Depremden aylar sonra Şanlıurfa: Yıkılmayan binalar uyuşturucu çetelerinin meskeni haline geldi

Depremden aylar sonra Şanlıurfa: Yıkılmayan binalar uyuşturucu çetelerinin meskeni haline geldi
6 Şubat depreminden etkilenen Şanlıurfa'da ağır hasarlı binalar uyuşturucu çetelerinin meskeni olurken hala yıkılacak hasarlı binalar insanlar için tehdit oluşturmaya devam ediyor.

ESRA TOKAT


Kahramanmaraş merkezli depremlerde Şanlıurfa’da 304 kişi hayatını kaybederken 4 bin 663 kişi de yaralandı. Öte yandan kentte 2 bin 741 bina da ağır hasar aldı.

Şanlıurfa’da devam eden sorunları CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal, Yeşil Sol Parti Şanlıurfa Milletvekili Dilan Kunt Ayan ve Şanlıurfa Tabip Odası Başkanı Dr. Bulut Ezer Kısa Dalga’ya anlattı.

‘Yıkılmayan binalar uyuşturucu çetelerinin meskeni haline geldi’

CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal, depremden aylar geçmesine rağmen hala ağır hasarlı olup yıkılmayan binalar olduğunu belirterek bunun insanlar için tehlike barındırdığını ifade etti ve “Deprem bölgesi için verilen sözler yerine getirilmiyor. Şanlıurfa’da bulunan Bahçelievler tarafında hala binaların bir çoğu yıkılmadı. Bu yüzden de içlerinde uyuşturucu çeteleri cirit atıyor. Güvenlik zaafiyeti yaratıyor bu durum. Uyuşturucu çetelerinin meskeni haline gelmiş durumda yıkılmayan binalar. Bunların biran önce yıkılıp molozların kaldırılması lazım” dedi.

mahmut-tanal-001.jpg
CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal

‘Dere kenarlarına yapılaşma izni veriliyor’

Depremden sonra meydana gelen selin ardından selin vurduğu ve taştığı derelerin dibine imar izni verildiğini ve inşaat yapıldığını bildiren Tanal, “Dere kenarlarına, su yataklarına yapılaşma izni verilmesi sorumsuzluktur. Depremde kötü yapılar inşa edenlere, selde 17 kişinin ölmesine neden olanların tespit edilmeyip cezasız kaldıkları için, suçlunun yanına kal kalıyor düşüncesiyle bu şekilde yapılaşmaya devam ediliyor. Bu yaşadıklarımızdan ders çıkartmamız gerekirken hala aynı şekilde devam ediliyor. Bu da liyakatsiz yöneticilerden kaynaklanıyor” dedi ve ekledi:

‘Bu insanlığa karşı işlenen bir suçtur’

“Bu ihmalkarlığın cezalandırılması lazım. Bu insanlığa karşı işlenen bir suçtur. Günün birinde iktidara geldiğimizde bunların hesabını mutlaka soracağız, sormamız gerekiyor. Çünkü o kadar insanımız hayatını kaybetti. Sanki hiçbir şey olmamış gibi eski çürümüş düzenin uygulamaları devam ediyor.”

‘Kiralar en az 10-12 bin liradan başlıyor’

Barınma sorununa da değinen Tanal, “Şanlıurfa’da kiralar çok yüksek. 2 artı 1 evler en az 12 bin liradan başlıyor. Bu kiralar denetlenmiyor da. Ucuz sosyal konutlar üretilmiyor. Kiralar yüksek ama insanların gelirleri yüksek değil. Ev sahipleri kiracı kavgaları var, kentte ölümler dahi oldu. Bu konuda mağduriyet hat safhada. Devletin sosyal devlet ilkesi gereğince ucuz, sosyal konut projelerini geliştirmesi lazım. Buna belediyenin de ön ayak olması lazım. Ama Şanlıurfa Belediyesi’de TOKİ’de bunu yapmıyor. TOKİ’de de güya anahtarlar teslime edildi ama gerçek değil hala vatandaşlar yerleşemedi. Bu mağduriyet de devam ediyor. Para ile vatandaşlık satın alındığı için kentten ev alıp başka yere gidenler de oluyor” diye konuştu.

‘Sınıflar birleştiriliyor, tek öğretmen derse giriyor’

Kentteki eğitim sorununu anlatan Tanal şunları söyledi:

“3’üncü ve 4’üncü sınıflar birleştirilmiş tek öğretmen derse giriyor kentte. Böyle pek çok örnek var yani okullar öğretmensiz, öğretmenler okulsuz kalmış durumda. Hayat pahalılığı nedeniyle öğretmenler servis tutuyor Siverek’te. Geçmişte tuttukları servisler ise en az 2-3 kat fazla para istedikleri için baka servis tutmak istiyorlar. Ancak öğretmenler ‘siz başka servis tutamazsınız’ denilerek tehdit edilmiş. Ayrıca kendi aracıyla öğretmenleri götüren öğretmenler de ‘siz tek başınıza gidebilirsiniz, böyle öğretmenleri toplatıp gidemezsiniz’ denilerek tehdit edilmiş. Öğretmenler geçinemiyor.”

