DİSK'in avukatı, AYM'nin Taksim kararını yorumladı: Devlete düşen hakkın kullanılmasını sağlamak

AYM, 8 Aralık 2022'deki kararında DİSK'in 1 Mayıs İşçi Bayramı kutlamalarının Taksim Meydanı'nda düzenlenmesine izin verilmemesine ilişkin başvurusunu karara bağladı.

AYM, DİSK'e izin verilmemesinin 'orantılı' bulurken, toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının ihlal edilmediğine hükmetti.

Anayasa Mahkemesi, 1 Mayıs'ta Taksim yasağında hak ihlali görmedi

Kısa Dalga'da Zeynep Duygu Ağbayır'ın hazırladığı Yasaksız Meydan podcast'ine konuşan olan DİSK Hukuk Dairesi Müdürü Avukat Necdet Okcan kararı yorumladı.

Avukat Necdet Okcan, "Taksim 1 Mayıs alanı niye önemlidir işçiler için, sendikalar için?" diye sorarak, 1977 yılında 37 işçinin hayatını kaybettiğini anımsattı.

"Bunun dışında toplantı gösteri yürüyüşleri bulundukları kentin en büyük meydanlarında en görkemli meydanlarında yapılır" diyen avukat, eylem güzergahının mülki amirler tarafından belirlendiği düzenlemenin AB'ye uyum sürecinde kaldırıldığını anımsattı.

Anayasa Mahkemesi kararı ve 1 Mayıs'ta Taksim Meydanı

Okcan şöyle devam etti: "Buna rağmen 12 Eylül uygulaması, 12 Eylül sonrası uygulama... Valilik diyor ki 'Şu alanda yapabilirsin, başka alanda yapamazsın.' Türkiye'deki toplantı gösteri hakkındaki en büyük engel, valiliğin belirlediği alanlar dışında toplantı gösteri yürüyüşü yapma hakkı isteyen insanlara polisin saldırması, davalar açılması, insanların gözaltına alınması şeklinde gerçekleşiyor.”

AYM-AİHM görüşmesi

Avukat Okcan, AİHM’e en fazla ihlal başvurusu yapılan ülkelerden birinin Türkiye olduğunu, AİHM-AYM görüşmesinin ardından AYM'den AİHM standartlara yakın kararların çıktığını gördüklerini belirterek "Bunun da Türkiye’den AİHM’e giden başvuru sayısını azaltma ile ilgili olduğunu düşünüyorum" dedi.

Avukat, toplu 1 Mayıs başvurusu dahil DİSK’in yaptığı başvuru gibi birtakım olaylarda AYM'nin yeniden başka bir hüviyete döndüğünü, yasakçı bir tutum aldığını kaydetti.

Okcan sözlerini şöyle sürdürdü: "AİHM’in DİSK - KESK Türkiye davası kararı var. Orada ayrıntılı inceliyor. Yani çünkü nasıl inceliyor, 'Sürpriz değildir' diyor AİHM, idari makamları haberdar etmiştir bu toplantıdan. Burada devlete düşen görev, toplantı gösteri yürüyüşü ile ilgili gerekli güvenlik önlemlerini alıp hakkın özüne uygun bir şekilde bunun kullanılmasını sağlamaktır. Devlete düşen pozitif yükümlülük budur diyor. Şimdi orada hep bize gelen şu var, mesela 2007 kararında da 2008 kararında da var bu. Devlet diyor ki birtakım istihbarat alınmıştır. Orada büyük olayların çıkabileceği provokatif gelişmelerin olabileceğine dair... O zaman paylaşmanız gerekir başvurucuyla diyor. Yani siz ne tür provokatif önlemler vardır, bunun nasıl önlenemeyeceğini oturup paylaşmanız gerekir.”

PODCASTİ DİNLEMEK İÇİN PLAY’E TIKLAYINIZ