5 hastanın hala yaşadığını görüyorlar. O hastalar orada unutulmuş. Gidilmiş. İtfaiye merdiveni geliyor indiremiyorlar. Vinç geliyor yataklarla hastaneden kurtarılıyor hastalar. Günlerce o insanlar orada kaldı.

Başka hastaneler de var

Soykan, "İnsanlar beton altında kalarak ölmedi bu insanlar unutulduğu için öldü Antakya Özel Doğu Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'nde de aynı örnek var" dedi. Bu hastanede de hastaların depremden sonra çıkarıldığı iddiaları var. Timur Soykan'ın açıkladığı olaylara tanık olan sağlık görevlileri Mahmut Karadağ ve Cemil Sevdirir de yayına bağlanarak durumu aktardılar. Hatay'daki hastaneleri anlatan sağlık görevlileri şunları söylediler:

'Bu insanlara hiç müdahale edilmemişti'

"Depremin 3. günü gece hastane görevlilerinin uyarısıyla biz hastanenin içine girdik. Biz bir kişiyi çıkardıktan sonra 4. kata gittik ve 2 kişi daha yaşıyordu. 3 hasta da vefat etmişti. O insanlar terk edilmişti. Yaralıları ambulansa sevk ettik. Oradaki çalışanlardan hasta bilgilerini teyit ederek 7. gün kimliklerini tespit ettik. 7. gün hastaneye tekrar gittiğimizde hastalar hala oradaydı. Biz orada vefat eden bir hasta yakınıyla karşılaştığımızda kendi ölüsünü kendisi almaya gelmişti.

Hastane içinde ufak tefek hasarlar vardı ama yıkım yoktu. Depremin ilk anından itibaren içeride olan hastalardan bahsediyoruz. Biz hastaları çıkartırken sedyeyle indirebileceğimiz bir durum yoktu. Travma tahtalarına erişemedik. Bir tahta kapıyı travma tahtası olarak kullanıp hastayı dışarı çıkarttık. Depremden sonra sorumlu hekim yaşıyorsa ve sorumlu sağlık personeli yaşıyorsa bu kişilerin hastaları tespit etmesi gerekirdi. Bu sorumlar yaşıyorlarsa bu hastaları sağlık bakanlığına bildirilmeliydi. Sağlık Bakanlığı'na bu bilgiler gitmemişti. 3. günün akşamında canlı hastalar çıkarıldı ama vefat eden hastalar 7. halen alınmamıştı. Biz 4. günden itibaren enkazdan çıkan hastaları da gördük. Ciddi travmalar iç kanamalar vardı. Bu insanlara hiç müdahale edilmemişti sağlık taraması yapılmamıştı. Biz bu taramaları yaya bir şekilde yaptık. 3. gün bitimi ve 4. gün başlamasıyla tek bir ambulans Samandağ'da hizmet veriyordu. Samandağ'da her sokağa yürüyerek ulaştık. Kendi imkanıyla enkazdan çıkmış insanlar travma hastası olarak kabul edilmeli."

Çömez: Tanıklar var suç duyurusunda bulunacağız

Bu arada İYİ Partili Turhan Çömez, Kayda Geçsin programına bağlanarak Timur Soykan'ın açıklamalarını doğruladı ve yeni iddialarda bulundu. Çömez konuşmalarında şunları söyledi:

"Daha önce paylaştığım bilgileri bana sağlık çalışanı arkadaşlarım söylemişti. Bu bilgileri Sağlık Bakanlığı yalanlamıştı. Ben bunun üzerine araştırmalar yaptım. Timur Bey'in anlattığı olayların detaylarını öğrendim. Bu olayla ilgili suç duyurusunda bulunacağız. Süreçle ilgili hesap sormak için adım atacağız. Timur Bey'in konuştuğu her şeyin bende şahitleri de var. Timur Bey'in ortaya koyduğu bilgileri teyit eden başka insanlarla da görüştüm.

Hatay Eğitim Araştırma hastanesi 2017 yılında açılmış. Kuruluşunda da sorunlar olan bir hastane bu. Hastane yapılmadan evvel hastanenin temellerini su basmış. Dolayısıyla böylesine vahim bir olayın üzerine inşaat durması gerekirken yola devam edilmiş. Fakat ağır deprem yaşanmasına rağmen bina zarar görse de çok büyük hasar söz konusu değil. Binayı yapan müteahhidin doğru iş yaptığını söyleyebiliriz.

Deprem olduğunda bina sağlam ama ne yazık ki jeneratör sistemi çalışmamış. Yoğun bakımda çalışan bütün cihazlar elektrikle çalışıyor. Vahamet şurada; Buraya oksijen ve gaz sağlayan sistemler yıkıldığı için, o gösterdiğim Sağlık Bakanlığı'nın yerine yenisini koyduğu o sistemler çalışmadığı için hastanenin gaz sistemi kesilmiş. Bu gaz sistemlerinin orada çok sağlıklı bir şekilde konması gerekirdi. Mavi oksijen tüpleri ve tanklar da hastanede yedekliler.

150 hasta nerede?


O gece orada bulunan bu 150 hasta şu anda nerede? Öldüler mi? Öldülerse cesetleri nerede? Neden insanlara bunun açıklamasını yapmadınız? Bir yere naklettiyseniz söyleyin. Bu hastaların akıbetleri hakkında bilgi vermeleri gerekiyor. Nerede bu insanlar? Binada hasar yok, hastalar yok! Nerede bu insanlar?

Hastane'nin depremden sonra içeriye girişine izin verilmedi. 4.17 de deprem oldu ertesi gün 19.00'a kadar kimse bu binalara giremedi. Çünkü hastane yönetimi deprem riskini göz etti. Buradaki yoğun bakımın yangın merdivenleri kilitliydi. "Peki hastanenin içerisinde merdiven yok muydu?" Diye sordum doktor arkadaşlara. Çok vahim bir şey söylediler. Hastanenin mimarisinde iç merdiven yok dediler. Hastanede katlar arasında merdiven yok. Sadece asansörle iniş çıkışların gerçekleştiğini ve depremden sonraki elektrik kesintisiyle asansörleri kullanamadıklarını söylediler. "

Gündem