‘Öğrencilere yemek verilmiyor’

“Devletin bölgede lojman yapması lazım, yapmıyorsa da öğretmen istediği servisi tutabilmeli. Böyle bir güç var bölgede. Bunların hepsi eğitimi olumsuz etkileyen unsurlar. Deprem bölgesi olmasına rağmen Şanlıurfa’da öğrencilere yemek verilmiyor. Bazı öğrencilerin ayaklarında ayakkabı bile yok. Şanlıurfa’da Afrika koşullarında eğitim veriliyor. Bazı yerlerde çocuklar yayan gidiyorlar okullara”

Ayan: ‘Dokunsan binalar yıkılacak durumda’

Yeşil Sol Parti Şanlıurfa Milletvekili Dilan Kunt Ayan da kentte pek çok ağır hasarlı binanın yıkılmadığını belirterek “Bahelievler’de bir semt var adeta domino taşı gibi dokunsan binalar yıkılacak durumda. Buna rağmen ciddi güvenlik önlemleri de alınmamış. Bahçelievler’in girişinde bulunan ve her an yıkılabilecek olan Cevheri Apartmanı’nın üstü sadece örtülmüş durumda. Bu ayrıca kentte travmaları olan insanlar için çok korkutucu bir görüntü. Ama mevcut AKP’li belediye başkanı her gün bilboardlara ‘şunu yaptık, bunu yaptık’ diye de reklamlar veriyor” dedi.

dilan-kunt-001.jpg
Yeşil Sol Parti Şanlıurfa Milletvekili Dilan Kunt Ayan

‘Kirasını veremediği için sokakta kalan aileler var kentte’

Ayan kentte devam eden barınma sorununu şu sözlerle anlattı:

“Ağır hasarlı binaların yeniden yapılması kapsamında devlet kredi desteği verecekti. Ama hala bu yardımı alamayan birçok kişi var, özellikle köylerde çok karşımıza çıkıyor. Depremde evleri zarar gören aileler ve ağır hasarlı bina sahipleri kirada kalıyorlar ancak kiralar çok yükseldi. 10 bin liradan aşağı kira yok. Kiralık ev bulabilmek de çok zor, var olan kiralar da fahiş fiyatlarda. Depremde ağır hasar almış ve bu anlamda bir ekonomik darbe yemiş ve var olan ekonomik krizi de yaşamış olan depremzedelerin barınma anlamında ciddi sorunları var. Kirasını veremediği için sokakta kalan aileler var kentte.”

‘Yıkım azsa toparlanmanın çok daha hızlı olması gerekir ama...’

“Depremden Adıyaman, Hatay gibi çok etkilenmedi Şanlıurfa ama iktidar öyle bir gösteriyor ki buda hiçbir sorun yok gibi. Ancak deprem sonrası Urfa ciddi bir selle karşılaştı. Yıkımın azsa toparlanmanın çok daha hızlı olması gerekir ama burada öyle bir durum söz konusu değil. Hala molozların olduğu yerler var.”

‘Tarım işçisi çocuklar kentlere dönmedi ve hala eğitime başlamadı’

Ayan sözlerine şöyle devam etti:

“TÜİK verilerine göre Urfa en az okuma-yazma oranı olan il. Ortalama eğitim süresinin en düşük olduğu ikinci il. Geçtiğimiz günlerde biber temizleyen aileleri ziyaret ettik. Orada bir anne ile konuştum. Anne, ‘Çocuğumu ilk 2 hafta okula gönderemiyorum. Burada birlikte biber temizliyoruz ki kazandığımız para ile okul masraflarını karşılayalım’ dedi. Bir çocuğu için 2 bin lira kırtasiye malzemesi masrafı olduğunu ifade etti. Bir de 3 çocuğu olan ve asgari ücret alan bir aileyi düşünün. Bu artık yoksulluk seviyesi değil zulüm seviyesidir. Tarım işçisi olan çocuklar hala eğitim alamaz durumda çünkü kentlere dönmüş değiller. Okul aile birlikleri bağış adı altında para da topluyorlar. Devletin kaynağı yetersiz çünkü.

‘Ciddi bir tarımsızlık politikası var’

“Burada ciddi bir tarımsızlık politikası var. Oysa muazzam tarım arazilerine sahip bir kent Urfa ama çocukların hepsi tarım işçileri olarak başka kentlerde insani olmayan koşullardalar ve eğitimlerine devam edemiyorlar. Ekonomiyi bir şekilde baypas edenlerde eğitim düşüklüğünden dolayı yeteri kadar eğitim alamıyorlar. Ancak buraya dönük herhangi bir politika yok. Halkın içerisine inip halkın derdi ne bizden ne istiyorlar diye sorunlar yok.”

‘‘Elimiz kırılsaydı da oy vermeseydik’ diyen insanlarla karşılaşıyoruz’

“Belediyenin de çocukların ve gençlerin önünü açan projeleri yok. 21. YY’da Urfa’da su kanalınde geçtiğimiz günlerde bir çocuk hayatını kaybetti. Sürekli karşılaştığımız bu sorunları Meclis’e de aktarıyoruz ve soruyoruz. Özellikle Kürt illeri kendi kaderine terk edilmiş durumda. Geçen 7 aya rağmen hala suya ulaşamayan iller var deprem bölgesinde. Seçim dönemi insanları inandırdılar ama bize ‘Elimiz kırılsaydı da oy vermeseydik’ diyen insanlarla karşılaşıyoruz. 7 aydır bir arpa boyu yol alabilmiş değil. Sosyal devlet gereği vatandaşa gitmesi gereken hizmetler asgari müşterekte bile gitmedi, gitmiyor. İnsanlar artık bunun net olarak farkında.”

Gündem